Memurlar devleti temsil eder. Bundan dolayı memurların kendilerine ait yasaları vardır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda memurların kılık kıyafetleri, ek gelir getirici işlerde çalışmamaları, ya...

Memurlar devleti temsil eder. Bundan dolayı memurların kendilerine ait yasaları vardır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda memurların kılık kıyafetleri, ek gelir getirici işlerde çalışmamaları, yargılama usulleri, işledikleri suçların cezai müeyyideleri gibi durumların sınırları çizilmiştir. Çünkü memurlar soyut olan devletin somut varlıklarıdır. Memurların siyasi partilere üye olmaları, siyaset yapmaları yasaktır. Hükümetlerin değil, devletin memurları olsunlar diye. Memurlardan sağlıklı hizmet alabilmek için ekonomik olarak da hak kaybına uğramamalarında da fayda vardır. Ancak; 12 Eylül 2010’da yapılan Anayasa Referandumu’nda, AK Parti’ye kayıtsız şartsız açıktan destek veren Memur Sen’in “Evet” propagandalarından birisi de, Türkiye tarihinde ilk kez memurlara toplu sözleşme hakkı verileceği yönünde olmuştu. 2010 yılı referandumundan bu yana memurlara, öngörülen enflasyon oranlarında yapılan sözde zamlar ne hikmetse hiçbir zaman enflasyonun üzerinde olmadı. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranının altında kalan zamlar her seferinde enflasyonla düzlendi. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının da güvenilirliğini yitirdiği şu ortamda mevcut iktidar partisiyle yetkili sendika el ele vererek memurların maaşlarının her geçen gün erimesine sebep oldular. 17-18 yıl önce yaklaşık 3 asgari ücret alan bir hemşireden bugün geldiğimiz yer, yeni göreve başlayan bir hemşirenin yaklaşık bir asgari ücrete mahkum edilmesi oldu. Böyle giderse, birkaç yıl sonra memurlarımız asgari ücrete mahkum olacak. Dolayısıyla farklı yollarla memur sendikalarındaki 11 iş kolunun 11’inde de farklı argümanları kullanarak yetkili olan konfederasyon, memurlar adına en büyük talihsizliktir. Ancak burada suç yetkili sendikada değildir. Suç yine üye olarak yetkili sendikaya destek veren memurlarımızdadır. Yetkili sendikaya farklı gerekçelerle bir şekilde destek veren memurlarımızın bilmesi gerekir ki, belki de günlük küçük menfaatler karşılığında üye oldukları sendika bu gün maaşlarının en az yarı yarıya inmesine sebep olmuşlardır. Bu gün geldiğimiz nokta ortadadır. Yeni göreve başlayan bir memurun maaşı neredeyse asgari ücretle eşitlenmiştir. Tüm memurların maaşlarıyla birlikte ödenen seyyanen ödemeler ise emeklilikte yaşanan ayrı bir sıkıntıdır. Emekli olan memurun emekli maaşına etkisi olmayan sabit ödemelerin taban maaştan ayrı olmaması ve emekli maaşına etki etmesi yönündeki düzenlemenin bir an önce yapılması gerekmektedir. Diyoruz ki; memur maaşlarının belirlenmesinde 11 iş kolunun 11’inde de yetkili olan sendikanın hükümetle masaya oturmasına, bir ay boyunca süren toplu sözleşmelerde tiyatro oynamalarına gerek yoktur. Gölge etmeyin yeter. Elbette her bir bireyin bir dünya görüşü vardır. Ancak, bir sendikanın varlık sebebi bir siyasi parti ise, yani siyasetin kontrolünde ise, haklarınızın masada bırakılmasına da göz yummak zorundasınız…