Sanki hiç derdimiz yokmuş gibi gündeme bir de bir de Menemen’in bir türlü belirlenemeyen başkanlık koltuğu girdi. Seçim, kura, boykot derken tansiyon yükseldikçe yükseldi. CHP’ye bakarsanız, ortada...

Sanki hiç derdimiz yokmuş gibi gündeme bir de bir de Menemen’in bir türlü belirlenemeyen başkanlık koltuğu girdi. Seçim, kura, boykot derken tansiyon yükseldikçe yükseldi. CHP’ye bakarsanız, ortada bir hukuk cinayeti var. Haklılıklarına o kadar eminler ki, kura iptal edildiği andan itibaren feryat figan bağrışıyorlar. Hele İl Başkanı Deniz Yücel… Her gün yeni bir çıkış, her gün mağduriyet edebiyatı. Yalnız da değil. Partisinin bazı üst düzey yöneticileri ve bazı vekiller de dimdik arkasında. Hedeflerinde, kararı veren mahkeme ve süreci yöneten İzmir Valiliği var. CHP’li dostlar kusura bakmasınlar ama bana göre yapılan halk deyimiyle, “zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmak…” Şu an gelinen durumun hukuki anlamda değerlendirmesini yapamam. Bu yüzden o haklı veya bu haklı gibi bir iddiada bulunmayı kendime yakıştıramam. Ama olaya mantık ve vicdan boyutlarında durum değişir. O zaman da derim ki, “beter olun!” Biliyorum biraz ağır oldu ama, gelinen sürecin sorumluları bilerek-bilmeyerek yaptıkları hataların bedelini, işledikleri günahın bedelini ödemeyecekse adalet bunun neresinde. Adalet dedikleri o kutsal kavram zaten kuraya kaldıysa, söylenecek bir şey yok demektir. Şöyle bir Menemen’de bu günlere nasıl gelindi bir düşünün… CHP’nin arkasında bile duramadığı, benim başkanım diyemediği Serdar Aksoy’u halkın karşısına kim çıkardı? Adam gökten zembille inmedi ya. Üstelik bu işi ondan daha iyi yapabilecek bir sürü seçenek varken, “illa da Serdar olsun” diyenler kim? İşte bugün haksızlık edebiyatı yapanlar değil mi? Hiç düşündüler mi acaba, Menemen halkı Serdar Aksoy’u başkan olarak istiyor mu diye… Veya sordular mı halka. Hiç sanmıyorum. Siyasi iklim kazanmaları için gereken koşulları oluşturdu ya, sanki bunda payları varmış gibi ayak direyip ilk hatayı yaptılar. Sonrası daha da ayıplı. Sen mecliste 19 sandalyeye sahipken, ortaya attığın isimle sadece 15 oy alıp, 3 de fire veriyorsan niye suçlu arıyorsun? Demek ki, o koltuğa uygun görüp aday olarak çıkarttığın Deniz Karakurt’un mecliste karşılığı yok. Meclis’teki durumu bu kadar vahimse siz düşünün hanımefendinin halktaki karşılığını? Zaten bugün bu kadar gürültüye neden olan kura olayı Meclis’teki zafiyet yüzünden çıkmışken bu neyin gürültüsü anlamıyorum. Bundan sonra kura mı tekrarlanır, seçim tekrarlanır mı bilemem… Bir tek şey bilirim, bir tek şey söylerim; CHP Menemen’de ne yaşadı ve ne yaşıyorsa tek sorumlusu İl Başkanı Deniz Yücel ve birlikte hareket ettiği parti yöneticileridir. Eğer adalet aranıyorsa, önce onların cezalarının kesilmesi gerek.