Her halde esnaf teşkilatı hiçbir dönem böyle sıkıntı görmedi… Bir tarafta pandemi nedeniyle yaşadıkları sıkıntılar, diğer tarafta bir kısmı dövize dayalı, bir kısmı da keyfi maliyet artışları esnafı...

Her halde esnaf teşkilatı hiçbir dönem böyle sıkıntı görmedi… Bir tarafta pandemi nedeniyle yaşadıkları sıkıntılar, diğer tarafta bir kısmı dövize dayalı, bir kısmı da keyfi maliyet artışları esnafı nefes bile alamaz hale getirdi. Çoğunda bıçak kemiğe dayanmış durumda. Ama ilginç olanı, teşkilatın yöneticilerinden “kem-küm” dışında doğru düzgün bir tepki yok. Bu ortamda ciddiye alınabilecek tek tepkiyi, İzmir Pastacılar ve Şekerciler Odası Başkanı İhsan Esen’den duydum. İhsan Başkan artık dayanamamış olacak ki, sosyal medya hesabından zehir zemberek bir açıklama yaptı. Özetle şunları söylüyor; “Canımıza tak etti devletimiz çıksın bir açıklama yapsın nereye gidiyoruz böyle. Dükkanlarımızın anahtarlarını devletimize verelim onlar çıksın bu işin içinden nasıl çıkacaklarsa? 90 liralık ekmeklik un 140 liraya. 120 liralık böreklik un 185 liraya. 120 liralık ayçiçek yağı 200 liraya. Böreklik kurabiyelik ve normal yağlar 70 liradan 150 liraya. Susam 16 liraya. Yumurta 20 liraya çıktı. Pasta malzemelerini saymıyorum bile. Elektrik yüzde 50 arttı. Su ve katı atık yüzde 60 arttı. Poşet, kağıt, ambalaj,kutunun yanına yanaşılmıyor. Esnaflarımız ne yapacağını şaşırmış durumda. Ekonominin kalbini elindetutan bu insanlara bukadarı çok fazla. Esnafımız işin içinden çıkamıyor. Devletin ilgili kurumları çıksın bu insanlara bir açıklama yapsın. Unlara, yağlara, hammaddelere neden her hafta zam geliyor? Bu zorlu süreçte neden elektriğe zam geliyor. Neden dünyanın en pahalı su ve elektriğini kullanıyoruz. Tüm bunların hepsini devletimiz neden araştırıp denetleniyor. Herşey güllük gülistanlık gösteriliyor. Ama hiçde öyle değil. İş yerlerimiz tek tek kapatıyor. İnsanlarımız işsiz kalıyor, esnaflarımız çaresiz. Bu çığlığa kulak verin. Stokçular varsa hesap sorun. Enerjinin esnaflara kullandırmanın daha ucuz yolunu bulun. Katı atık bedellerini kaldırın. Küçük esnafa sahip çıkın. Yoksa kısa zamanda esnaf kalmayacak. Ben buradan bütün oda başkanlarına, birlik başkanlarına, Federasyonlara ve Konfederasyona sesleniyorum temsil ettiğiniz esnaflarınıza sahip çıkın. Sesimizi yüksek sesle çıkaralım. Bu uğurda bedel ödenecekse ben o bedelede razıyım. Devletimizinde Sayın Cumhurbaşkanımızında bu zamların araştırılması ve bir formül bulunması noktasında bilgilerine sunuyorum. Durum çok ciddi yarın çok geç olabilir. Bu insanlara sahip çıkın. “ …. İzmirli genç başkanın yardım çığlığına cevap gelecek mi diye beklerken, öğrendim ki, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kahvehane ve çay ocaklarına 10’ar bin lira geri ödemesiz hibe desteği sağlayacakmış! “Bu da bir adımdır” derken detaylar gözüme çarptı: 700 bin kahvehane ve çay ocağının bulunduğu Türkiye’de bu destekten sadece İstanbul, Ankara ve İzmirli esnaf yararlanacakmış. Ama bu 3 kentteki tüm kahvehaneler değil. Toplam 600 esnaf. İstanbul’da 34 bin, Ankara’da 21 bin, İzmir’de 7 bin kahvehane var. Yani 3 ildeki toplam kahvehane sayısı 62 bin civarında. Yardım alacaklar ise topu topu 600. Yemin ediyorum, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “her oyunda kağıtlar değişsin ama oyunlar serbest kalsın” çağrısına bile bu kadar gülmemiştim.