Kış aylarında görülmeyen yağmur, sel baskını, hortum, yaz aylarının gelmesi ile birlikte sel baskını, heyelan ile birlikte orman yangınları da başladı. Orman yangınlarının başlaması havanın sıcakların...

Kış aylarında görülmeyen yağmur, sel baskını, hortum, yaz aylarının gelmesi ile birlikte sel baskını, heyelan ile birlikte orman yangınları da başladı. Orman yangınlarının başlaması havanın sıcaklarından olmadığı, yer kazanmak için yakan fırsatçı teröristleri ve de terör örgütleri tarafından intikam için mi yakılıyor? Yaz aylarıyla birlikte orman yangınları başladı dediğimizde Doğu da, Güney Doğu da, İç Anadolu Bölgesinde orman sahaları yok mu? Neden bu saydığım bölgelerde orman yangınları çıkmıyor da, Ege Bölgesinde, Muğla, Bodrum, Marmaris, Aydın, Kuşadası, İzmir ve İzmir’in denize yakın ilçelerinde, Antalya ve çevresinde orman yangınları çıkıyor? Oturalım, şapkamızı önümüze koyalım ve başlayalım düşünmeye, Nerede rant var? Batı da, Ege Bölgesi’nde. Yanan orman bölgelerinde, kurnazlar, açıkgözler hemen iş başı yapar ve yerleri çevirip parseller, otel inşaatları ve villa inşaatları peş peşine imal etmeye başlarlar. Bir atasözü vardır; “Devletin Malı deniz. Yemeyen K…..” Hazine ve Maliye Bakanına ve Çevre Şehircilik Bakanlarına burada sesleniyorum. Ormanlık alanlarda çıkan veya çıkarılan yangınlardan sonra bir metresine bile inşaat yaptırmayın. Tekrar orman sahası olarak ağaç dikimi yapılmalıdır. Hazine Bakanlığı koruyamayacağı hazine arazilerine de orman köylülerine verip ekilip biçilmesine, boş alanların değerlendirilmesini sağlamalıdır… Yaz ayları geldi dedik. Yaz aylarıyla beraber bereketlenen Meyve ve sebze çekirdekleri de çoğalmaya başladı. Evlerde yediğimiz meyvelerin çekirdeklerini çöplere ve çöp torbalarına atmayın. Gezmeye çıktığımızda doğaya toprakla elimizdeki çekirdekleri buluşturalım. Rahmetle andığım TEMA eski Başkanı Hayrettin Karaca da sağ olsaydı, bu söylediklerimi söyleyecekti… Yediğiniz kayısı, şeftali, kiraz, vişne, karpuz, kavun, erik vb. meyvelerin çekirdeklerini lütfen çöpe atmayın. Hele çöp poşetlerine asla hapsetmeyin. Mümkünse herhangi bir yerde toprağın 10 cm altına gömün. Üzerine de bir bardak su dökün… Gömme imkânınız yoksa bir poşette bu çekirdekleri biriktirip yanınıza alın (ya da arabanıza koyun) arsa, tarla, toprak yol kenarı, yamaç gibi toprağı gördüğünüz alanlara bu çekirdeklerinizi savurun, korkmayın bu çevre kirliliği değildir aksine çevre için yeni hayattır. Doğa hemen o yeni çekirdekleri kucaklar, fidan halinde yetiştirir… Yapacağınız en kötü hareket çekirdekleri poşetlere hapsetmektir. Bunu yapmayın ve sakın yaptırmayın. Yapılan çalışmalarda doğaya başıboş atılan yâda dikilen bu çekirdeklerin en az yarısının yeşerip ağaç veya bitki olduğu kanıtlanmıştır. En büyük israflardan birisi meyve çekirdeklerinin çöpe atılması, ülkemiz adına küçümsenemeyecek büyük bir servet... Daha yeşil bir ülke için, daha temiz hava için, toprak kaymasını önlemek ve yeni nesillerimize yeşil bir dünya bırakmak için hep birlikte elimizden geldiğince meyve çekirdeği gömelim, savuralım, fırlatalım.  Bu uygulama TEMA eski Başkanı Hayrettin Karaca tarafından başlatılmıştı ve bilinçli toplum olarak bizlerin desteklemesi içinde devamlı anlatırdı… Doğaya yardım etmek, gelecekte etrafımızı saracak beton ve gökdelenlerden alamayacağımız oksijeni karşılamak için bile bu çekirdeklerden çıkacak ağaçlara ihtiyacımız olacaktır. Poşete koymadığınız her çekirdek yeni bir ağaç ve oksijen demektir…