Edebiyatımızın önemli şairlerinden Ümit Yaşar Oğuzcan'ın dizeleri geliyor aklıma; Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, Denizler ortasında bak yelkensiz bı...

Edebiyatımızın önemli şairlerinden Ümit Yaşar Oğuzcan'ın dizeleri geliyor aklıma; Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın, Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı; Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın. ***** Lig bitimine bu kadar az hafta kalmışken İzmir'in Süper Lig'deki iki takımı Altay ve Göztepe, İzmirli sporseverlere bu dizeleri tekrar tekrar okutturuyor. Kaybedilecek bir puan şansı bile yokken iki takımımızın da müsabakalardan mağlup ayrılması hepimizi gönülden yaralıyor. Önce Altay'a değinmek gerek. Sivasspor deplasmanını ele alırsak, görece iyi oynadığı maçta öne geçtikten sonra bu kadar geriye çekilir ve dakikada iki pozisyon verirsen rakibin skor üretmeyi bir şekilde başarır. Hele ki mağlubiyet golu uzatma dakikalarında gelirse maçı geri döndürmek daha da imkansız hale gelir. Serkan Özbalta'ya suç bulmak istemiyorum ama skor 1-1 olduktan sonra Kappel'i çıkarması o kadar anlamsızdı ki. Canavar gibi oynayan Rayan'la birlikte hücum eden diğer oyuncu Poko olunca ikinci golün gelme ihtimali çok düşmüştü. Ligin ilk devresinin yıldızı olan Bamba da kadroda olmayınca yedek kulübesinden gelen katkı ne defansa yaradı ne hücuma. Ancak şunu düşünmeden edemiyorum; Zaten mağlup olmanın bir anlamı yokken her maça 2 forvet ve toplam 6 hücum oyuncusuyla çıkmanın nasıl bir zararı olabilir. Oyunu var gücüyle hücuma yıkan bir Altay, öyle ya da böyle puan veya puanlarla maçı bitirecektir. Dakika 80'den sonra Eren ve Ceyhun'un girmesi takımı daha da geriye düşürdü. Stoperde hızlı oyuncu eksikliği de takımı ileri taşırken bir diğer gol yeme sebebi oldu. Milli arada geçecek 13 günlük süre Altay'ın lehine işleyebilir. Sakatlıklar da iyileşirse Altay için daha iyi olacaktır. Bİ TAYFUR MESELESİ Binlerce taraftarının önünde standartın altında bir oyun ortaya koyan Göztepe, skor üretme kabızlığı yaşadığı bir başka maçtan da yenik ayrıldı. Özellikle devre arası takıma katılan isimleri kim transfer ettiyse rica ediyoruz bir daha transfer işlerine karışmasın. Bu kadar etkisiz bir oyuncu grubuyla ligde kalma mücadelesi ve-ri-le-mez. Yeni teknik direktör Tomas'ın iyi niyetinden sual olunmaz fakat futbolcular en olmadık yerde top kaptırınca, son adam pozisyonundayken yanlış müdahale edince rakip cezayı keser. Hal böyle olunca, üçlü defanstan dörtlü formasyona dönen takım sanki hayatında ilk kez bu dizilişle sahaya çıkıyor gibi hata yapmaya başladı. Kapanmış bir defter olarak görülse de hiç gereği yokken takımdan gönderilen Tayfur Bingöl son dakikada golünü attı ve taraftarla arasındaki bağın hala ne kadar kuvvetli olduğunu ispat etti. Göztepe taraftarı da onu ayakta alkışladı, buradan hepsine teşekkür ediyorum. Sarı kırmızılıların Süper Lig'e yükselmesinde çok büyük emekleri olan Tayfur Bingöl'ü de tebrik ediyorum. Her sezon üstüne koyarak oynamaya devam ediyor.