Dersi sevilmez, maalesef matematikçiler de (matematik öğretmenlerimiz) sevilmez. Anlaması, anlaşılması çok zor değil aslında. İste, yeter ki. Matematiği, işinizin matematiğini de anlarsanız, zarar etm...

Dersi sevilmez, maalesef matematikçiler de (matematik öğretmenlerimiz) sevilmez. Anlaması, anlaşılması çok zor değil aslında. İste, yeter ki. Matematiği, işinizin matematiğini de anlarsanız, zarar etmezsiniz. Kara, yarara geçersiniz. Fazla fazla kazanmak anlamında değil. İçinize sinsin yeter. Dört işlem, rakamlar, hangisi büyük, küçük. Matematik sadece para sayarken, kâr zarar hesaplarken değil, her zaman lazım. Bu çağda, internet çağında bir arkadaşla neredeyse, aramız bozulacaktı. Bir de ısrar ediyor, cahil cesareti bu olsa gerek. Diplomayla, kartvizitle de alakası yok bunun. Sordum, 'her şeyi bildiğini sanan' kankaya.; '0.812 mi daha büyük 0.9 mu ?'. 'Bunda bilmeyecek ne var' dedi, pat diye. Ben şok gameover oldu, yandı, canı gitti bir anda. 'Niye' dedim, 'Baksana görmüyor musun birinde 4 rakam var, diğerinde 2' demesin mi ? Valla pes, bu arkadaş bir de üniversiteli. Maddi durumu da epey iyi, parayla da sıkı fıkı yani. 'İnan kastım sana değil, cahille sohbeti kestim' demiş Halk Ozanımız Aşık Veysel Şatıroğlu. O aklıma geldi, kesemedim yine de. Anlatmaya çalıştım, yok yok ısrarlı. Hayırlı işler ona.

EZBERLEMEK DEĞİL SİNDİRMEK

Diyeceksiniz matematiğin sporla ne ilgisi var ? Maça çıkarken ayakkabı bağcığını bağlamak bile, bir matematiktir. Yanlış, hatalı bağlarsan. Bir çözülür gol de kaçar, düşersin tepetaklak. Söyleyemezsin de, anlayamazsın aslında. Kimse ama kimse mükemmel, kusursuz değildir. Kime göre neye göre ? %100 haklı olan olmadığı, olamayacağı gibi. Yüzde yüz haksız olan da, olamaz. Hayat bu işte. Derin nefes al, bekle, kestirip atma. Bu da bir matematik. İzmir İl Futbol Hakem Kurulu Dr.Raci Köprülü başkanlığındaki yolun başındaki genç hakemler, seminerden, eğitimden geçti. İlk değil, bilmem kaçıncı ders alışları. Sahada uygulamak ayrı bir yetenek, ezberle olmaz ama. Hakemler böyle de. Peki; kulüpler, yöneticiler, teknik adamlar, futbolcular ne alemde ? Onların işi diyeceksiniz ama. Hakem dışındakiler de bir oyunun bir parçası. Bilseler rahat ederler. Aslında işte o zaman kazanırlar. Kupayı da parayı da başarıyı da ünlü olmayı da. Hepsi matematikten geçer. Bir fikrim var. Aydın, olgun, zeki, akıllı, başarılı ve de sakin adam İzmir ASKF Başkanı sevgili Efkan Muhtar kardeşimden rica ediyorum. Zorunlu ders, sınav, eğitim şartı konsun. Videolu filan. Geçemeyeni lisans vizesi, onayı verilmesin. Zor mu, kolayı var. Hala yeni binanın temelleri de atıldı, bu da bir inşaat geleceğe yatırım. Öğrensinler, bilmeleri gerektiği kadar.

MAYISTA FORMA GİYMEK İSTİYORUM

Mayıs ayı gelince bir İzmirli olarak içim bir buruk olur, hüzünlenirim. Oysa mayıs ayı çok güzeldir. Hem hava hem de hayat gereği. Hangisinin formasını çok sayıda giyen varsa o şampiyondur, adına süper denen ligde. Diğer iki büyükten ses çıkmaz. Formalar askıda kalır. Kıskanmam, imrenirim sadece. Bizim İzmir'imin formaları ne zaman giyilecek, mayısta yani. Süper Lig'de takımımız yok, Göztepe, Altay, Karşıyaka, Bucaspor, Gaziemirspor, Bornovaspor çıkamadı, İzmirspor daha BAL'a çıktı, Yeşilova ile Ülküspor bir alt lige gitti. Peki bizim ne zaman gelecek formalar giyip sokağa çıkacağımız mayıs ayı ? Süper Lig'den vazgeçtim, bari olduğunuz yerden bir üst lige çıkın da İzmir'imde formaları giyelim. Çok mu görüyorsunuz. İlla daha güçlüden, daha ünlüden yana olmak zorunda mısınız ? İzmir takımlarımıza tabi olalım, biat edelim sarılalım. Ey mayıs gel, bize de uğra.

KADIN BAŞKANLARIMIZIN SPORCU YANI

'Şöyle olsa böyle olurdu' diye maçların, bitmiş ligin ardından ahkam kesmeye, ayar çekmeye gerek yok. Yaz geldi malum. Özel, magazinsel, içinde insan olan haberlere, notlara yer vermek gerek. Muhabirlik çok güzeldir. O ruhumuz hala yaşıyor, yaşatanlar sağ olsun. Sarı Zeybek Kültür Derneği, harika bir topluluk. Sahne yapıyor, şarkılar, türküler harika sesler. Onurumuz gururumuz Mikrop'umuz Hikmet Durmuş Fahri Başkan, Ayla Taşdelen Başkan. Ekip de harika. Gülnar Başarır, Nevin Demirşahan, Eda Bayram, Korkut Alp, Beyhan Oduncuoğlu, Saadet Zorlular, Harika Pirli, Hülya Asak, Uğur Karan, Kamuran Bekşan, Engin Erdem, Talat Yavaş, Nurhan Kurnaz, Yüksel Kurtul, Nurcan Akyürek ile Engin Kardaş. Balerin Fikret Bayram Fibay Bale ve Dans Okulu'ndan, Yasemin Kara eşliğinde enfes. Başkan Ayla Hanım gündüz torun bakar, akşam oyun yazar. Sabah erken mesaisi başlıyor, ikiz torunları Mira Yeşiloba ve Mirza Yeşiloba ile. Güneş batınca da başkan, sanatçı, oyuncu, üreten, yazan ve de yöneten. Nilay Kökkılınç hanımefendi de İzmir Kent Konseyi Başkanı, İzmir Barosu avukatlarından. Davet edildi, yüksünmeden, böbürlenmeden geldi. Dik duran, çalışan, ayaklara yere sağlam basan iki başarılı kadınımızı, yıllardır tanırım. Sporla bağlantıya gelirsek. Kendileri de bilemezler. Kadın, başkan, kadın başkan olmalarının yanısıra, bir ortak tarafları da var. İki yürekli kadınlarımızdan SZKD Başkanımız Ayla Taşdelen, döneminin isim yapmış hakemlerinden Hüsnü Taşdelen'in kızı. Gözlemcim de olmuştu, rahmetle şükranla. İKK Başkanımız Nilay Kökkılınç da hakem büyüğüm birlikte kader birliği yaptığım, maça çıktığım Av.Çağlayan Kökkılınç'ın hayat arkadaşı, eşi. Ayla hanım hakem kızı, Nilay Hanım hakem eşi. Çiçek verirken, davet ederken de bilemezler, bu durumu. Bu da işimizin, gücümüzün matematiği. Logaritmayı, tanjantı, sinüsü, OBEB, OKEK'i ezberlemek değil, marifet. Özünü öğrenmektir. Matematik her yerde, her zaman. Sayılar bitene kadar...