Bize soran olmadı, sorulmaz da zaten. İyi ki de sormadılar; 'Şu lige, bu lige çıkmak istemeyen var mı'. Yanlış, hatalı. VAR'dan bile döner, bu soru. 'Mahallemin, semtimin takımı Eşrefpaşa ile İzm...

Bize soran olmadı, sorulmaz da zaten. İyi ki de sormadılar; 'Şu lige, bu lige çıkmak istemeyen var mı'. Yanlış, hatalı. VAR'dan bile döner, bu soru. 'Mahallemin, semtimin takımı Eşrefpaşa ile İzmirspor'un maçlarına çıkmak istemiyorum, yanlış anlaşılmak istemem' diye yazdığım dilekçeme, imzamı attım. Yırtıp attı gözümün önünde, MHK üyem, FİFA olmuş duayen hocam Orhan Cebe, Allah rahmet eylesin. 'Biz sana güveniyoruz' dedi. O kadar. İnadına verdi, çıktık, aslanlar gibi. Kul hakkı yemedim, ah almadım. Korkulacak, endişe edecek bir şey yokmuş, anladım. Özgüvenim, hasgüvenim arttı böylece. Hakeme 'maça çıkmak ister misin' diye sorulmaz. Sonra maç beğenmezler, işte böyle gördüğünüz gibi VAR'a gitmeden de yapamazlar. Ağaç yaş iken eğilir. Bu değil çözüm. Genç hakemleri düşünce tembelliğine, korkaklığa iter.
MUĞLALI YILDIRAY DAŞ
Master, veteranlar maçlarını beğenmeyen, çıkmak istemeyen gepgenç pırıl pırıl hakemler olduğu gibi. Çocuğu hatta torunu yaşındaki filiz, körpe, tecrübesiz hakemleri küçümseyen, onlara hiç yardımcı olmayan tam tersi yokuşa süren veteranlar, masterler de var. Maalesef. Siz de çömez değil miydiniz, ne çabuk unuttunuz ? Doğar doğmaz topçu mu oldunuz ? Bodrum Halikarnas - Balçova Teleferik maçındaydım. Ahmet Yakarca, Mustafa Yolpak, Yıldıray Daş hakem üçlüsünü beğendim. Bu maç, bundan daha iyi yönetilemez. Çabuk yorulan, iyi ısınmayan, bol bol sigara içen sözüm ona sıfatları sporcular. Yardımcı hakem Yıldıray Daş'a bayıldım. İkinci yarı onunla yan yan gittim, geldim. Aktif, pasif ofsaytlar, aradan fırlamalar, kendi topuna gitmeler. Hepsini çok iyi süzdü Yıldıray. Genelde gitmem, girmem odaya. Federasyon yöneticisi İlkay Girgin kardeşimden rica ettim. İzin alınca girdim. Beğendiğimi de söyledim. Gülleri açtı. Söylemek, yazmak gerek. MHK'ya, Ali Zağlı başkana.
OTOBÜS SPORSEVER BALÇOVA'DAN
Genç başkan, spor sevdalısı Erkan Çubukçu davet etti, 25 kişilik kafileye master camiasının emektarları Uğur Eren ve İlkay Girgin'le katıldık, çok da iyi oldu. Balçova Spor Kompleksi'nde toplandık. Otobüsü sporcu dostu Balçova Belediyesi tahsis etmiş, spor adına teşekkürler. Tesislerin cevval, çalışkan müdürü Ogün Yılmaz'ı görmeden gitmek olmaz. Yılların duayen ismi Ünal Babacan ağabeyimizi de gördük. Anılara dalarken, bir bardak çayın hatırı kırk yıl sürecek gibi.
ŞAMPİYONDAN HASAN İLE RAHMİ
Rahmi Ant çok iyi futbolcuydu Hasan Dağ da öyle, hala öyleler, maşallah. Rahmi'nin babası Şefik Ant, amcası Yavuz Selim Ant (merhum), kuzeni hakem Av.Fatih Ant. 1991-1992 sezonunda yönetici Ali Fındık, antrenörler Ali Decdel, Vedat Akbuğday, Ömer Elbirlik'le Türkiye Gençler Şampiyonu olan İzmirspor'da yan yana oynadı Hasan Dağ ile Rahmi Ant. Bu maçta da sahadaydı ikili. Ayağına top yakışan Fahri Danabaş üç gol attı. İstese daha da atardı. Fahri'yi sigara bırakmıyor ki, rakip oyuncu sanki. Önder Aydöner tam bir top cambazı. Bilekleri raket gibi. Attığı gol Rıdvan Dilmen misali. Biraz genç olsa, biraz bakım, biraz çalışma. Koy 1.Lig'de rahat oynar. Dönüşte sabah erken kalkıp işine, ekmek parasına giden arkadaşlar, sonuçta. Hayat paylaşmaktır.
GAZETECİ, HAKEM, ANTRENÖR
Hayat bir sirkülasyon, devri daim, dönence, dönme dolap. Kaçınılmaz akibet. Vakti zamanında olsa da zor dostum, zor.  Milli futbol hakemi, gözlemci, dağcı İsmail Uludinç hocam, dünya iyisi, beyefendi, asil, namuslu, dürüst insan. İki evladı Cem Uludinç ile Mete Uludinç de hakemlik yaptı. Zerre torpil yapmadı, oğulları da istemedi, beklemedi. Terbiye, etik, ahlak işte. Ticaret Gazetesi Yazı İşleri Müdürü idi. Gasteci değil, gazeteci idi. Değerli büyüğüm, aydın, hoşgörülü ustam Enver Akdoğan. Adam gibi sportmence teknik adamlık yapan Tahsin Köroğlu. Üçünü de aynı gün kaybettik. Şoktayım hala. Mekanları cennet, ruhları şad olsun. Emeğiniz var, üzerimizde. Bir gün bir yerde buluşma umuduyla İsmail hocam, Tahsin hocam, Enver üstadım, hakkınızı helal edin, lütfen.
13'Ü GİTTİ 13'Ü GELDİ
TFF'nin ısrarı, MHK'nin de mecburi onayıyla 13 hakemi liste dışı bıraktılar. Paldır küldür, oldu bittiye getirilerek. Maç oynanırken, kural değişti. Hem de hakemlikte. Nedenini açıklayın bir zahmet. Merak ediyoruz da. Çıt yok, tık yok, yine. Yıllarını hakemliğe vermiş İzmirli 13 tecrübeli isim, üzgün, kızgın, kırgın. Toplandılar Vizyon Spor Tesisleri'nde. 'Zamanlama yanlış, yöntem yanlış, sahip çıkması gereken kurumlar nerde ?' diyorlar. Kibarlık yapıyorlar yine de. Kurum dedikleri de anlı şanlı TFFHGD. Onlar sadece koltuklarına, saltanatlarına sahip çıktılar. İsmail Eken, Taner Vardarlı, Melih İnanlı, Recai Cengiz, Erol Zop, Bülent Atak, Ercüment Alp, Cengiz Bulut, Oktay Sillelioğlu, Hasan Ceylan, Faik Köksal, Erdem Öztuna ile Cumhur Balyan. Faallerin hakkını kendileri değil, adında faal kelimesi olan dernekleri değil, diğer faaller değil, faal olmayanlar sahip çıkıyor. Ne alaka değil mi ? Kıyamet alameti gibi, ne günlere kaldık aman Allah'ım...