Futbol oyun kurallarını bilmeyen futbol hakemi mi olur, allasen. Olmaz değil mi, olmaması gereken bir durum. Ekmek teknesi makasını nasıl tutacağını bilmeyen berber olur mu, onun gibi bir şey bu da. K...

Futbol oyun kurallarını bilmeyen futbol hakemi mi olur, allasen. Olmaz değil mi, olmaması gereken bir durum. Ekmek teknesi makasını nasıl tutacağını bilmeyen berber olur mu, onun gibi bir şey bu da. Kitabi, kitapta yazan futbol oyun kurallarını sular seller gibi yalar tutar ezberlersin. Olur biter. Bitmiyor işte. Kural sınavlarında 100 puan alıp, iki kez kural hatası yapan hakem biliyorum ben ama söylemem, bende. Hakemsen vereceğin karar ya iki ya da en fazla üç seçenekli filandır, o kadar. Uzayı keşfetmeyeceksin, en nihayetinde. Aday hakem kurslarında olmadık sorular yöneltilir, hep beraber gülünürdü. Aslında çok doğru sorulardır bunlar. Oysa o güldüğün başına bir kez mutlaka gelir ve de tam gelir ya hak yiyip hakemliğin biter ya da sümen altı yapılıp isim yapar reklamın olur yükselir gidersin, canım ülkem. Şöyle soru yöneltir tıpkı 'Sakız çiğnemek orucu bozar mı hocam' gibi görünse de bir gün mutlaka bir maçta karşına çıkar. 'Hocam mesela sahaya kedi girdi, top kediye çarptı yön değiştirdi diğer takımın oyuncusunun önüne geldi vurdu, bu kez sahaya giren köpeğe değdi yön değiştiren top, direğe çarptı kaleye girdi ne yapacağız' benzeri türden akıl almaz sorular. Gülüp ama bir bakmışsın karşına çıkmış sahada, tek başınasın buyur bakalım, kararın ne olur. Merhum Halil Erdoğan hocamız her seminerde 'Hakem akıllı ve zeki olur' derdi, boş konuşmazdı rahmetli. Ne kadar da doğru. Bir derin nefes al, çaktırmadan yardımcılardan destek istedi, bakışlarınla. Kimi hakem karlı, buzlu, tipili ve aşırı yağmurlu sahadaki maç, nasıl ne zaman tehir edilir bilmez, öyle bakar, öyle bakakalır. Saha kenarındakilerin, yedek kulübesindekilerin ağzının içine bakar. Sahanın hakemi sensin, kararı sen vereceksin. Ümraniyespor - Samsunspor maçında yaşandı. Hem de maçın bittiği sanılan 90.dakikasında. Bir başka merhum İbrahim Fırla hocam da söyle derdi, 'Evin kapısından girinceye kadar cin gibi olacaksın, hakemin kendini salmaya hakkı olamaz' derdi cennet mekân. Son anlar gözünün önünde faul, hem de futbolcu kafa üstü düşüyor, ensesi yere vuruyor. Üflesene düdüğünü. Pozisyon ortasahada, maç 1-1 gidiyor ne diye numara yapsın ne geçecek eline, belki de solunum yolu tıkandı, çal düdüğünü durdur oyunu. Ayrıca pozisyonda faul de var. Geç olsa da düdüğü üfledin git bir bak, sor. Alıyor topu eline, nereye hakem atışına, kafa gider tabi. Aklın pozisyonda 'ne oldu ki' der gibi bakıyorsun, besbelli. 90.dakika ya maçı kafanda bitirmişsin, 1-1 nasıl olsa, hakem de bir rahatlama, sana ne. Valla çoğu maçta zevkten dört köşe olurdum saatime bakar, maçın bitişine üzülürdüm, uzatmalar bitince düdüğümü üflerdim. Aldı topu eline, yere bırakışı bile faul. Ümraniyesporlu'ya faul yapıldı desen kimse hayır demez, kıvırma değil bu, olmasa da farz et ki VAR var. Samsunspor'un önüne bıraktın o da dokunmadı Okan Derici kaptı, şaşkın bakışlar arasında golü attı, bir seviniyor ki sormayın, oysa takım arkadaşları sevinmiyor. Okan'ın topla oynaması için ikinci kişinin, sahadaki sporcunun teması gerekir. Okan bilmiyor, bilse de işine gelmiyor, nasıl olsa hakem bilmiyor, bilse de tekrarlamadığı için de unutmuş. Fırsat bu fırsat at golünü gitsin. Kimseye de değmedi, ikinci bir şahıs da değmiyor. Hakem kollarıyla oyna işareti yapıyor, çok biliyormuş gibi. Orta sahayı gösteriyor, gol kararı veriyor, ortalık karışıyor. Başlama vuruşu yapılmadı henüz, saha karıştı, kenardakiler içeri girdi, daha gol geçerli değil kararından dönebilir. Yardımcı hakem olsam dalardım sahaya,'Ne yapıyorsun' derdim, nerde böyle maçı kurtaracak yardımcı hakemler. Hakem olsam, yardım isterdim baktım tıkandım. Oysa bu cehalet ısrarı ne. Gol değil, verilecek aut atışı (kale vuruşu) ile oyunun başlaması gerekirdi. Hakem hatası değil, bildiğiniz kural hatası, maçın tekrarı gerekir. Ümraniyespor Kulüp Başkanı İsmail Yıldırım ile Teknik Direktör Recep Uçar aynı kararı vererek, görülmemiş, bir olayı yaşattılar, hem de profesyonel ligde, kalelerini açtılar. Samsunsporlu Nadir Çiftçi hayatının en kolay golünü atarak, durumu 2-2'ye getirdi. Şimdi ne olacak peki. Rakip takım büyük bir adalet, centilmenlik örneği göstererek kalesini açtı, gol anlamında eşitlik sağlandı. İtiraza bakar diyeceğim ama itiraz eden de olmaz ki, gol iptal edilmiş oldu nasıl olsa golün karşılığı geldi. Bir nevi adalet sağlandı. Aslında kural hatası maçın tekrarı gerekir ama, burası canım ülkem. Hakemin sırtı sağlamsa, arkası varsa kural bilmesi de gerekmez, reklamı olur yürür gider 5 yıla kalmaz FİFA bile olur. Olan kime olur, oldu biliyor musunuz? Bursaspor'u Süper Lig'de şampiyon yapan, 5.büyük yapan Ertuğrul Sağlam'a oldu. Boşuna ceza alacak, telafisi yok. Çok ağır küfür, hakaret etmediyse, cezası indirilmelidir. Bu da hakeme bir ders olur, umarım. Anlamıyorum hakem arkadaşları, yolda, otelde, oda da berabersiniz. Maçta olabilecek durumları gözden geçirin. Oluyor işte yaşanıyor. Hakem - Yardımcı Hakem iş birliği burda sağlanmalıdır, 4.hakem var, o ne iş yapar. Başka maçlardaki hakem hataları için saatler konuşacağınıza kendi sınavınıza bakın, saha önünüzde buyrun güzelce adilce yönetin. Yönettiği maçtan zevk almayan, hakemlikten de zevk alamaz. Hakemliği de para, şöhret, basamak için yapana da hakem denmez, onun adı başka bir şeydir, burda yazılmaz, yeri değil, kural hatası yapmak istemem. Başlama vuruşundan doğrudan, direkt gol olur, geçerlidir. Hakem atışından ise olmaz. Topu kaptığını sanan arkadaş, şaşkın bekleyen rakibine topu çarptırıp oyuna devam etse sorun yoktu. Bal gibi de kural hatası ama, tekrarlanmaz, tekrarlatılmaz diye düşünüyorum. Taraflar memnun, tekrarlanırsa belki de o 1 puan da gider diye istemezler, olan Sağlam'a oldu, umarım fazlaca konuşmamıştır. Hakem de futbolcu da zeki ve akıllı olacak, işinin, mesleğinin gereklerini öğrenecek, bilecek, o kadar, nokta. Hem de bu çağda.