Kış… Çoğu zaman kış ve soğuklar hakkında yapılan yorumları okurken keyif alırdım, şikayet kapasitemiz çok güzel gelirdi bana. Ama son zamanlarda hissettiğim bu kilitlenme hissini kışla ve soğuklarl...

Kış… Çoğu zaman kış ve soğuklar hakkında yapılan yorumları okurken keyif alırdım, şikayet kapasitemiz çok güzel gelirdi bana. Ama son zamanlarda hissettiğim bu kilitlenme hissini kışla ve soğuklarla özdeşleştirmeden geçemiyorum. Sanırım ben bu kıştan geçemiyorum. Mevsimsel depresiflik hakkında daha önce de çok konuştum ama içeriğini yeni yeni anlıyormuşum. İnsanların hareket edemeyişleri çok tuhaf gelirdi bana, yine de anlamaya çalıştım. Bazen yaşanılan depresyon o kadar sert olur ki, kendine bakamaz hale gelebilir kişi. Hiçbir şey hissedemeyebilir. Anlamsızlık çoğalabilir. Geçici olan bu hisleri dağıtmanın ilk adımı fiziksel olarak hareket haline geçiyor olmak. Sonrasında duygularınızı ve düşüncelerinizi bir yere akıtabilirsiniz. Ben denemeye varım... Sizde aynı kilitlenmeyi ve donmayı yaşıyorsanız ve hareketlenmenin sonucunu paylaşmak isterseniz ‘koyundelisi.info’ dan yazın! *** Kilitlenmeyle bütün bir yazıyı kapatmayalım diye düşündüm, çünkü ben bunları yazıyor iken arkamdaki televizyonda TRT Belgesel kanalı dönüyordu. Dünyanın farklı noktalarından değişik otelleri gösteriyor. Hangi ülkede olduğunu anlayamadığım ve ağaç evlerin dolu olduğu bir yere gitti çekim ekibi. Sunucu kişi otelin sahibini buldu ve hikayesini dinlemeye başladı. Kilitlenme hakkında kendime tavsiyeler verirken (yazdıklarım genelde kendime dönüyor biliyorsunuz), program beni bir anda içine çekti. Ağaç evlerin sahibi bembeyaz giyinmiş, saçları uzun, gözlerindeki bakışları parlayan birisi. Evleri nasıl yaptığını ve insanların bu ağaç evlerde nasıl deneyimler edindiklerini anlatıyor. Evlerin ortasında bazı yerlere açık teras gibi alanlar kurulmuş. İsteyen kişiler bu açık alanlarda doğayla birlikte olup bir performans sergileyebiliyor. Şimdi, buraya kadar sunucu da ben de normal bir şekilde dinleme modundaydık. İşin rengi buradan sonra değişmeye başladı. Sunucu bu performansların nasıl bir şey olduğunu anlayamadı. Merak da etti tabi. Sonra evlerin sahibi adam doğayla bütün olmaya, sesleri dinlemeye ve akışa bırakmaya dair konuşmalar yaparken dans etmeye başladı. O kadar doğalında ve akışında hareketler ki, evinizde otururken ve kucağınızda bir bilgisayar varken size çok tuhaf geliyor. C vitamininden bir yudum daha alırken adamın kendini harmoniye öylece bırakabilmesine hayran oldum. Sunucu zaten çok şaşırdı. Denemek istedi ve birlikte hareket etmeye başladılar. Aa! Ne mutlu onlara! Yazının başında kilitlenmeleri anlatırken böylece kendimi doğaya dair bir şeyler izlerken buldum. Varlığımız ve bu varlığımızla neler yapabildiğimiz beni her zaman şaşırtıyor. Ben bulunduğum yerde kilitlenmiş gibi hissederken bir başkası kendi bulunduğu yerde akışta olabilir. Bunun sadece ağaç evlerle bir ilgisi olmamalı diye düşünüyorum kendimce. Bu his her yerde yakalanabilmeli. Kilitlenmelerin ve harmoniye bırakmaların olduğu, güzel bir dünya… Daha ne olsun…