‘Biteceğiz’ diyorum, çünkü bir türlü bitmek bilmiyoruz… İçimizdeki ‘kısa yoldan para kazanma hırsı’nı durduramıyoruz. Gözleri bağlı, dörtnala koşturuyoruz… Herkes bir verip bin alma derdinde…...

‘Biteceğiz’ diyorum, çünkü bir türlü bitmek bilmiyoruz… İçimizdeki ‘kısa yoldan para kazanma hırsı’nı durduramıyoruz. Gözleri bağlı, dörtnala koşturuyoruz… Herkes bir verip bin alma derdinde… Her gün haber bültenlerinde defalarca izlememize rağmen, yakasını kaptırmayan yok gibi. Şu üstün ve hırs dolu zekâmızı keşke daha doğru işlerde değerlendirsek. Tam da buraya uygun bir sözü de şuraya ekleyelim ki dediklerimiz tamamlansın; “Demiri pas, insanı hırs kemirir. Az tamah, çok ziyan getirir...” Sanıyorum konuyu anladınız… Gündemimiz; “Çiftlik Bank” Davası… Davanın ilk duruşması dün yapıldı. Kamuoyunda “Tosuncuk” olarak bilinen Mehmet Aydın mahkemeye 4 sayfalık yazılı savunma verdi. Savunma yazısındaki şu söz dikkat çekiyor: “Sistemimizde her kesimden insan var. Bu kişiler içinde milletvekilleri, hakimler, savcılar, polisler, doktorlar, yüksek lisans ve lisans sahipleri de var. Benim ağzımdan çıkan her kelimeyi teyit edecek insanlar var…” Yazının başında söylediğim gibi istisnalar hariç herkes “Bir verip bin almak ve buna en kısa zamanda ulaşmak” derdinde… Hakikat şu ki; Hırs insanı kör ve ahmak ediyor… *** İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme”, “bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık” ve “ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla 22 bin 580 yıldan, 75 bin 260 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Mehmet Aydın, mağdurlardan kimseye garanti vermediğini de söylüyor. Tosuncuk lakaplı Aydın mal varlıklarına el koyulmaması durumunda mağdurların ana paralarını ödeyebileceğini söylediği ifadesine şöyle devam ediyor; “Zaten biz kimseye kar için garanti vermedik. 130 binden fazla üye olmasına rağmen sadece 4 bin üye parasını alamamıştır. Eğer fırsat verilirse onların da parasını el koyulan mal varlıklarımla ödemek isterim. Kimseye bir vaatte bulunmadım. Her zaman açık ve şeffaf oldum. Yurtdışına çıkmaktaki amacım orada da Çiftlik Bank kurarak ülkeme faydalı olmaktı. Uruguay’daki mal varlıklarıma el koyulunca yurtdışındaki mal varlıklarıyla üyelerime ödeme yapacağım sözümü tutamadım…” Artık iş yargıda… Ama bize büyük büyük dersler çıkıyor buradan… Anlayanlar anlamayanlara anlatmalı… İçimizdeki hırsı durduramazsak “Çiftlik Bank”lar bitmez bizde…