TBF, TVF, THF 'hayır bu şartlarda maçlar oynanamaz' dedi, tüm liglerin iptal edildiğini bu yılı, sezonu 'olduğu gibi' kapattıklarını açıkladı. Malumunuz üçü de elle oynanıyor, ele bakıyorlar, ayağa de...

TBF, TVF, THF 'hayır bu şartlarda maçlar oynanamaz' dedi, tüm liglerin iptal edildiğini bu yılı, sezonu 'olduğu gibi' kapattıklarını açıkladı. Malumunuz üçü de elle oynanıyor, ele bakıyorlar, ayağa değil. Kültür seviyesi, yaşam tarzı, olay azlığı Türkçesi ayak oyunu olan futboldan çok daha iyi durumda, bu böyle yıllardır. Bünyesinde hakem olarak şerefle görev yaptığım TFF, inadını sürdürüyor. Kim için, ne için? Candan daha mı kıymetli, bu maç denen topla oynanan alt tarafı bir oyun olan, futbol. Biraz argo olacak ama burası tam yeri, bu ne biçim ayak oyunu, alt tarafı futbol işte, olmasa ne olur. SPORSUZ İLK SPOR BAYRAMI Salgın illeti yüzünden ilk kez törensiz, sporcu kıyafetli sporcuları törende görmeden hatta hiç bir spor karşılaşması oynanmadan, bir bayram kutlayacağız. Zaten hep içimizde, ruhumuzda 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı. Görseli olmasa da olur ne yapalım. Oyun kuralları da bu hassas nüanslara göre hazırlanıyor, her şey insan için. Peki devamı, ısrarı niye, geçin bu inattan. Kaldı ki, 19 Mayıs'ımız da bile kutlamalardan, etkinliklerden vazgeçilebiliyor, canlı yayından, bahislerden vazgeçilemiyor, hayret ki ne hayret. İNSANA DEĞER HANGİSİNDE? Futbolda para çok, insana değer yok. Basketbolda, voleybolda, hentbolde para pek yok, hatta bazı bazı hiç yok ama insana değer çok. Oysa üçünde de top yuvarlak. Üçü elle, biri ayakla, elde mi keramet ayakta mı, var bunda alamet. Top da değil. BU SENARYO DA BENDEN 2 aydır evinde yatan, koridorda 2 metre depar atmakla yetinen futbolcular, karardan vazgeçilmezse 3 günde bir maç oynayacak, yolculuk, aşırı nem, sıcak, bunları da hesaplayın, o kaslar nasıl yırtılır biliyor musunuz. B Planı, C Planı hazır diyorlar ya, ben de senaryo yazayım. Kümede kalma mücadelesi veren takımlardan birinde veya diğerlerinde çok değil 1'er futbolcu da COVİD19 saptansa ne olacak, devam edecekler mi lige, kaosu hayal bile edemiyorum. Anında ligden çekilseler, her şey alt üst olacak, takım kalmayacak. Sonra ne alacak, 'olduğu gibi' onaylanacak, geç olmadan şimdi oynatmayın, yaşanacak bunlar. ERCAN TANER'E ALKIŞ Sağlık çalışanı, futbol hakemi Rüştü Özkınalı, 'Zarar vermemek ve de zarar görmemek için maçlara çıkamayacağım' şeklinde dilekçesini verirken, yılların duayen spikeri Ercan Taner de maç anlatmayacağını açıkladı. Çok yerinde kararlar, bi'şeyler yapmalı oynatma ısrarından vazgeçirilmeli. Arenada boğa güreşlerinde zavallı hayvanın kanlar içinde kalmasını izler gibi, maç da anlatılmaz ki. ÖZÇİĞDEM'İ SÜPER LİG'DE GÖRELİM İzmir'imizin gururu FİFA Kokartlı kadın futbol hakemimiz Melis Özçiğdem, maçların oynanmadığı karantina günlerimizde umudumuz oldu. Özçiğdem, UEFA tarafından 2.kategoriden 1.kategoriye yükseltildi, kutlarım, başarılarının devamını diliyorum. Süper Lig'de, 1.Lig'de düdük çalacağı günleri görme umuduyla. Yanında yer alan çok iyi insan, ço iyi hakem olan, geleceğin FİFA'sı olarak gördüğüm, genç yaşta kaybettiğimiz Özge Kanbay kardeşime de rahmet diliyorum, çok özledik. HAMAMCI'YA MİLLİ KOKART Profesyonel, amatör liglerde yer alan futbolcular antrenör olmak istediklerinde amatör ve genç takım maçlarında 3 kez düdük çalıp 5 kez de yardımcı hakemlik yaparlardı. Sayı tamamlanınca antrenör olabilirlerdi, vizeydi bu onlar için. İşte o futbolculardan biri de Hüseyin Hamamcı hocamız, hakem olarak sahada, yardımcıları da Elmas Arabacı ile Halil Tamer. Karşıyakalı bir nefer futbolcu ve teknik adam olarak tanıdığımız Hamamcı, kokartsız maça çıkmasın diye Türkiye'nin ilk kadın klasman hakemi Elmas Arabacı Tatlıcı kendi kokartını vermiş, tatlı bir anı olarak kalmış Atatürk Stadı 3 Nolu Yan Sahada, heydi günler hey.