Bazen hayatımızı başka insanlara göre yaşarız. Benim gibi bunun olmasını asla istemeyen insanlar bile...

Bazen hayatımızı başka insanlara göre yaşarız. Benim gibi bunun olmasını asla istemeyen insanlar bile zaman zaman başkaları ne der düşüncesiyle hareket ederler. Toplum olarak yapımız böyle sanırım.

Hayatımızı değerli kılan şeyler sahip olduklarımızı sevdiklerimizle paylaşarak onları mutlu etmektir. Kendisi dışında başkalarını da düşünerek onları mutlu etmek empati yapabilen kişilere özgü bir davranıştır. Burada asıl önemli ayrıntı başkalarına yardımcı olma ile başkalarını memnun etme arasındaki ince çizgidir. Herkesi memnun etme çabası zor bir durumdur. Bedeli ağırdır.

Daima başkalarına öncelik verip onları memnun etmeye çalıştığımızda mutsuz oluruz. Aslında yapmamız gereken aradaki dengeyi sağlamaktır. Ve asıl unutmamamız gereken kimseyi kendi duygularımızın önüne koymamamız gerektiğidir. Sürekli olarak başka insanların memnuniyeti ve mutluluğuyla ilgilenirsek kendimizi ikinci plana atmış oluruz. Bu sefer kendimize ve başkalarına samimiyetsiz davranan bir insan haline geliriz. Çünkü içimizden gelmeden zorla sergilenen davranışlar bizi iki yüzlü yapar.

Zaten tecrübelerime dayanarak söylüyorum kimseyi tam anlamıyla memnun edemeyiz. Herkes yaptıklarımızda bir kusur bulmaya heveslidir. Dolayısıyla kendimizi olduğumuzdan farklı göstermemize gerek yok. İçimizden geldiği gibi davranalım yeter.

Başkalarını memnun etme konusunda sürekli çaba gösteren kişiler diğer insanların kendileri hakkında ne düşündükleri konusunda sürekli endişe duyarlar. Kendilerini değersiz hissederler. Sevilmemek ve değer görmemek onların en büyük kabusudur. Hatta sürekli başkalarını memnun etmek için hayatlarında radikal değişiklikler yaparlar. Kendilerini mutsuz etme pahasına çok istedikleri şeylerden vazgeçerler. Başkalarını memnun ederek mutlu olacaklarını zannederler. Kendi istek ve ihtiyaçlarını erteler, hatta çoğunlukla yok sayarlar. Yaşanan en küçük problemde kendilerini suçlarlar.

Eğer mutlu bir hayat sürmek istiyorsak başkaları için değil kendimiz için yaşamalıyız. Kimsenin hakkımızda ne düşündüğünü kafamızda çok fazla büyütmemeliyiz. Önceliği her daim kendimize vemeliyiz.