Bir haftanın içinde, son 30 yıla eşdeğer orman yangınının neredeyse eş zamanlı olarak çıkarıldığı ülkemizde, tabii ki olağan şüpheliler ve bazı bulgular söz konusu. MGK toplantısında birinci konu orma...

Bir haftanın içinde, son 30 yıla eşdeğer orman yangınının neredeyse eş zamanlı olarak çıkarıldığı ülkemizde, tabii ki olağan şüpheliler ve bazı bulgular söz konusu. MGK toplantısında birinci konu orman yangınları ve terördü… Yangın çıkarılması ve cezalandırılması da ona göre olacaktır. Yangınlardan zarar gören ve görmeyen tüm Türk vatandaşı bu yangınları kasti olarak çıkartan kişilerin terörist ve bu kundaklama işlemlerinin de terörizm davası kapsamında açılmasını bekliyor… İşin polisiye yönü ve cezası için Emekli Emniyet Müdürü ve Hukukçu Avukat Reha Kocabıyık ile konuşuyorum. Günlerdir devam eden orman yangınlarının cezası nedir? Av. Reha Kocabıyık; “Şayet doğaya, bitkiye, hayvana ve yerleşim yerlerine ve insana verilen zarar düşünüldüğünde orman yangınlarının önemini bir kez daha düşünmek zorundayız. Kanunda, orman yangını ile ilgili cezai hükümlere bakılacak olursa; 6831 sayılı Orman Kanunu'nu örnek gösterebiliriz. İlk olarak “Taksirle İşlenen Orman Yangını Suçu” açısından; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak orman yangınına sebebiyet verenler iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır… Görüldüğü gibi orman yangını suçu, taksirle yani dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılmak suretiyle işlenmesi sonucunda bile hafif sayılamayacak derecede bir yaptırıma tabi tutulmuştur. Yine başka bir şekilde “Kasten İşlenen Orman Yangını Suçu” açısından inceleyecek olursak; kasten orman yakan kişinin, on yıldan az olmamak üzere hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırıldığını görürüz. On yıl gibi bir yaptırımın uygulanması aslında caydırıcılığı artıran, fiilin işlenmesini durduran ya da en aza indiren bir ceza gibi düşünülmektedir. Bu yangınlarda ölüm ya da yaralanmalar meydana gelmesi halinde bu suçlardan da ayrıca ceza verilir… Bir başka suç ise “Anız yakma ihmalin orman yangınına sebep olma suçu” şeklinde düzenlenmiştir. Ormanlara dört kilometre mesafede veya bu Kanunun 31. ve 32. maddeleri kapsamına giren köyler hudutları içinde anız yakmak yasaktır. Bu fiilleri işleyenler hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis ve adli para cezasına hükmolunur. Ancak öyle bir suç var ki “Örgüt Kapsamında İşlenen Orman Yangını Suçu”, devletin güvenliğine karşı suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde devlet ormanlarını yakan kişi, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır… Av. Reha Kocabıyık’ın kanun içinde öngörülen cezaları anlattığı durumu sizinle paylaştım… Görüldüğü gibi örgüt kapsamında sözü edilen suçun işlenmesi yalnızca bir orman yangınından ibaret olmayıp, bir güvenlik sorunu şeklinde düşünülmüştür. Zira her devletin kendi egemenlik alanını korumak ve bunu bozacak her türlü eyleme karşı da yaptırım uygulama hakkı vardır. Bu sebeple de en ağır şekilde terör suçuyla cezalandırma yapılabilmesi yerinde olacaktır… Özellikle son yıllarda daha da artan çevre felaketlerine bir de orman yangınları ile doğanın katli eklendiğinde hiç hoş olmayan bir tablo karşısındayız. Topraklarımız da yani yurdumuzda çıkan orman yangınlarının kaynağı ve sebebi bu konuyla ilgili MİT, Jandarma, Polis istihbaratları tarafından her yönüyle araştırılmalı ve buna yönelik cezalandırılmalar gecikmeden yapılmalıdır. Yetkililer araştırma yapmadan hiçbir tarafı suçlamadı. İspatı yapıldıktan sonra ülkemizin ve Devletimizin güvenliğini etkileyen konularda ivedilikle hareket etmemiz ve suçlu olanlara gereken cezalar verilmesi gerekmektedir…