2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılının başlamasına çok az zaman kaldı. Bu satırlar kaleme alınırken okulların nasıl ve hangi koşullarda açılacağı belli olmamıştı. İster uzaktan, ister okulda, ister yarı...

2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılının başlamasına çok az zaman kaldı. Bu satırlar kaleme alınırken okulların nasıl ve hangi koşullarda açılacağı belli olmamıştı. İster uzaktan, ister okulda, ister yarı yarıya, seyreltilmiş eğitim uygulaması planlansın, yeni dönemin farklı olacağı ortadadır. Korona salgını ile birlikte 12 Mart 2020 tarihinden başlamak üzere olağanüstü bir dönem geçiren çocuklarımız, salgının doğru anlatılması sayesinde gelecek açısından umut ve fırsat ile tanışabilir. Salgın nasıl olur da fırsat olur? Kovid 19, göremediğimiz ancak hızlı yayılan ve çok kolay bulaşabilen bir virüs. Başta çocuk ve gençlerde hastalık yapmadığı düşünülse de son çalışmalarda, hastalığın her yaş grubunda görülmekte olduğu ve her yaş grubunda ciddi seyredebileceği anlaşıldı. Böyle bir gerçek ortadayken okulların açılmasına sayılı günler kala Milli Eğitim Bakanlığı, “Hijyen Şartlarının Geliştirilmesi, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu” hazırlayarak bünyesindeki okullara gönderdi. Ulusal ve uluslararası bilim otoritelerinin güncel verileri ışığında hazırlanan bu kılavuz dikkate alınabilir ve uygulanabilirse okullarımız güvenli, sağlıklı ve temiz hale gelebilir. İşte, güzel bir fırsat! Okulların fiziksel olarak hazırlanması yanında, eğitim anlamında da hazır hale getirilmesi çok önemlidir. Bu konuda en büyük sorumluluk öğretmenlere düşmektedir. Çocuklarımızın, Kovid 19 ve diğer hastalık nedenlerini doğru anlayabilmesi öğretmenlerin bu konuda çok hassas davranmasına bağlıdır. Öğretmenlerimizin koronayı iyi anlayabilmeleri, korunmak için gereken tüm önlemleri harfiyen uygulamaları ve hasta olmama konusunda derin hassasiyet göstermeleri çocuklarımızın da bu konuda bilinçli olmalarını sağlayacaktır. Derste, okul bahçesinde, laboratuarda maske takan, sosyal mesafeye dikkat eden, el yıkama konusunda çok hassas davranan öğretmen öncelikle kendi sağlığını korurken, bir yandan da çocuklarımıza örmek olacaktır. Bu da iyi bir fırsat olabilir ! Doğru bilginin nereden alınabileceğini öğretebilmek için belki de en güzel deneyim, Kovid 19 ile ilgili gelişmelerde yaşanmaktadır. Salgın boyunca doğru bilgiye ulaşabilmenin ne kadar önemli olduğu bir kere daha anlaşılmıştır. Okulların açılması ile birlikte bu konuda çocuklarımıza en doğru kaynağı öğretebilme şansına sahip olabiliriz. Bu da gelecek için iyi bir fırsat ! Korona ile korkuyu değil, korunmayı öğrenebiliriz. Hijyeni, temizliği, hastalıktan korunmayı. Bağışıklık sistemini. Sağlıklı yaşamayı. Gelecek için bilimin değerini. Doğru bilginin önemini. Cumhuriyetin ilk yıllarında salgın hastalıklarla baş edebilmek için kurulan Verem Savaş Derneği’ni, Sıtma Savaş Derneği’ni, Trohom ile Mücadele Derneği’ni düşünen iradeyeniden yaşam bulabilir. Salgınlar ile sarsılan ortaçağ Avrupası, veba, sıtma salgınları ile milyonlarca insanını kaybettikten sonra Rönesans sayesinde aydınlık ve çağdaş geleceğin kapılarını araladı. Korku ya da fırsat. Neden olmasın?