Ülke, yüzyılın felaketinin enkazını kaldırmaya, depremzedelerin yarası sarmaya, derdine der...

Ülke, yüzyılın felaketinin enkazını kaldırmaya, depremzedelerin yarası sarmaya, derdine derman olmaya çalışırken bizim politikacılar koltuk kavgasına girdi. KUSUR ARANIYOR Türkiye iki büyük deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışıyor. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya'da büyük yıkıma yol açtı. Devlet tüm imkânlarını seferber etti. Elbette küçükte olsa hatalar var, ilk zamanlarda eksiklikler var elbette bunda hem fikiriz ama yapılanları görmemezlikten de gelmekte olmaz. El itini parlatıyor bizimkiler aslanda kusur arıyor. Şunu asla unutmayın. Kuran’a ve Peygambere hakaret etmek Devleti itibarsızlaştırmaya çalışmak Askere ve polise iftira atmak Terör örgütü destekçiliği yapmak değildir. MEDYA TERÖRÜ Öncelikle şunu unutmayın sosyal medyaya düşen, caps yapılan görseller bir daha silinmiyor. Sorgulamayan, araştırmayan milyonlarca sosyal medya kullanıcısı sahte bilgileri gerçek sanıyor. Sanal dünyada yapılan suikastlar insanlara ve kurumlara ciddi zararlar veriyor. Bu yüzden, teknolojinin faydalı kullanımına kişi, kurum ve kuruluşlar özendirilmeli ve bilinçlilik çalışmaları yaygınlaştırılmalı. Bilinçsizce yapılan paylaşımların yol açtığı zararlar ve yaşattığı aksaklıklar, kriz dönemlerinde doğru sosyal medya kullanımının ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor Siz siz olun bu oyuna gelmeyin. Şunlara da dikkat edin - Sosyal medyada kaynağı belirsiz her bilgiye şüpheyle yaklaşın. - Paylaşılan her bilginin kaynağını sorgulayın. - Resmi kaynakları takip edin. - Paylaşılan Whatsapp ekran görüntülerine şüpheyle yaklaşın. - Bir iddiayı pek çok güvenilir kaynaktan sorgulayın. - Referans alınan güvenli kaynaklar edinin. ADRESE TESLİM Vaktiyle genç ve yakışıklı bir adam, bir gözü kör, bir ayağı topal ve sırtı da hafifçe kambur bir kızla evlenmiş. Adamın, böyle bir kızla evlenmesini yadırgayan bir dostu, neden böyle bir hanımla evlendiğini sorunca: “Sokaklarda lüzumsuz dolaşıp durmasın ve kavga ettiğimiz zaman da beni kovalamasın” diye cevap vermiş. “Ya körlüğü?” deyince de: “Tek gözü ile kusurlarımın ancak yarısını görebilmesi için” demiş. “İyi” demiş dostu, “peki kamburuna ne diyeceksin?” Kadının kocası da: “Eee, sen de amma uzun ettin be birader” diye cevap vermiş. “Bu kadarcık kusur kadı kızında da bulunur.”          Karun gibi buldukça bunar,          Gökte buluttan nem kapar.          Kendi kusuruna bakmaz ama          Kadı kızında kusur arar. Yunus Karakaya