Korona virüs salgını sürecinde vatandaşın maskeye ulaşımı ülkemizin en büyük sorunlarından birine dönüştü. Kısa süre içerisinde artan maske fiyatları ve talep nedeniyle piyasada maske kara borsaya dön...

Korona virüs salgını sürecinde vatandaşın maskeye ulaşımı ülkemizin en büyük sorunlarından birine dönüştü. Kısa süre içerisinde artan maske fiyatları ve talep nedeniyle piyasada maske kara borsaya dönüşünce ihtiyacı olan vatandaş maske bulamazken, kapalı mekan ve marketlere girişte maske takma zorunluluğunun olması insanları farklı çözümler bulmaya zorlamıştı. Hükümetin maske temin etme sürecinde öncelikle maske satışını yasaklaması hemen ardından maske ihracatını yasaklamasıyla maske erişimini kolaylaştırma çabaları sonuçsuz kalınca ‘maske sorunu’ en çok konuşulan sorunlardan birine dönüştü. ePTTavm.com üzerinden yapılan başvurularla maskelerin evlere PTT Kargo tarafından ulaştırılacağı açıklandıktan kısa bir süre sonra PTT’nin web sitesinin çöktüğünü hepiniz hatırlıyorsunuzdur. Gelen tepkilerin ardından maske dağıtımının e-devlet üzerinden yapılacak başvurulara göre SMS ile gelecek kod karşılığında eczanelerden yapılacağı duyuruldu. Arada sigortalı çalışanların maskelerinin işyerleri tarafından temin edileceği açıklamasını da unutmamak gerek. Korona virüs sebebiyle zaten zor ve yoğun günler yaşayan eczaneler günlük 100 maskeyi kısa süre içerisinde dağıtırken, kapıya dayanan ve maskeye ulaşmak isteyenlerin ısrarlı sorularını yanıtlamak zorunda kaldı. Eczaneler kapılarına ‘Maske yok’, ‘Maske bitti’, ‘Yeni maske ne zaman gelecek, bilmiyoruz’ gibi vatandaşı sakinleştirici yazılar asmaya başladı. Eczacı Odası da asli işimizi yapamıyoruz diyerek maske konusunda vatandaşla karşı karşıya getirilmeye çalışıldıklarını belirterek çözüm üretilmesini istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın normalleşme sürecini açıkladığı ve ağırlıklı olarak ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘başarısızlığı ve muhalefet yapma biçimini’ eleştirdiği ulusa sesleniş konuşmasında maskelerin belirlenecek üst fiyat sınırını aşmamak koşuluyla satışına izin verileceğini belirtmesiyle maske sürecinde başa döndük. Çok kısa bir zaman diliminde maske satışı yasağından, izin verilen üst limitten ücretli maske satışına kadar gelişmeleri hep birlikte yaşadık. Bu arada birçok yerel yönetim, kurum ve kuruluş maske sorununu çözmek için girişimde bulunsa da kalıcı bir çözüm sağlanamadı. TAKDİR ETMEK LAZIM Maske sorununa çözüm yaratma girişimleri arasında en takdir edileni kuşkusuz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin maskematik hizmeti oldu. İzmir’de maske dağıtımını kolaylaştırmak amacıyla 17 Nisan Konak Metro İstasyonu’na yerleştirilen maskematik cihazı ile metro yolcuları içerisinde dezenfektan da bulunan maske paketlerini İzmirim Kart’larını okutarak haftada bir paket olmak üzere ücretsiz almaya başladı. Uygulama ile maskeye erişim sorunu yaşayan birçok kişi kolaylıkla maskelerine kavuştu. Uygulama uluslararası basından bile takdir görürken, Türk basını bu uygulamayı uzaktan seyretmekle yetindi. Metro istasyonlarının yanı sıra Karşıyaka ve Bostanlı vapur iskelelerinin de sisteme dahil olmasıyla birlikte İzmir’de maskematik cihazı sayısı 19’a ulaştı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 4 Mayıs Pazartesi günü İzmirim Kart ile 117 bin 330 maskeyi ücretsiz olarak halka dağıttık açıklaması sistemin ne denli başarıya ulaştığının kanıtı. Maskesi olmadığı için markete alınmayan, sokağa çıkamayan ya da toplu ulaşım araçlarına binemeyen vatandaşların hayatını kolaylaştıranlara teşekkür etmek lazım. Ancak maskematikten yararlanmak isteyen ancak vapur iskelelerinin kapalı olması nedeniyle güvenlik görevlileri ile tartışanları da hatırlamak gerek. Sistemle ilgili en büyük sorunlardan biri de iskele ya da metro istasyonlarına birden çok İzmirim Kart ile gelip 5-6 paket maske alanların engellenememesi. Bu noktadaki sorumluluk vatandaşa düşse de sistemsel olarak bir çözüm üretebilir diye düşünüyorum. Maskematik, ülkemizde yaşanan maske sorununa yerel yönetimin ağlamadan, sızlamadan ürettiği en başarılı uygulamalardan biri. Umarım takdir edilir.