2023 genel seçimleri yaklaşırken, iktidar ile muhalefet arasındaki çekişme giderek kızışıyor. Bir tarafta Cumhur İttifakı ve onun iki bileşeni AK Parti ve MHP, yanlarına BBP’yi de alarak, kendilerince...

2023 genel seçimleri yaklaşırken, iktidar ile muhalefet arasındaki çekişme giderek kızışıyor. Bir tarafta Cumhur İttifakı ve onun iki bileşeni AK Parti ve MHP, yanlarına BBP’yi de alarak, kendilerince emin adımlarla ilerliyor. Diğer taraftan da 6’lı Masa’yı oluşturan CHP, İYİ Parti, Saadet, DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti, milletin gözüne girebilmenin mücadelesini veriyor. Cumhur İttifakı, iktidarda olmanın avantajıni iyi kullanıyor. İttifakın doğal lideri Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin dört bir yanında toplu açılışlara katılarak, Seçime kadar hizmete devam mesajı veriyor. Cumhurbaşkanı’nın mitinglerine bakıldığında meydanları dolduran yüzbinler var. Muhalefetin bu kalabalığa taşıma yığınlar nazarı ile bakmasına rağmen, kimse kusura bakmasın hiç de öyle gözükmüyor. Mart ile Haziran arası bir ayda yapılacağı tahmin edilen 2023 Genel Seçimleri’nde Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı, artık herkes biliyor ki Recep Tayyip Erdoğan. Tayyip Bey’in üçüncü kez aday olamayacağı savı ise rakipleri tarafından bile kabul edilmiyor. Birkaç gün önce ise 6’lı Masa’yı oluşturan Millet İttifakı’nı derinden sarsan bir gelişme yaşandı. Adı bazı çevrelerce Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu, YSK’ya hakaret ettiği gerekçesi ile açılan davada 2 yıl 7 ay 15 gün ceza aldı. Ayrıca İmamoğlu’na siyaset yasağı kararı da geldi. Eğer itirazlardan farklı bir sonuç çıkmaz ise Ekrem Bey, hem Cumhurbaşkanı adayı olamaz, hem de İstanbul Büyükşehir belediye Başkanlığı koltuğundan da olabilir. Zira, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu, görevden alma sinyalleri verdi. İmamoğlu’nun ceza kararının açıklandığı sırada yanında İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in olması, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise o sırada Almanya ziyareti için yolda bulunması oldukça ilginç bir durum. Bu tablo gösteriyor ki, İmamoğlu’na böyle bir ceza CHP cephesinde öngörülmemiş. Karar açıklanınca da şoke olan taraf, İmamoğlu değil Kemal Bey oldu. İşte bu şoku kısa sürede atlatabilmek için, 6’lı Masa Millet İttifakı tarafları, hemen Saraçhane’de bir miting tertip ederek, gövde gösterisi yapmaya çalıştılar. Elbette o meydanda toplanan kalabalık ciddi bir kalabalıktı. Ama takdir edrsiniz ki, ortada bir mağduriyet ve onun kitlelerdeki kızgınlığı öfkesi var. Ayrıca, 6 partinin teşkilatları ülke genelinde bir seferberlik halinde Saraçhane’ye koştular. Onlara belediye başkanları, milletvekilleri de eşlik etti. Sıradışı bu gelişmenin ardından 6’lı Masa Millet İttifakı’nı bence zor günler bekliyor. Zira aylardır cumhurbaşkanı adayını belirleyemeyen muhalefet cephesi, bu kez eğer ceza almaz ise Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında karar vermek için zorlanacak. Çünkü, daha İBB Başkanlığı koltuğuna oturduğundan beri gözünü Cumhurbaşkanlığı koltuğuna diken Ekrem İmamoğlu’nun bu sevdadan vazgeçeceğine inanmıyorum. Diğer yandan Kemal Kılıçdaroğlu, 6’lı Masa’yı kuran ve masanın en büyük partisinin Genel Başkanı olarak bu adaylığı hak ediyor. Bay Kemal, Adalet Yürüyüşü’nden bu yana bence kendini bu makama hazırlıyor. Hatırlar mısınız İzmir Seferihisar’daki toplantıda partililerine, Benimle misiniz? diye sormuştu. Onlar da gerek salonda gerekse sosyal medya hesaplarından, Seninleyiz mesajları vermişti. İşte verilen bu sözlerin ardından CHP cephesinde tercih yapmak biraz değil, çok zor olacak. CHP’liler, şimdilerde mağdur edebiyatı yapan Ekrem İmamoğlu’nun ardından mı yoksa lider Kılıçdaroğlu’nun ardından mı gidecek. Bunun kararını vermek zorunda olan partide Ekremci-Kemalci kavgası çıkarsa hiç şaşırmayalım. Bana kalırsa adaylık Kemal Kılıçdaroğlu’na yakışıyor. Bugüne kadar verdiği mücadele bunu hakettiğini gösteriyor. Tabi, genel seçimde Recep Tayyip Erdoğan karşısında başarı elde eder mi bunu şimdiden kestirmek güç. Kendi düşüncesi de nedir bunu da bilmiyoruz. O koltuktan feragat edip etmeyeceği de meçhul. Ekrem İmamoğlu’ne gelince. Henüz İstanbul’un büyük başkanlığı koltuğunda 5 yılını bile doldurmadan Türkiye’nin liderliğine oynaması Ekrem Bey’in aceleciliğine işaret ediyor. Siyasette çok aceleci davranmak hiç hayra alamet değildir. Rüştünü ispat etmek asıldır. Ve Ekrem İmamoğlu henüz rüştünü ispat etmemiştir. Recep Tayyip Erdoğan’ı taklit ederek ve 31 Mart 2019 seçimlerinde AK Parti’nin büyük taktik hatası ile oylarını artırarak o koltuğa oturduğunu düşünüp benzer bir zaferi tekrarlayabileceğini zannediyorsa yanıldığını 2023 seçiminde anlayacaktır. 6’lı masa ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adaylığı Ekrem İmamoğlu değil, Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkıdır.