CNN’de dinlemeye başlayınca kesemedim. Çok güzel bir mali konuşmaya şahit oldum. Konuşmanın bütününe baktığımda eksik ve...

CNN’de dinlemeye başlayınca kesemedim. Çok güzel bir mali konuşmaya şahit oldum. Konuşmanın bütününe baktığımda eksik ve bilgisizlik içeren hiç bir söylemi olmadı. Sayın Masum Türker konuşmasında politik bir saplantıda da olmadı. Spekülatif olayları ve yaratanların kim olduğunun bilindiğini söylüyor. Banka hareketlerinde davranış biçimlerini, BDDK ve görevlerinin ne olduğunu, BDDK’nın mali konuların önemli bir kolu olduğunu, görevlerini nasıl yapması gerektiğini ve görevini yapamadığını, açık, net anlattı. Merkez Bankası’nı, hazinenin işlevlerini sakin, güzel bir lisanla belirtti. Mali konularda yapılacak işler ve tatbik edilecek konular hakkında önceden haber sızdığını söyledi. Dünya piyasalarının da para konusunda her zaman uygun veya uygun olmayan bir şekilde ülkemiz ekonomisini etkileyen faktörlerden olduğunu anlattı. Diğer etkenlerin gazete ve diğer medya yayınlarının olduğunu, paralı kişi veya KURUMLAR veya siyasi saplantılar açısından yapılan spekülatif işleri teşvik edecek beyan söylem fiili davranış biçimlerine de değindi. Konuşmanın bir kısmında söze giren bir sayın gazeteci mali ve ekonomik konunun insicamını dağıtarak tamamen siyasi bir söyleme girerek programın en bilgisiz konuğu en politik kimliğin sahibi olduğunu belli etmesi hiç güzel olmadı. Güzel olmadığı gibi konuyu yine sen ben tartışmasına soktu. Zayıf veya ekonominin dara düşer gibi olan hallerinde kişinin kimliğine göre ağızdan çıkan sözler az, orta, çok etkili zararlar oluşturabildiğibilinmeli iken, gazeteci beyin OHAL lafının çok hafife alınmasını söylemesi ise ekonomi bilgisine nakıs bir ölçü oldu. Konuşmalar devam ettikçe anlatılan her konu akıl okumaya, başkası adına düşünmeye, dayanıldığını boşlukta yüründüğünü, fark etmediklerini gösterdi. Konuşmada FED kararlarına da değinildi. ‘FED kararlarının Türkiye’yi çok mu az mı etkiler?’ konuşmasında sayın gazeteci şöyle diyor; tamam da kardeşim şimdi bir kanalda adının önünde ekonomist yazan insanlar ağzına geleni söylüyor bu koşmaların zararını anlatmaya çalışıyordu. Doğru ama çoğu zaman kendiside atıp tutuyor olduğunu unutmuş görülüyordu. Bir diğer konuşmacı da mali konularda yalan haberlerden şikayet ediyordu. Neyse çok kaliteli eski bir maliye bakanı Masum Türker’i dinledim. Son olarak bilgi kirliliğinden bahsederek bu ve benzeri durumlara dikkat edilmesi gerektiğini söylemesi, oturumu noktalayan çok ciddi bir ifade oldu. Şimdi bütün bu konuşmalardan ben ne anladığımı söyleyebilirim. Türkiye her alanda ve her konuda dümensiz bir gemi görüntüsünde. Sosyal ve idari dengesi yok. Sevk ve idarede adil değil. Kısaca ülkede denetimsizlik ipin ucunu kaçırmıştır. Fırsat eşitliği hiç bir konu ve alanda yok. İnsanda vicdan olduğu sürece talimatlarla istismar edilmedikçe adli adaletsizlik olması söz konusu değil. O zaman adalet adalet diye yanlış yerlerde gezmemeli. Öncelikle adalet fırsat eşitliğinde sağlanmalı sevk ve idarede sağlanmalı. İktidarlar önce bu adalete bakmalı. Şimdi asgari ücrete adaletli olunmaya çalışıldığını gördük. Bu milat kabul edilerek boş lafa milletin karnını yalanlarla doldurmaya gerek yok çünkü millet boş lafa tok. Sonuç; asgari ücret hayırlı olsun. Sayın Masum Türkeri alkışlıyorum!