Emanet Çeyiz romanıyla mübadele gerçeğini çarpıcı bir şekilde yazan Kemal Yalçın, Denizli’nin Honaz ilçesindeki arazi...

Emanet Çeyiz romanıyla mübadele gerçeğini çarpıcı bir şekilde yazan Kemal Yalçın, Denizli’nin Honaz ilçesindeki arazini yapılacak Mübadele Müzesi için bağışlayarak, tarihi anlaşmaya yeni bir boyut kattı Araştırmacı-yazar Kemal Yalçın, Denizli Honaz’da “Mübadele Müzesi” yapılması için kendisine ait araziyi ilçe belediyesine bağışladı. Mübadele gerçeğinin unutulmaması gerektiğini hemen her makalesinde belirten Yalçın, sorularımızı yanıtladı. Mübadele ve mübadillerin Türkiye tarihinin önemli bir parçası olduğunun altını çizen Yalçın, “Mübadele kopuş, hasret, acı demektir. Yeni mübadeleler, yeni sürgünler olmaması için mübadele gerçeğinin unutulmaması, genç nesillere aktarılması, toplumsal hafızada yaşaması gerekiyor. Dün bugünün önsözüdür” dedi. Yalçın, yürümekte olan hukuki sürecin Honaz Belediyesi’yle sürdürüldüğünü kaydetti. ORTAK SAYFA Arazi bağışı meselesine geçmeden önce bir sorum olacak. Mübadele ve mübadiller bir asırlık tarihimiz için ne ifade ediyor sizce? Mübadele Türkiye ve Yunanistan tarihinin ortak önemli bir sayfasıdır. Mübadiller Türkiye’nin bir zenginliğidir. Günümüz Türkiye’sinde yaklaşık on milyon kadar mübadil evladı yaşamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti tarihi mübadiller olmadan düşünülemez. Mübadele kopuş, hasret, acı demektir. Yeni mübadeleler, yeni sürgünler olmaması için mübadele gerçeğinin unutulmaması, genç nesillere aktarılması, toplumsal hafızada yaşaması gerekiyor. Dün bugün önsözüdür. Bu düşüncelere dayanarak halen bin kadar Grebenalı mübadilin yaşadığı memleketim Honaz’da bir mübadele müzesi kurulmasını istiyorum. Honaz Belediyesi’yle görüşmeniz nasıl geçti, süreç nasıl işleyecek? 1998 Abdi İpekçi Dostluk ve Barış Ödülü, 1999 Türkiye- Yunanistan Dostluk ve Barış Ödülü, 2018 Şemun Hanne Haydo Süryani Dostluk ve Barış Ödülü, 2020 Suroyo TV Araştırma ve Barış Ödülü sahibi Kemal Yalçın olarak, kendi irademle 21 Eylül 2021 günü, Honaz Belediye Başkanı Sayın Yüksel Kepenek ile yaptığım görüşmede arazimin Mübadele Müzesi yapılmasına yetecek kadar kısmını Honaz Belediye Başkanlığı’na bağışladım. Bu kararımı 24 Eylül 2021 günü, Denizli Merkezefendi Belediyesi Kültür Merkezi’de yapılan “Mübadele ve Emanet Çeyiz” imza gününde 250 kişinin önünde açıkladım. Mübadele Müzesi projesinin gerçekleşmesi için gerekli olan tüm hukuki işleri Honaz Belediye Başkanı Sayın Yüksel Kepenek ile birlikte yürüyeceğiz. Arazinin evveliyatı hakkında bize bilgi verir misiniz? Mübadele Müzesi için bağışladığım arazi 1920 yılına kadar Emanet Çeyizlerin sahibi olan Minoğlu Ailesi ile Palaoğlu ve Sabuncuoğlu adlı Rum kardeşlerimin malıymış. 1994 yılında Emanet Çeyizlerin sahiplerini aramak için Yunanistan’a gittiğim zaman bu arazinin sahiplerini de buldum. Bana “Goca Armut ağaçları duruyor mu?” diye sordular. “Duruyor” dedim. Ağladılar! “Armut ağaçlarımıza bizim için sarıl, öp! ‘Seni ve armutlarının tadını unutmamışlar’ de!” dediler. Dediklerini yaptım. Minoğlu’nun, Sabuncuoğlu’nun, Palaoğlu’nun arazileri 1924 yılında Mübadele ile Grebena ilçesi Kastro (Hisar) köyünden gelen Şuayip Akan’a verilmiş. Şuayip Akan daha sonra bu araziyi babam Ramazan Yalçın’a satmış. Babam 1996 yılına vefat etti. Babamdan kalan mirası paylaştık. Ben Minoğlu’nun, Sabuncuoğlu’nun, Palaoğlu’nun mallarından kalan araziyi aldım. BARIŞ AĞAÇLARI Müzede neler göreceğiz, sizin ne gibi katkılarınız olacak? Mübadele müzesinde hem Yunanistan’a mecburi sürgüne gönderilen Rum kardeşlerimin, hem Yunanistan’dan Türkiye’ye mecburen gelmiş olan Müslüman, Türk kardeşlerimin anılarına, fotoğraflarına, eşyalarına vb yer verilecek. Emanet Çeyizlerin sahiplerini ararken konuştuğum canlı tarihlerin ses kayıtlarına, fotoğraflarına yer verilecek. Ayrıca yazılı mübadele anıları bulunacak. Video ve sinema salonu bulunacak. Bahçesine barış ağaçları dikilecek. Peki Kastro köyünde benzer bir hareketlilik olacak mı? Orada neler oluyor ya da olacak? Bu projenin bir ayağı da Yunanistan’da, Kastro köyünde olacak. Şu anda Honaz’da yaşayan mübadil kardeşlerimin atalarından 76 kişi, 1912 yılında, Balkan Harbi yıllarında, bir Cuma günü, namaz sırasında Kaptan Ziku çetesi tarafından katledilmişler. Ben bu camiyi 1994 yılında aradım buldum. Bu cami virane olmuştur, ahır olarak kullanılmıştır. Ben Kastro köyündeki bu caminin onarılmasını bir barış anıtı, bir barış camisi olmasını istiyorum. 1920 yılı Temmuz ayında Honaz Kilisesi içinde ayin yapılırken birçok Rum kardeşlerimiz katledilmiştir. Bu katliamdan kurtulmuş olan Kirayki Çorumoğlu ile 2001 yılında, Serez vilayeti, Mikrapolis köyünde konuştum. Honaz’da olup bitenleri en ince ayrıntılarına kadar öğrendim. Honaz Kilisesi daha sonra camiye dönüştürülmüştür. Halen ibadete açıktır. Bu kilise müzeye dönüştürülerek yanındaki araziye bir cami yapılabilir. Türkiye ve Yunanistan’ın bu konuda tutumu ne olmalıdır? Türkiye Cumhuriyeti ile Yunan Hükümeti anlaşsınlar her yıl, aynı gün, aynı saatte Yunanistan’da Kastro köyü camisinde ezan okunsun, 1912 yılında katledilen Müslümanlar anılsın, dua edilsin. Honaz kilisesinde çan çalsın, katledilmiş Rum kardeşlerimiz için dua edilsin, mum yakılsın. Honaz Belediyesi tarafından Grebena’dan gelen mübadil kardeşlerimizin yaşadıkları Hisar (Kastro) mahallesini Selanik Parkı yapılmaktadır. Mübadele Müzesi, Selanik Parkı’nın devamı olacaktır. Mübadele Müzesi projesinin gerçekleşmesi için Lozan Mübadilleri Vakfı ve diğer mübadil ve göçmen dernekleriyle birlikte çalışacağız. Bu projenin gerçekleşmesi için Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden ve Yunanistan Hükümeti’nden anlayış bekliyorum. Umutluyum. Emanet Çeyiz adlı belgesel romanım Yunanistan’da ve Türkiye’de bugüne kadar 100 bin kadar okundu. Emanet Çeyiz bu dostluk ve barış projesinin, Honaz Mübadele Müzesi’nin temeli oldu ve olacaktır. Sevgili Rum Kardeşlerim, Yunanistan’a mecburen sürgün edilmiş Anadolu’nun evlatları, Karamanlı kardeşlerim, sizin acılarınız benim de acılarımdır! Sizlerle birlikte güler benim yüreğim!