ÇSGB Genel Müdürlüğü tarafından genel yazıya dayanılarak aşı olmayan işçiler için PCR testi istenilmesi yönünde yapılacak uygulamalarda hem çalışanlar hem de işverenler ikilemler yaşamaya devam ediyor...

ÇSGB Genel Müdürlüğü tarafından genel yazıya dayanılarak aşı olmayan işçiler için PCR testi istenilmesi yönünde yapılacak uygulamalarda hem çalışanlar hem de işverenler ikilemler yaşamaya devam ediyor. Bir tarafta zorunlu aşı ,PCR testi diğer taraftan aşı karşıtlığı ile bu salgında ortaya çıkan karışıklıklar çalışma hayatını zorlaştırıyor. İŞ AKDİ SONLANMALI MI YOKSA ANLATILMALI MI? Özellikle işverenler iş sözleşmelerini sonlandırmadan önce,pandemi süresince yaşanan sıkıntıları,aşı ve PCR testlerini başta işyeri hekimleri,iş güvenliği uzmanlarıyla bu konuyu çalışanlara eğitimlerle anlatılması gerekir. Bu eğitimlerin kayıt altına alınması,sonrasında bununla ilgili kararı çalışana bırakması,işin risk durumuna göre de gerekli önlemleri alması gerekiyor. Bakanlığın genelgesi kanun hükmü olmayıp,bağlayıcı özelliği de yoktur. İşçi sağlığına zarar verecek uygulama ile,işyerini,işi risk altına alıyorsa fesihin son çare ilkesini de göz önüne alarak değerlendirilme yapılması gerekir.
  1. Yıllık izin,
b.Ücretsiz izin, c.İşin durumuna göre uzaktan çalışma, d.Telafi yada denkleştirme gibi. Kısaca aşı ve PCR red eden her işçi için ayrı ve tecrit edilmiş işletmelerde çalışma,dinlenme,servis,yemekhane hizmetleri maliyetleri de ciddi boyutlara ulaşacaktır. Tüm bu yaklaşımlara rağmen çalışan ısrarla aşı ve PCR yaptırmak istememesi halinde savunması alınmak suretiyle,özlük dosyasında konuyla ilgili bilgilendirmelere rağmen işletme zor durumda kalıyorsa geçerli nedenle fesih yapılabilinir,buna rağmen elimizde henüz emsal yargı kararları da bulunmamaktadır. İşçiyi işveren belki de aşı da zorlama yaptıramaz,fakat Bakanlığın yayınladığı genelge ile PCR testini ısrarla isteyebilir. PCR Testlerini ücretli olması durumunda bunları işverenler karşılamalı,bu sürelerde ücretli izin uygulaması düzenlenmelidir. AŞI VE PCR İÇİN ÖDÜLLENDİRME İşverenler aşıya ilişkin işçileri bilgilendirir, olumsuz algıyı ortadan kaldırılmasını sağlar. Örnek: Aşı ve PCR testi olan çalışana o gün için ücretli izin verilmesi gibi. Aşı olunan günden dolayı 2 gün istirahat gibi. Farklı ek ödemeler ise diğer işçiler arasında ayrımcılığa yol açabilir. Burada özendirici uygulamalar yapılması gerekir,konuyla ilgili hassasiyet oluşması açısından. SONUÇ: Bakanlığın Genelgesi ile birlikte ,işverenler aşı olmayanlardan PCR testi isteyebileceği vurgulanmıştır.PCR test talepleri  işverenin isteğine bırakılmış. İşverenler, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin tam olarak alınabilmesi ve olası sonuçlarda kusur olamaması için PCR  talep edilir., PCR istenmesine rağmen test yaptırmayan çalışan hakkında tutanak düzenlenerek mutlaka savunması talep edilmesi ve ardından iş sağlığı ve güvenliği önlemi kapsamında uygulanan bu tedbire uyması konusunda çalışanın uyarılması gerekir. Tüm bu uyarılara rağmen işçi ısrarla PCR yaptırmaması halinde  İş Kanunu hükümlerine göre işlem yapılacağı da hatırlatılmalıdır. PCR test sonuçlarının işveren tarafından kayıt altında tutulacağı belirtilmişse de, bu sonuçlar sağlık verisi olduğundan özel nitelikli kişisel veri niteliğindedir. Özel nitelikli sağlık verilerinin Kişisel Verilerin Korunması Kanunu hükümleri dikkate alınarak toplanması mümkündür. İşyerinde sağlık verileri işyeri hekimi tarafından toplanması ve verilerin niteliğine uygun şekilde saklanması gerekir. Sağlık verilerinin doğrudan işveren tarafından toplanması ve saklanması için öncelikle bilgilendirme yapılarak çalışanın açık rızasının alınması, açık rıza olmadan işverence kayıt tutulmasının mümkün olmadığı değerlendirilir.