30 Haziran tarihinde yayınlanan “tasarruf tedbirleri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelges...

30 Haziran tarihinde yayınlanan “tasarruf tedbirleri” konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, yerel basın açısından önemli maddeler içeriyor. Genelgenin yayınlanmasından bu yana basın örgütleri, medya kuruluşu temsilcileri ve yerel haberciler genelgenin yerel medyanın gelir kaynaklarına ciddi bir darbe vurduğunu ve bu nedenle bazı maddelerinin gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Özellikle yerel medyanın bu genelden ağır şekilde etkileneceği bir gerçek. Ancak benim kafama takılan bazı konular var. Özellikle İzmir’i ele alacak olursak. İzmir’de kurulu bulunan İZTO, EBSO, İZMİR TİCARET BORSASI, DENİZ TİCARET ODASI İZMİR, EGİAD, MÜSİAD başta olmak üzere bir sürü kurum ve kuruluş var. İzmir’e yatırım yapan İstanbul merkezli anlı şanlı özel sağlık kuruluşları, özel eğitim kurumları, büyük inşaat  firmaları, holdinglerden  kaç tanesi İzmir Medyası’na sahip çıkıyor. Yaygın yayın yapan yazılı, görsel ve internet sitelerinde İzmir merkezli bir sürü firmanın reklamlarını görmek mümkün. Ama İzmir Medyası’na gelince bu anlı şanlı kurum ve kuruluşları nedense pek pintiler. Bu firmalarda görev yapan danışman arkadaşlarımız da nedense İstanbul Medyası’na reklam ve destek olmayı pek seviyorlar. Sorarım sizlere yukarıda sıraladığım kurumlar yılda kaç defa İzmir Medyası’na destek oldu. Şu anda Hükümet kanadına koyduğumuz tepkinin aynısını yukarıda bahsettiğim oluşumlara da konulması gerekmiyor mu? KEMERALTI ESNAFINA BATUR DESTEĞİ Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un verdiği destek Kemeraltı esnafını pek memnun etmiş. Bunu ben söylemiyorum bunu AK Parti’nin bir neferi olan Ümit Aydın söylüyor. Aydın sosyal medya hesabında  Batur hakkındaki duygu ve düşüncelerini şu sözlerle dile getirmiş: “Pandemi sürecinde ciddi sıkıntıya düşen sünnetlik ve abiye esnafına belediye çalışanlarının sünnet kıyafetini ve abiyesini kirve rolünü üstelenenen başta Konak Belediye başkanımız sayın Abdul Batur’a Marbel Müdürü Ali Gökdermen’e ve Pervin hanıma Kemeraltı esnafı adına çok  teşekkür ediyorum. KURBAN BAYRAMIMIZI TEBRİK EDERİM Bir bayramı daha birlikte görmeyi nasip eden Yaradan’a şükrederken kaybettiklerimize Allah'tan rahmet dilerim. Herkesin kestiği kurbanların kabul olması dileğiyle, kurban bayramınız mübarek olsun. HER KOYUN KENDİ BACAĞINDAN ASILIR MI? Behlül Hz. çarşı esnafına yumuşak dille çeşitli nasihatlerde bulunur. Çarşı esnafı bundan rahatsız olur. Harun Reşid'e giderek şikayette bulunurlar: - Bize karışmasın, günah da bizim, sevap ta bizim. Ona ne, her koyun kendi bacağından asılır derler. Harun Reşid Behlül Hz. çağırarak olanları anlatır. Bir daha onların işine karışmamasını ister. Behlül Hz. hiç cevap vermez. Doğru kasaba giderek yeni kesilmiş, parçalanmamış bütün bir koyun alarak çarşının ortasına asar. Çarşı esnafı buna bir anlam veremez. “Delidir ne yapsa yeridir” derler. Günler geçtikçe koyundan pis kokular gelmeye başlar. İyice rahatsız olunca, gene Harun Reşid'e giderek şikayetçi olurlar: - “Behlül çarşının ortasına koyunu astı. Koyun koktu. Kokudan duramıyoruz” derler. Harun Reşid çok meraklanır. Behlül neden böyle bir şey yaptı diye. Hemen çağırtıp nedenini sorar. Behlül Hz. - “Aman Efendim” der. “Kime ne zararı var hayvanın. Kendi bacağından asılmış duruyor.” - “Kokusundan herkes rahatsız olmuş, bana şikayete geldiler” deyince: - “İşte” der. “Kimse kimsenin günahını çekmez ama kötülük öyle bir şeydir ki kokusundan cümle alem rahatsız olur.”