Şu anda en büyük tartışma trafik üzerine…

Şu anda en büyük tartışma trafik üzerine…  Gidemiyoruz İzmir’de, bir yerden bir yere gidemiyoruz.  Bırakın ilçeden ilçeye gidebilmeyi, semtten semte gidemiyoruz.  Hadi gitsek aracımızı park edecek yer bulamıyoruz. Dolan babam dolan.  Neden?  İzmir çok büyüdü de ondan…  Nasıl yani, gelişmişlik endeksinde bir üst sıraya mı atladık?  Yok, kalabalıklaştık…  Nüfus artışı ve araç artışı var. Son bir yılda trafiğe çıkan araç sayısı Büyükşehir Belediye Başkanımızın dediğine göre 250 bin artmış.  Yani 1 milyon olan araç sayımız 1 milyon 250 bine çıkmış.  Büyük rakam… Gerçekten de çok fazla sayı. Hem yollar tıkanır hem de otopark sorunu artar… Artar ama…  Hiç mi önlem alınmaz, hiç mi İzmir’in büyüdüğü görülmez…  Tamam, hastalık sebebiyle herkes toplu taşımadan kaçıp özel araçlarıyla gidip geliyor. Bu da trafiğe büyük yük getiriyor ama İzmir de İzmirliler de çok yoruluyor…  ***  Bir de kokularımız var…  İzmir’in merkezinden denize dökülen derelerinden kaynaklanan kokular…  Nedense İzmir’de yıllardır dereler ıslah edilemiyor, bu kötü görüntü ve tehlikeli atıklar denize akıyor… Pis koku da burunlarımızın direğini kırıyor. Çankırı, Amasya, Kastamonu ve Eskişehir gibi Anadolu şehirleri bile derelerini ıslah edeli yıllar oldu. Fakat İzmir’de bu derelere halen dokunan yok. Varsa da ortada kesin ve net bir çözüm yok.  Vidanjörlerle, kepçelerle, kamyonlarla ve üzerine kireç dökerek yapılıyor derelerin temizliği… Çağ dışı mı?  Elbette çağdışı! Çözüm mü?  Elbette değil!  Lakin burası İzmir, laf çok iş yok! Derelerin sebep olduğu hastalıklar mı? Bilemiyoruz, çok istememize rağmen halen öyle bir veri alamadık! ***  Kentsel dönüşüm ve deprem önlemlerine ise şimdilik hiç girmiyorum.  Onları bir başka türküye bıraktım…