Kaza mı? İhmal mi? Bilinmez ama ülkemizin gündeminden bir türlü düşmeyen hemen hergün yaşadığımız elim trafik kazaları maalesef ciddi boyutlarda can ve mal kaybına sebep olmakta. Can kayıplarının yanı...

Kaza mı? İhmal mi? Bilinmez ama ülkemizin gündeminden bir türlü düşmeyen hemen hergün yaşadığımız elim trafik kazaları maalesef ciddi boyutlarda can ve mal kaybına sebep olmakta. Can kayıplarının yanında trafik kazalarının açtığı sosyo-ekonomik zararlar da milletçe hepimizi derinden etkilemektedir. Gaziantep-Şanlıurfa otoyolunun Nizip ilçesi yakınlarında meydana gelen katliam gibi kazada, bir başka kaza için olay yerinde bulunan, aralarında 4 sağlık personeli, 3 itfaiye eri, 2 İHA çalışanının da bulunduğu 15 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 31 vatandaşımız da yaralanmış. Mardin’in Derik ilçesinde freni boşalan bir TIR’ın neden olduğu katliam gibi kazada 20 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 26 vatandaşımız yaralanmış. Yine aynı günde Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde kontrolden çıkarak devrilen bir otobüste 1 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 38 vatandaşımız yaralanmış. Öncelikle hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve metanet, yaralılara ise acil şifalar diliyorum. Peşi sıra yaşanan bu kazaları görünce kendimizi bu kadar da olmaz demekten alıkoyamıyoruz. Trafik kazaları basına da “Katliam gibi kaza” diye yansıdı. Gerçekten de kazalar katliam gibi.

İHMAL Mİ VAR?

Katliam gibi kazalara millet olarak çok üzüldük. Hayatını kaybedenler bir daha geri gelmeyecek. Ateş düşen ocakların ateşi uzun yıllar sönmeyecek. Ancak pek çok vatandaşımızın kafasında aynı soru; “İhmal mi var?” diye düşünmeden geçemiyoruz. Yaşanmış olan bir trafik kazasında, kazaya müdahale için olay yerine giden sağlık çalışanları, itfaiye erleri, basın mensupları ve olay yerinde bulunan vatandaşlarımız ihmal sonucu mu hayatlarını kaybettiler? Trafik kazasının olduğu yerin, “Güvenlik tedbirinde eksiklik, aksaklık mı var?”, “Belli bir mesafe öncesine uyarı işaretleri konulmadı mı?” gibi sorular herkesin aklına gelenler. Son yıllarda ülkemizin pek çok bölgesine yapılmış olan duble yollarla kısmen azalmış olan büyük trafik kazalarını aynı gün çok ölümlü yaşamak bana göre kader değil, tedbirsizlik. Maalesef ülkemizde trafik kazaları dünya ortalamalarının oldukça üzerinde. Tüylerimizi diken diken eden, çok sayıda ölüm ve yaralanmalı kazaların yanı sıra milyonlarca dolarlık ekonomik kayıp da ortada. Karayolu Trafik Kaza İstatistiklerine göre 2021 yılında Türkiye'de 186 bin 353 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana gelmiş. Kazaların 998 bin 390 adedi maddi hasarlı, 187 bin 963 adedi ise ölümlü yaralanmalı trafik kazasıymış. Yıl içerisinde meydana gelen ölümlü yaralanmalı trafik kazalarının yüzde 78,6'sı yerleşim yeri içinde yüzde 21,4'ü ise yerleşim yeri dışında meydana gelmiş. 2021 yılında trafik kazalarında 5 bin 362 kişi hayatını kaybederken 274 bin 615 kişi yaralanmış. Türkiye'de 2021 yılında meydana gelen 187 bin 963 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası sonucunda 2 bin 421 kişi kaza yerinde, 2 bin 941 kişi ise yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetmiş. Trafik kazalarının önlenmesi için ülkemizde bugüne kadar alınan tedbirlerin istediğimiz beklediğimiz sonucu vermemiş olmasında; trafik sisteminin altyapısı, trafik düzenlemesinde belediyelerin, karayollarının, yol çalışması, trafik kontrolü, çiçek dikme-sökme vb. bahanelerle gereksiz olan yol daraltmalarının, keyfi uygulamalarının da rolünün olduğu gerçektir. En azından trafiğin yoğun olduğu saatlerde yapılacak olan iş ve işlemlerden vazgeçilmelidir. Trafik kuralları sadece vatandaşların uyması gereken kurallar değildir. Trafik kurallarına çakarlı arabalar, emniyet araçlarımız, dolmuşlar, taksiler ve şirket araçları da uymalıdır.