Salı günkü Bir Metin'den köşemizde şubat ayında kaybettiğimiz isimlerden bahsetmiştim, saygıyla, sevgiyle, rahmetle yad etmiştik. Altınordu ve Milli takımımızın unutulmaz basketbolcusu Haluk Tunçeri'n...

Salı günkü Bir Metin'den köşemizde şubat ayında kaybettiğimiz isimlerden bahsetmiştim, saygıyla, sevgiyle, rahmetle yad etmiştik. Altınordu ve Milli takımımızın unutulmaz basketbolcusu Haluk Tunçeri'nin ardından Abidin Aydoğdu üstadımızı da kaybettik. 16 gün daha var, dört yılda bir gelen uzun şubatın bitmesine. TRT duayen spor spikerlerindendir Abidin ağabeyimiz, bir kez de olsa elini sıkma mutluluğuna erişmiştim. Maçları radyodan dinlerdik çocuk iken, soğuk kış günlerinde. 1970'li 80'li yıllar. Pazar günleri şofbenin yandığı tüm evin tepeden tırnağa yıkanma günü, bir de çamaşırlar yıkanır odada, kurumaya bırakılırdı. Evler hem sıcak hem de buharlı, mis gibi de arap sabunu kokardı. Sobanın üstünde de kestane, radyodan da Abidin Aydoğdu, Necati Karakaya, Murat Ünlü, Orhan Ayhan, Tansu Polatkan maçı anlatıyor. Deymeyin keyfimize. Hayal gücümüzle dinliyoruz, kafamızda yaşıyoruz pozisyonları. 'Hakem beyaz noktayı gösterdi' diyor Abidin ağabey, verse verse şöyle vermiştir, diye düşünüyoruz. Tekrarı yok, 'oynat Uğurcum yok', iki ileri, bir geri al yok. Belki de bundandır iyi bizim hayal gücümüz. Radyo Tiyatrosu'ndaki gibi. Statta da, canlı yayında da tekrarını izlemeye gerek kalmadan. Bu hayal gücünü bize verenlerdendir niceleri ve de Abidin ustamız, nurlar içinde yatsınlar.

MAZİDEN TATLI BİR BAHAR

Gazete küpürü 80'li yıllardan, güzel bir kadın, dönemin ünlülerinden. Fenerbahçe'nin yıldızlarından Engin Verel ile evlenen Bahar Erdeniz, Yeşilovalı futbolculara idman öncesinde üzüm ikram ederken. Üzüm yeyip de antrenmana mı çıkılır, haber işte, özel haber, magazinsel spor haberi. Atatürk Stadı Yan Sahalar'da çekilmiş. Çok esprili bir kişiliğe sahip olan Tatlı Mustafa hocamız (Mustafa Küçükoğullarından) öyle bir gülüyor ki, ömre bedel. Aslında maçlarda da idmanlarda çok ciddi olur, işini de çok ciddiye alırdı. Bir hanımefendi gelmiş idmana, misafir, hem de uğruna her türlü fedakarlığı yaptığı Yeşilova'sının idmanına. Mustafa hocamı unutmadık, unutmayacağız, fotoğrafta yer alan kayıplarımıza da rahmet diliyorum. Önemli olan şu fani dünyada bir hoş sada bırakabilmek, herkes ünlü olur zaten, 15 dakikalığına da olsa. Kimi de hiç unutulmaz, burası dünya burası.

TOP HAVADA KALMAZ

Topu havaya kaldırdılar, yerden 3 metre kadar yükseldi hakemin başının üstünde, herkes topa bakıyor, dikkat edin hakem de bakıyorsa havadaki topa, olmaz ondan hakem olmaz, hayır gelmez o maçı iyi yönetemez. Top havada kalmayacağına göre, yerdekilerin bakışına göre yerini al ki, itiş kakışları, forma çekmeleri, dirsekle vurmaları, gör. Tavuk kovalar gibi topun peşinde koşan hakemden hayır gelmez, tam tersi ordan kaç, yerini al. Sağdan ilerledi, orta yapacak, nereye yapar, penaltı noktasının civarına, tecrübeyle sabit, bak, gör, bas penaltıyı, yoksa oynat, burnunun dibinde. Güveni sağlar. Futbolcuya ayağına kadar çağıran hakemden hayır gelmez. Futbolcu iki adım atsın sen de bir adım at ki, karşındaki de insan. Gözlerini kaçırma, ses tonunu iyi ayarla. Tanımayabilirsin, hatırlamayabilirsin, hafızanda kalmayabilir ama futbolcuların adını bilirsen, hitap edersen, tadından yenmez. Ya isim listesini cebine at, arasıra bak kopya çek. Ya da kalecilerin, kaptanların, sağbeklerin, sol beklerin adını öğren, aklında tut, inan şıkır şıkır maç yönetirsin. Bu hakemden hayır da gelir, iyi maç da. Aklınızda bulunsun, futbolcuların da. Her şey adalet için.