Bugünlerde güzel Menemen’de bir bardak suda fırtınalar koparılıyor. Tam bir iktidar-muhalefet savaşı var. İktidar elbette CHP liderliğindeki İYİ Partili Millet İttifakı. Karşılarında ise AK Parti ve M...

Bugünlerde güzel Menemen’de bir bardak suda fırtınalar koparılıyor. Tam bir iktidar-muhalefet savaşı var. İktidar elbette CHP liderliğindeki İYİ Partili Millet İttifakı. Karşılarında ise AK Parti ve MHP ortaklığında Cumhur İttifakı var. Konu; Menemen Belediye Başkanlığı. CHP’den seçilerek 31 Mart’ta Menemen Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan Serdar Aksoy, biliyorsunuz tutuklu olarak Şakran Cezaevi’nde. “Menemen’i Seviyorum” sloganıyla başkan seçilen Aksoy ve ekibinin, 1,5 yılda yaptığı işler, “yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma, tehdit” gibi önemli suçlamalarla soruşturuluyor. Aksoy şu sıralarda cezaevinde gün sayarken, devletin ilgili kurumları da, onun yargılanacağı davanın iddianamesini hazırlamakla meşguller. Zor bir iş. Gelinen süreçte, medyaya yansıyan iddialar, adeta yenilir yutulur cinsten değil. O iddialarda gerçeklik payı var ki, bir operasyonla Aksoy daha henüz yeni yeni ısınmaya başladığı koltuktan alındı. Serdar Aksoy gitti, ama Menemen’de sular duruldu mu? Ne gezer. Şimdi de bir başkanlık savaşı başladı ki demeyin gitsin. “Ne çektin be Menemen siyasetten” dediğinizi duyar gibiyim. Haksız da değilsiniz. Maalesef Menemen 20 yılı aşkın süredir, yerel siyasetten acılar çekiyor ve o verimli topraklar bir arpa boyu ilerleyemiyor. Geçtiğimiz 1 Aralık’ta, Sayın Deniz Karakurt mecliste başkan vekili olarak seçilmişti. Ama seçim usulünde yapılan bir dikkatsizlik mi diyelim yoksa hata mı, AK Parti yönetmelikteki “torba” şartını gerekçe göstererek mahkemeye gitti. Kura sürpriz şekilde iptal edildi. Yani başa dönüldü. Yeniden kura çekilecekti ki, Millet İttifakı önce meclisi boykot ederek katılmadı, önceki akşam da kurayı çoğunluklarına dayanarak gündemden çıkardı. Kim ne derse desin, kurnazca bir plan. Ama şuna şaşıyorum. Başkan vekili seçerken, Deniz Karakurt’a oy vermeyen ve 15-15’lik sonuca sebep olup, işin kuraya kalmasına neden olan CHP’liler, ne oldu da yola geldi! İnsan tüm bu yaşananlara anlam veremiyor. MHP’nin koşulsuz destek verdiği AK Parti ise, ayrı bir vakıa. Aydın Pehlivan’ı ısrarla başkan vekili görmek isteyen Menemen’in muhalefet partisi, Nuh diyor, peygamber demiyor. İddiaları, Menemen’de AK belediyeciliği hayata geçirmek. Belki kendilerince haklılar. Ama onların da işi zor. Piyasaya ve işçisine milyonlarca lira borcu olan, mecliste azınlıkta kalacakları bir belediyeyi alıp da ne yapacaklar bilmiyorum. Herhalde onlar da “Menemen’i çok seviyorlar!” diye düşünüyorum. Ancak sahadan gelen bazı duyumlar, ben de alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Konu dedikodu mahiyetinde olduğu için şimdilik burada yazmayı uygun bulmuyorum. Ama o camiada bilen biliyor neyin hazırlığının yapıldığını. Böyle ise çok yazık. Bakalım Menemen’de ilerleyen günlerde nelerin yaşanacağını göreceğiz. Şu anda, icraat yapacak bir belediye yönetimi yok Menemen’de. Sayın Deniz Karakurt, “İşçimize alacaklarını ödedik, ödüyoruz” diye açıklama yapıyor ama bekleyen, halledilmesi, gereken o kadar iş var ki. Deniz Hanım, kanaatimce bir ihaleye imza atamaz. Çünkü, görüntüde başkan vekilliği “Topal Ördek” durumuna düşmüş durumda. Son gelen bilgilere göre, Vali Sayın Yavuz Selim Köşker olaya el koydu. Bir vali yardımcısı görevlendirildi. Ve 12 Ocak 2021 Salı günü saat 14.00’te meclis kura çekimi için olağanüstü toplantıya çağrıldı. Elbette devletimiz kanunlarda ne yazıyor ise onun gereğini yapacaktır. Çünkü yaşayan bir Menemen vardır ve o Menemen’de yapılacak işler bulunmaktadır. Örneğin; milyonlarca paranın harcandığı yarım kalmış bir pazaryeri, ilçenin göbeğine bir hilkat garibesi gibi duran garaj. Kentsel dönüşümü bekleyen onca mahalle, hizmete aç durumda köyler ve mahalleler. Maalesef, o güzel ilçede bakıldığında 20 kusur yıldan fazla Menemen’i yönetenlerin kendilerine ve yandaşlarına çalıştıkları ortada. Soruyorum: Acaba Menemen’i düşünen var mı?