Balıkesir’in Ayvalık ilçesi, Karaayıt Köyü sakinleri demir madeninine karşı çevreyi kirlettiği gerekçesiyle tepkilerini sürdürüyor. Kirli suyla sulanan ovada şetişen sebze ve meyveler ise halk sağlığı...

Balıkesir’in Ayvalık ilçesi, Karaayıt Köyü sakinleri demir madeninine karşı çevreyi kirlettiği gerekçesiyle tepkilerini sürdürüyor. Kirli suyla sulanan ovada şetişen sebze ve meyveler ise halk sağlığını tehdit ediyor Özel bir şirket tarafından işletilen, 489 sicil numara 1009709 erişim no.lu ruhsat ve işletme iznine sahip “Ayazmant Demir Cevheri Zenginleştirme Tesisi” Balıkesir ili, Ayvalık ilçesi, Karaayıt Köyü Mevkii’nde yer almaktadır. Söz konusu işletme tesisi ve üretim yapılan maden ocağının ruhsat alanı Madra Barajı’nın menba kısımında ve beslenme alanı içerisinde yer almaktadır. İddialara gore; Ayvalık'ın Karaayıt Köyü’nde halk ve ekoloji örgütleri, atık depolama alanının çökmesi nedeniyle kimyasal kirliliğin Madra Barajı’na aktığından, demir madeninin yol açtığı kirlilikle çevre kirliliğine karşı tepkilerini sürdürüyor. Çünkü; kirli suyla sulanan ovada yetişen sebze ve meyvelerin herkesin sofrasına gelebileceğini unutmamak gerekir. "BUGÜNLERİ ÖNCEDEN GÖRMÜŞTÜK" Atık depolama sahasının çevreyi kirleteceği bahisle; 24.09.2019 tarihinde Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilciliği’nin, Ayvalık Tabiat Derneği’nin  ise 30.09.2019 tarihli dilekçelerinde; *Zenginleştirme tesisinin hava kirliliğine neden olduğu,(toz partiküllerinin köye ve köylüye verdiği zarar) *Atık sularının su havzasını kirlettiği,bu nedenle tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkilediği, *Tesisin pasa alanının merayı kirlettiği, * Söz konusu işletme ruhsatı Madra Barajı’nın yanı sıra aynı zamanda Madra Çayı’nında beslenme ve mutlak koruma alanı içerisinde yer aldığı belirtilmiştir. MAPEG’den jeoloji, maden,çevre mühendisi ve mali uzmanın bulunduğu heyet gelmiş ve 03.06.2020 tarihinde yerinde inceleme yapmıştır. Konu ilgili tutanak tutulmuştur. Maden alanında ve köyde incelemelerde bulunan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, şirketin daha önce depolama alanını büyütmek istediklerinde, ÇED raporunun verilmemesi için, "Baraja iyice yaklaşacaklar ve sulama suyuna atıklar karışacak" diye Ayvalık halkıyla bu bölgede eylem yaptıklarını aktararak, "Bugünleri önceden görmüşüz. Bu maden işletmesi buradan gitmeli, hatta kapatılmalı... Sağlığımızı tehdit ediyordu, artık tehdit etmiyor zarar veriyor" dedi. MAPEG Heyeti’nin de sahayı denetlediği de dikkate alındığında bugünleri daha önceden gördüğümüzü söyliyebiliriz. Endişelerimizde haklıymışız. Yığının altına göstermelik beton bariyerlerini yanyana dizdiklerini nasıl görmemişler. Zaten zamanında görselerdi veya dikkat etselerdi, belki bu çevre felaketi olan atık havuzunun çökmesi olayı yaşanmazdı.                    Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Ayvalık Temsilci olarak benim ; a.16.12.2030 gün ve 2005612575 sayılı CİMER başvurumda; Maden şirketinin faaliyetinden dolayı, atık suyun Madra Barajı’na karışıp karışmadığınının tesbiti ile toprak analizinin yapılmasını, mevcut durumun ilçe STK.ların misafir olarak dahil edildiği heyet marifetiyle yapılmasının yanısıra Madra Barajı için neler yapılabileceğinin tespit edilmesini, b.17.12.2020 gün ve 2005627270 cimer başvurumda; SDBÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Em. Öğ. Üyesi ve TTKD Bilim Danışmanı Erol Kesici'nin raporuna ait bilgilere istinaden; ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Madra Barajı’nın yıllık bütçesi (su hacmi ve seviyesi) mutlaka korunmalıdır. Barajdan besleniminden daha fazla su alınmamalıdır. Barajdaki su hacmi her yıl mutlak koşulla yüzde 40 oranında korunmalıdır. Bunun için tarımsal ürün-bitki dokusunun su bütçesine göre daha az su isteyen çeşitlilikte olması, her bölgede damla sulama sistemi uygulanmalı. *Baraj çevresinde ki çok sayıdaki yasal ve yasal olmayan sondaj kuyuları gözden geçirilmeli ve yeni kuyu açılmasına izin verilmemelidir. *Üreticiler; suyun önemi – kullanımla ilgili yeni teknolojiler hakkında bilgilendirilmeli. *Baraj çevresindeki yüzey sularının ulaşımı ve suların doğal döngüsüne engel olunmamalıdır. *Barajın kullanım ömrünün ve su kapasitesinin artması için erozyon ve atıklar nedeniyle biriken dip çamuru her yıl temizlenmelidir. Sularımız iyi yönetilirse sağlık, bolluk ve bereket verir, iyi yönetilmezse açlık, kıtlık ve salgına neden olur. *Kuraklığın nedeni nem azlığıdır. Nem azlığı ve su döngüsünün engellenmesi; Meteorolojik, hidrolojik ve tarımsal kuraklığa neden olur. *Meteorolojik kuraklık; havzalarda yağışların azalmasına ve kararsız yağışlar sonucunda sellere neden olmasının yanı sıra ortam sıcaklığının artmasına da neden olur. *Hidrolojik Kuraklık, su kaynaklarımızın ( göl-dere-çay) giderek azalması ve kurumasıdır. *Tarımsal kuraklık; ÜRÜN KAYBINA, KITLIĞA ve SOSYO-EKONOMİK KAYIPLARLA ve SAĞLIK SORUNLARINA neden olmaktadır. Barajların diğer önemli bir sorunu da erozyonla, tarımsal ve çevresel kirlilikle dip çamur seviyesinin giderek artması ‘SU KİRLİLİĞİ’ Barajlarda su seviyesinin azalmasına bağlı olarak, tarımsal atıkların etkisiyle oluşan su kirliliği ile ilgili tehlike; suda syonobakterilerin ( su yosunu) artışı nedeniyle suyun yeşil renge dönüşmesidir. Bu suların tarımda bile kullanılması sakıncalar oluşturduğu, balıkların ölümlerine, canlıların sağlığını tehdit ettiği bildirilmektedir. 01.02.2020 gün ve 2100551584 NO.LU CİMER başvurumda; KİRLİLİK MADRA BARAJI'NA AKIYOR *Madra Barajı'na sadece 2,75 kilometre mesafedeki Karaayıt Köyü'nde/Ayvalık-Balıkesir faaliyet yürüten demir madeninin atık havuzu ve pasaları yoğun yağışla beraber dereye aktı. Balıkesir'in Ayvalık ilçesi ve çevresinin su kaynağı olan Madra Barajı'na demir madeninin pasaları ve atıkları içindeki ağır metaller ve tüm kirlilik karışıyor. Ayvalık halkının, çevrecilerin ve de köylülerin kapatılması için yıllardır mücadele ettiği söz konusu şirket, köyün kalan son merasına da göz dikmiş, burayı da atık pasa sahası olarak almak için başvuru yapmış ve ÇED başvurusu bütün itirazlarımıza karşın kabul edilmişti. Peki şimdi ne olacak? Halkın sağlığını kim düşünecek? Madra Barajı’ndaki kirliliğin tespit edilmesini istiyorum. Köylüler atık pasaların kamyonlarla arazideki boş olan alanlara kaydırıldığına dair jandarmaya şikayet ettiler sürekli. Ancak bir sonuç çıkmadı. Şirket köylülerin kabusu oldu! Bu son yaşanan olay endişelerimizin ne kadar da haklı olduğunu ortaya koyuyor.  16.12.2030 gün ve 2005612575 sayılı , 17.12.2020 gün ve 2005627270 ,( 01.02.2020 gün ve 2100551584 no.lu CİMER başvurum yeni olduğu dikkate alınmıştır.) CİMER başvurularıma sadece bugüne kadar 25. DSİ Bölge Müdürlüğü cevap vermiştir. Kendilerine teşekkür ediyorum. ÇELİŞKİLER ÇOK NET
  1. DSİ Bölge Müdürlüğü’nün 27.01.2020 tarihli yazısında ise;
  • Madra Baraj Havzası’nda madencilik baskısı da dikkate alınarak su kalitesi izleme çalışmaları yapılmaktadır denilmekte ve su sınıfının belirlenmesi ve izleme sonuçlarının değerlendirmesi sorumluluk alanına girmiyor ise hangi Genel Müdürlük  takip ediyor. Burada yetki ve sorumluluk karışıklığı söz konusudur. Sorumluluk devredilemez.
  • Kuzey Ege havzası Nehir Havzası Yönetim Planı’ndan kimin ne derece de haberi var? Ve bizlere düşen görev nedir?
  • Baraj rezertuvarında biriken rusubatın temizlememesi bir tehlike oluştuyor mu?Alınan tedbirlerin Karaayıt Mahallesi için bir tehlike var mıdır? Teknik ve ekonomik nedenlerden dolayı rusubatın temizlenmemesinin sonucu nereye varacaktır?
  • Yerüstü suların atıksu ile kirlenmesine neden olan faaliyetlerde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu,5236 sayılı Kabahatlar Kanunu,2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili mevzuatlar gereği, DSİ.düşen hiçbir  mi görev yoktur?
Yerüstü su kütlelerin atık su ile kirlenmesine neden olan faaliyetlerin ; 5326 sayılı Kabahatlar kanunu,2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili mevzuatı gereğince,ilgili Mülki İdareler ve Mahalli İdareler ile Çevre ve Şehircilik İl Md.lüğü  ve Balıkesir Büyükşehir Belediyeleri ;  DSİ.lerince yaptıkları/yapacakları bildirimlere göre mi yoksa kendi elemanları da ek olarak  işlem yapılıyor konusunu öğrenmek isterdim. Halk sağlığıve kamu yararı dikkate alınarak maden ruhsatı iptal edilmelidir.Ayvalık Bilfer Maden atıkları düzenli depolama tesisinin projesine ait ÇED Raporu İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Proje ile ilgili olarak ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesi gereğince Komisyon çalışmaları ve halkın görüşleri dikkate alınarak Bakanlığımızca 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' Kararı verilmiş olduğu yayınlanmıştır. Söz konusu projenin olduğu yerin mera olduğu dikkate alınırsa bizleri çok zor günler bekliyor.!...