CHP ve dostları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanınca büyük bir umut içine girdi. Öyle değil mi, Recep Tayyip E...

CHP ve dostları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanınca büyük bir umut içine girdi. Öyle değil mi, Recep Tayyip Erdoğan, iktidara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndaki başarısının ardından gitmemiş miydi? O halde CHP de pekala buradan basamak yükselterek kendine iktidar yolunu açabilirdi. Ama geldiğimiz noktada, bunun hiç de kolay olmadığı görülüyor. Neden mi, çünkü CHP çok aceleci davranıyor. Basamak basamak yükselmek yerine, birden tepeye çıkmak niyetinde. Bu eşyanın tabiatına aykırıdır. Zira, Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’a iki dönem yani 10 yıl başkanlık yapmış ve biraz da konjonktürün etkisiyle partisini kurup iktidara gelmiştir. Yani 30 yıllık bir süreçtir bu. Ama CHP ne yapıyor, armut piş ağzıma düş havasında. İstanbul’dan giriş yapmamın nedeni, CHP’lilerin hemen “havaya girmesini” örneklemek içindi. Siyaset zor iştir. Sabır ister. Basamaklar birer birer çıkılır. Tabiri caizse her şey ilmek ilmek örülür. Ve tecrübeli kişilerin ellerinde yükselirsiniz. Bir de şartlar sizi iktidara getirir. Aslında, Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu şartlar, ana muhalefeti iktidara çok yaklaştırıyor. Ama benim tuhafıma giden CHP ve dostlarının bunu “ellerinin tersiyle itmek” gibi bir yanlışa düşmeleridir. İşte CHP bunu yapıyor maalesef. Bunun için de kamuoyuna güven vermiyor. Şimdi bunu biraz açalım. Bir kere, Kemal Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının bölücü terör örgütü destekçisi HDP sevdasından bir türlü vazgeçmemeleri. Anlıyorum orada büyük bir oy potansiyeli var ve bir türlü bundan vazgeçemiyorlar. İyi de, ya bu nedenle partilerinden kaçırdıkları insanlar ve tabandan kaçan oylar ne olacak? İkincisi, İstanbul başta olmak üzere bazı büyükşehir belediyelerindeki başarısızlık. Bir taksi problemini dahi çözemeyen, gözünü Cumhurbaşkanlığı koltuğuna dikmiş Ekrem İmamoğlu ile nereye kadar gidilir. Sayın başkan çıkıp demiyor ki, “Ya arkadaşlar durun bakalım. Burada rüştümüzü ispat edelim bi kere. Sonrası Allah Kerim.” Ve dönüyorum İzmir’e. Allah Aşkına nedir “kalemiz” dedikleri bu kentte CHP’nin hali! Sapır sapır dökülüyorlar. Daha önceki gün, belediyeyi eleştirdi diye kendi arkadaşları başkanlıktan düşürmedi mi Bayraklı CHP İlçe Başkanı Pınar Susmuş Hanımı. Menemen, Tire ve Torbalı CHP İlçe başkanlarını, Sayın Deniz Yücel’in yönettiği CHP İl yönetimi görevden almadı mı? Görevden alınma sebeplerini gördünüz mü? Bence kamuoyuna yansıdığı kadarıyla hepsi sudan sebepler. Korkarım böyle giderse CHP’nin İzmir’de karışmayan ilçesi kalmayacak. Ve iktidar hayal olacak. Bir de CHP’yi iktidara taşıyacak “icra makamları” olan belediyelere bakalım İzmir’de. Evet CHP belediyeleri bu kentte çalışkan görünüyor. Birbirinden farklı etkinliklerle adeta baş döndürüyorlar. Özellikle “ağabey” konumundaki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları. Allah’ı var Başkan Tunç Soyer yerinde duramıyor. Bir orada bir burada. Tarıma destek veriyor, çevre için ta Manisalar’a kadar gidiyor. Kültür sanat derseniz “pik” yapmış vaziyette İzmir’de. Metro ve tramvay hatları çevreye rahatsızlık verse de ileride inanıyorum ki çok iyi olacak. Kardeş ilçe belediyelerine AK Partili de olsa verdiği destekle teşekkürü hak ediyor. CHP iktidara gelecekse İzmir’e iyi bakması lazım. Halka dokunacak projeleri çabucak hayata geçirmeli. Özellikle kentsel dönüşüm ve konut projeleri öne çıkmalı. Bakın Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun vefalı bir davranışına tanık olduk geçenlerde. Dr.Burhan Özfatura’yı evinde ziyaret etti Genel Başkan. Unutmayalım! Özal 1983’te iktidara geldiğinde, Özfatura İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu. Ve Özfatura toplu konut projeleriyle İzmir’e kendini sevdirdi. Bir dönem kaybetse de 10 yıl başkanlık yaptı. Bugün hala hayırla yad ediliyor. Neyi anlatmak istediğimi anladınız siz!