Her ne kadar, “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur” sözünü beğensem de 35 yıllık meslek hayatımda yeteneklerin iyi bir...

Her ne kadar, “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur” sözünü beğensem de 35 yıllık meslek hayatımda yeteneklerin iyi bir eğitimle harmanlanması gerektiğini savunurum. Sizdeki cevher parlatılmadığı zaman sıradanlıktan kurtulamaz. Bu nedenle cevherin ne şekilde parlatılması gerektiğini kişi kendi de öğrenmelidir. Ege Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu mezunu olmakla her zaman gurur duydum. 12 Eylül ihtilalinin hemen ardına denk gelen üniversite öğrenciliği dönemim hayatımda iyi ki yaşamışım dediğim noktalardandır. Daha sonraları İletişim Fakültesi adını alan ve mesleğimize kalifiye eleman yetiştirmesi hedeflenen bu okullardan Türkiye genelinde her yıl binlerce gencimiz mezun oluyor. Bunların sadece yüzde 20’lik kısmı medya sektöründe iş sahibi olabiliyor. İş sahibi olmaktan geçtim son yıllarda stajyer olabilmek bile önemli bir meziyet haline geldi. Devletin stajyerlere yönelik işyerlerine destek vermesi gün gibi ortada iken kriz yaşayan işletmelerin belirli bir ücret ödeyecekleri bilgisiz eleman almaktaki tedirginliklerine de hak vermemek mümkün değil. TECRÜBE BEKLEMEK Tabii ki böyle olunca da iş başvurularındaki özgeçmişlerdeki tecrübe bölümü ne yazık ki eksik kalıyor. Doğal olarak çalıştırılmayan gazeteci adayından tecrübe beklemek ne derece doğru onu da sizin takdirlerinize bırakıyorum. Şimdi bu sorunlara değindikten sonra gelelim konumuza. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dilek Takımcı hocanın görevinin sona ermesi ile birlikte yeni bir yönetime kavuştu. Bugüne kadar 17 kitap yazan değerli akademisyen Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, İletişim Fakültesi’nin yeni dekanı oldu. Gazetimizin Haber Müdürü İbrahim Koçbaş ile birlikte ziyaret ettiğimiz Sayın Gültekin’in heyecanı ve gözlerindeki ışıltı beni çok mutlu etti. İletişim Fakültesi’nin akademik başarısının yanında, mesleğe katkısının da büyüyeceğini hissettim. Çeşme Turizm Fakültesi Dekanlığı görevini de başarıyla sürdüren ve başarılı projelere büyük bölümü özel sektör bağışlarıyla imza atan Bilgehan Hocam’ın aynı özverili çalışma ve başarıyı tekrarlayacağına inancım tam. Hangi kurumda olursa olsun her koltuğa oturanın hizmete başlamadan önce durumun bir fotoğrafını çekmesi, değerlendirmelerini tamamlaması ve fizibilite çalışmalarından sonra harekete geçmesi kanaatindeyim. ORTAK AKILHuzur iklimi ve ortak akıl her daim temel noktamız olacak’ diyen Prof. Dr. Gültekin, Ege Telgraf aracılığıyla akademik çevrelere ve meslek paydaşlarına hedeflerini sıraladı: “Öncelikle fakültemizin araştırma üniversitesine uygun akademik verilerini yükselteceğiz. İletişim Fakültesi’ndeki yayın sayısını, itibarlı bir konuma oluşturmak ilk hedefimiz. Fakültemizin, toplumla iletişimini güçlendirmek için arama konferansları düzenleyerek, sosyal sorumluluk paydasını genişleteceğiz. Öğrenci odaklılık ilkesi çerçevesinde ise staj ve iş konusunda profesyonel kariyer danışmanlığı modeli kurup, sektörle iletişimi en üst noktaya taşıyacağız. Uluslararasılaşma başlığında ise Türkiye 'nin uluslararasi imajını güçlendiren ve uluslararası temsiliyeti destekleyen diplomatik iletişim konsepti geliştireceğiz. Ayrıca, fakültemize bağış kazandırarak fiziksel şartlarımızı daha üst noktaya taşıyarak, iş dünyası ile sağlıklı iletişim kuracağız.” Ezcümle: Düştüğü yerden bir avuç toprakla kalkanların çok sevdiği atasözü ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ bu haftanın noktası olsun...