ASELSAN satılacak, ‘Yok efendim, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, Türk savunma sanayiinin bel kemiği, satılmayacak.’ Döv...

ASELSAN satılacak, ‘Yok efendim, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, Türk savunma sanayiinin bel kemiği, satılmayacak.’ Döviz yükselecek, ‘Yok efendim, faiz yükselebilir de denirse döviz düşebilecek’. Asgari ücret çıkacak, ekmek yine zamlanacak, mazot uçacak… Bitecek gibi değil bu kabus. İyisi mi bugün, yüzümüzü aydınlığa, sanata, başarılara dönelim değerli okurlar. Pantene Altın Kelebek Ödülleri, bu yıl 47. kez sahiplerini buldu. İhtişamlı gece renkli görüntülere sahne oldu. İzlerken hem eğlendik hem gururlandık hem de kızdık. Eğlendik çünkü dans gösterileri, konserler hem göze hem kulağa hitap etti. Kızdık, çünkü ödül alan bazı isimler kısa ve net konuşup, izleyicilere, rol model oldukları milyonlara önemli mesajlar verirken bazıları iki lafı bir araya getiremedi. İzleyenlerin alkışlı desteği ve kahkahaları ile olayı toparlamaya çalışsalar da olmadı, sosyal medyada tepkiler büyüdü. Hatta geçen yıllarda ödül alan Poyraz Karayel dizisinin çocuk oyuncusu Ataberk Mutlu’nun gözyaşları içinde yaptığı konuşma kendilerine örnek gösterildi. Gerçekten Ataberk, pek çoğundan iyiydi. Ödül alanlar için elbette güzel bir an. Emeğin takdir edilmesi şahane! Hem mutluluk hem de gurur var o ödülün içinde, gayet anlaşılır. Ama bir konuşma hazırlamak, kısa bir teşekkür edip, ardından iki cümle sıralamak bu kadar zor olmamalı. Yıllar önce, gazetecilik okurken, birbiriyle tartışan arkadaşlarım geldi aklıma. Sunum yapılacaktı ve kendi aralarında ‘Ben topluluk önünde konuşamam’ tartışması yaşıyorlardı, çok şaşırmıştım. Değerli Hocam Soner Yağlı, iletişim fakültelerinin de (güzel sanatlar gibi) öğrenci alımı yaparken yetenek sınavları yapması gerektiğini savunduğunda hak vermiştim. Konuşmaktan utanan gazeteci olur muydu, olacaklardı! Kalabalığa hitap edemeyen tiyatrocu, dizi oyuncusu olur muydu, olmuşlardı. Yeri sahne olan insanların mikrofon başında kıvrım kıvrım kıvranması, şekilden şekle girmesi, topluluk önünde konuşamaması akıl alır gibi değil. İzleyenler gülüyor; ama gazetecinin, sanatçının konuşamaması trajikomiktir. Bu insanlar aydın olmalı, her tavrıyla ışımalıdır. Kimse kusura bakmasın, ‘En…’ seçildiğiniz bir geceye palas pandıras gidilmez. Keşke kıyafet provasına ayırdıkları zamanın bir kısmını da konuşma provasına ayırsalardı. O pırıl pırıl kumaşlardan yapılan marka elbiseler, şıkır şıkır milyonluk mücevherler var ya, hah işte, onlar tüm ışıltısını o kem küm konuşmalardan sonra yitirdi. ALKIŞLAR GAZETECİLERE Bir de gururlandıklarımız var elbette. “En İyi Kadın Haber Sunucusu” ödülünün 7. kez sahibi olan Nazlı Çelik, bu yıl da efsane bir konuşma yaptı. Çelik, şiddetsiz tek bir bülten sunmadığının altını çizdi, “…Bu ödülü almaktan son derece gururluyum; ama bir kadın gazeteci olarak da sorumluyum. Çünkü sanıyorum son yıllarda içinde kadına şiddetin olmadığı tek bir haber bülteni bile hazırlayamadık, sunamadık. Oysa ki bu toprakların kadınları emekçidir, yardır, aşktır anadır, yuvayı yapandır. Ben de bu ödülü vurulan, ezilen, hor görülen, yaşamdan koparılan binlerce kadının adına alıyorum. Bu dünyada gülmeyen yüzleri öteki dünyada gülsün, ruhları şad olsun diyorum” dedi. Farkındalığı, farkındalık yaratma çabası takdire değer gerçekten. Genç kızlar rol model arıyorsa güzelliğin yanında zekası ve duruşuyla da örnek olan Çelik’i izlesin.En İyi Erkek Haber Sunucusu” ödülüne layık görülen Deniz Bayramoğlu’nun ayakta alkışlanası o konuşması… Bayramoğlu, geceye anlam katan bir diğer değerli isim oldu bence. ‘Atatürk’ dedi, ‘Cumhuriyet’ dedi, 5 Aralık tarihinde düzenlenen gecenin Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişine denk geldiğini hatırlattı. Bayramoğlu, “…Kadınların önünde saygıyla eğildiğimi, ödülümü onlara, onların başarılarına adamak istediğimi söylemek istiyorum” diyerek gönülleri fethetti. Başarılı bir erkeğin, ödülünü kadınların başarısına adamasının tarifi yok. Bu nezaket ayakta alkışlanmalı.Pantene Yıldızı Parlayanlar” ödüllerinden biri Ahsen Eroğlu’na verildi. Zaman zaman gözyaşlarını tutamayan genç oyuncu, kısacık mesajıyla geceye damga vurdu: “…Kadınların hashtag’lerle değil, kazandığı ödüllerle anıldığı günlere, geleceğe…” Tebrikler Ahsen Eroğlu. Ülkesinin gerçeklerinden kopmayan, sorunları gören, dile getiren, çözüm arayan ve milyonlar tarafından örnek alındığını bilerek konuşan herkes gibi senin de yolun açık olsun. İbrahim Tatlıses’in ‘Yaşam Boyu Onur Ödülü’, şiddet uyguladığı haberlerinin çıktığı gazete kupürleriyle yan yana paylaşıldı sosyal medyada. Tepkiler öylesine büyüdü ki, Pantene, açıklama yapmak zorunda kaldı, “Jürinin yarısı kadın olsun istedik, sanatçılara karışmadık” dedi; ancak açıklama tepkileri daha da artırdı. Bir dahaki organizasyonlarda toplumun değer yargılarının önemsenmesini, beklentilerin doğru analiz edilmesini umuyorum.  İYİ HABER Yırtıcı Kuşları Koruma Hareketi ekibinin geliştirdiği ‘Can Yolu’ mobil uygulamasıyla Türkiye’nin herhangi bir köşesinde araç çarpması sebebiyle hayatını kaybetmiş yaban hayvanları vatandaş tarafından kayıt altına alınabiliyor. Yeşilgazete.org’un haberine göre, Elde edilen veriler araç çarpması tehdidine maruz kalan canlı türlerini belirlemek, vakalarının yoğun olarak gerçekleştiği 'sıcak noktaları' tespit etmek ve bu noktalarda koruma önlemleri almak için kullanılıyor. GÜZEL İÇERİK:Dünyada hiçbir şey çocuklardan daha değerli değildir” diyen Dijital Baba Orhan Toker, instagram hesabı üzerinden ebeveynlere sesleniyor. Çocukların internetten yoksun bırakılamayacağı bir dönemde bu mecrada güvende kalmak için yapılacakları anlatan hesapta çocuk- oyun- internet- aile arasındaki ilişkinin dengesi temel alınıyor.