Çok küçük yaşlarda başlayan eğitim hayatımız üniversite yıllarına gelene kadar seyrinde ilerliyor. Önce ilk...

Çok küçük yaşlarda başlayan eğitim hayatımız üniversite yıllarına gelene kadar seyrinde ilerliyor. Önce ilkokul sonra ortaokul derken lisenin nasıl geçtiğini anlamadan insan kendini üniversitede buluveriyor. Üniversite mezuniyeti yaklaştıkça ise bir gerginlik, stres ve gelecek kaygısı sarıyor. Ailenin desteğinin yitirilmesi ve yaşam mücadelesinde yalnız kalma korkusu da cabası tabi. Eskiden var olan destek olmadan idare edebilir miyim?” endişesinin yanı sıra bireysel sorumluluk almaya dair korku da ortaya çıkabilir. Kendi kendime yeterli olabilecek miyim?” gibi soru işaretleri akla gelebilir. Bu durum genç için oldukça büyük bir değişikliktir. Genellikle değişimler, bizi eskiden yeniye, devam eden aynı durumdan farklı bir başka duruma ve bilmediğimiz yeni bir yere sürükler. Bu değişimler, geleceğin belirsizliğini hissettirebilir. Geleceğe yönelik belirsizlik de kaygıya sebep olabilir. Aslında kaygının varlığı kişinin harekete geçmesine, çözüm üretmek için çabalamasına sebep olur. Yani kaygı duyduğumuzda kendimizi o durum konusunda uyarır, önlem alır ve tehdidi azaltmak için harekete geçeriz. Bu sebeple, günlük hayatımızı işlevsiz hale getirmediği sürece kaygının olması var olan şartları iyileştirmek için itici güçtür. Geleceğe dair kaygı duymak, gelecekte başarısız olacağımız endişesidir. Başarısız olacağımızı düşündüğümüz zamanlarda kendimize dair negatif şeyler düşünmeye başlarız. Bunun yerine daha önce üstesinden geldiğiniz zorlukları ve kişisel gücünüzü kendinize hatırlatmak daha faydalı olabilir. Yaşanılan bir aksilik karşısında alternatif bir planı olan kişiler genellikle krizden daha az etkilenirler. Bu sebeple, birden çok seçeceğin bulunduğu bir planlama yapmak, bir yol haritası belirlemenizi sağlayarak olumsuz bir durumla karşılaştığınızda alternatifleriniz olduğunu hatırlamanıza olanak tanır. Genellikle yaşanan olumsuz bir durumdan çok zarar gören kişiler bu olumsuzluk karşısında alternatifi olmayan yani hazırlık yapmayan kişilerdir. Hedefin belli olmadığı noktalarda da kaygı artar. Yol haritası bu nedenle de oldukça önemlidir. Yaptığınız planda yolunda gitmeyen herhangi bir durum ile karşılaştığınızda önce bu durumun üstesinden nasıl gelebileceğinizi düşünmeye çalışın. Yaşanılan olumsuzluğun tek başına üstesinden gelmeniz baş etme gücünüzü ve kendinize inancınızı olumlu etkiler. Bu sebeple, olumsuzluk karşısında dışarıdan yardım istemek akla gelse de öncelikle kendi kendinize nasıl bir yol izleyeceğinizi düşünmek daha faydalı olacaktır. Tek başınıza denediğiniz çözüm yolu sizi sonuca ulaştırmasa da çabalamış olmanız size bir ivme kazandırır ve daha önce denediklerinizi tekrar denemenizi kolaylaştırır. Son olarak, yaşanan kaygı aşırı olduğunda kişinin günlük hayatını olumsuz etkilemeye başlayabilir. Böyle bir durumda psikolojik destek almak faydalı olacaktır.