CHP İstanbul Milletvekili aday adayı araştırmacı-yazar Işık Öğütçü, Karabağlar’da babasının adını taşıyan, yapımı süren Orhan Kemal İlköğretim Okulu alanını ziyaret etti. Öğütçü, saha şefi Büşra Sorma...

CHP İstanbul Milletvekili aday adayı araştırmacı-yazar Işık Öğütçü, Karabağlar’da babasının adını taşıyan, yapımı süren Orhan Kemal İlköğretim Okulu alanını ziyaret etti. Öğütçü, saha şefi Büşra Sormaz’dan inşaat çalışmaları hakkında bilgi aldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla temel atma töreni gerçekleştirilen Orhan Kemal İlköğretim Okulu’nun inşaat alanında incelemelerde bulunan Öğütçü, “Orhan Kemal’in adının burada yaşatılacak olması aile olarak bizi çok mutlu etti. Ancak Orhan Kemal gibi 40’tan fazla dile çevrilen bir yazarın adının kentle ve çocuklarla buluşturulacak olması bir eğitim hizmetinin yanında bir kültürel hafızayı koruma hizmetidir. O nedenle başta sayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer olmak üzere emek veren herkese teşekkür ederim” diye konuştu. Öğütçü, okulun tamamlanmasının ardından aile ve edebiyat dünyası olarak okula daima destek olacaklarının da altını çizerek, “Okulun kütüphanesinden donanımına varana kadar burada üzerimize düşeni yapacağız. Yarınımız çocuklar için ne yapsak azdır” ifadesini kullandı. Saha şefi Büşra Sormaz da, okulun temelinin atıldığı günden bu yana mahalle sakinlerinin ve çocukların büyük bir heyecanla okulun açılmasını beklediklerini kaydederek, “Aileler bize sık sık inşaatın ne durumda olduğunu soruyor. Çocuklar da bazen uzaktan yapım işlerini izliyor. Sohbet ediyoruz onlarla. ‘Okulumuza bakıyoruz’ diyorlar. Doğrusu bu heyecan bize de geçmiş durumda. Bu mahalle ve çocuklar zaten Orhan Kemal’in roman ve öykü kahramanları gibi sıcak insanlar. Onun için bizce de usta yazarımız buraya yakıştı” sözlerine yer verdi. Öğütçü, tüm ekibe teşekkür ederek sık sık ziyaretlerde bulunacağını söyledi. “Kitap Fuarı’na ulaşmak bu kadar zor olmamalı” TÜYAP 25. İzmir Kitap Fuarı 19 Mart’ta sona erdi. 2019’da Kültürpark’ta yapılan fuardan sonra araya pandemi girdi. Pandeminin yaygın olduğu günlerde 30 Ekim’de İzmir büyük bir deprem geçirdi. Zaten depreme dayanıksız olan İzmir Büyükşepir Belediye binası tahliye edildi. Yakın zamanda da yıkıldı. Depremden bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültürpak holünde hizmet veriyor. Dolayısıyla 2022 yılı Ekim sonu ve Kasım başında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği İz-Kitap ve geçtiğimiz günlerde sona eren TÜYAP 25. İzmir Kitap Fuarı’nı Kültürpark’ta değil Gaziemir Fuarİzmir alanında takip ettik. Aziz Kocaoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde de AK Partili meclis üyelerinin kitap fuarıyla ilgili sorduğu sorulara mealen “Eğer Kültürpark hollerinin tadilatı fuar tarihine denk gelirse kitap fuarı bir defalığına Fuarİzmir’de yapılacak. Sonra fuar tekrar Kültürpark’ta yapılacak” cevabı verilmişti. Elbette planlanan ve umulana karşı hayatın verdiği cevap başkadır ve İzmir halkı edebiyat dünyasıyla iki defadır Gaziemir’de bir araya geliyor. Bunlar olabilecek şeyler ancak buna göre hazırlığın yapılmasını beklemek vatandaşın hakkı. Fuara her gün giden bir gazeteci ve yazar olarak hemen hemen her gün toplu ulaşım kullandım. Özellikle akşam çıkış saatlerinde 92 numaralı otobüsü bir saat beklediğim oldu. 152 ve 887 numaralı otobüsler Üçyol’a vaktinde geldi sürekli. Ancak Semt Garajı aktarma noktasında inip 610 numaralı otobüste yer bulmak gerçekten çile oldu. Bir kültürel etkinliğe giden İzmir ahalisinin otobüslere tıkış tıkış biniyor olması kabul edilir bir durum mu? Bizler halk otobüslerinde ayakta kalmayı kabul edeceksek ne diye bu kadar kitap okuyoruz? Yüksek medeniyet ve kültür elde kitapla gezmek ya da fuara gitmekle olmaz. Bunları yaparken ne denli kaliteli yaşadığınız da önemli. Kaldı ki Semt Garajı’nda böyle bir yoğunluk olacağı belli değil midir? Bununla ilgili pekala bir hazırlık yapılabilirdi. Son olarak yeni belediye binası en çabuk ne zaman yapılacaksa yapılsın ve Kitap Fuarı anavatanına, Kültürpark’a dönsün. PTT Kargo ne yapmak istiyor? Aslında bu konu ile ilgili daha önce de yazmıştım. PTT Kargo yüzde 50 indirimle yollamayı kabul ettiği kitap gönderimi hizmetini iptal etmişti. Edebiyat dünyasından ve yayıncılardan gelen tepki üzerine karar gözden geçirildi ve farklı bir indirim uygulamasıyla hizmet devam ettirildi. Ama bizim memleket “Mehter Marşı” uyumunda olduğu için ileri adımlar atılsa da o adımlar mutlaka geriye döner. Bugünlerde o indirimden de vazgeçildi ve kitaplar normal kargo fiyatı ile yollanıyor. Bir kere bir konunun altını çizmek istiyorum: Türkiye’de yayıncılar ve yazarlar çok güç koşullarda kültür hizmeti veriyor. Bir kitap yazıp ondan para kazanmanın mümkünatını geçtik yazarlar ve yayıncalar binbir zorlukla kitap basabiliyor. Daha önce de bu sayfada belirttiğim üzere sürekli kitap yollarım. Bunun ticari bir amacı yoktur. Köy okullarına ve meraklı okuyuculara kitap gönderirken hiçbir karşılık gözetmem. Yazar dünyasının çoğunun da böyle yaptığını düşünüyorum. Bugün bir kitabın fiyatı artık 50 TL’den aşağı değil. Bir adet kitap yollamanın bedeli ise 20 küsur TL. Bu koşullarda kitap yayımı nasıl gerçekleşsin? Bu arada sosyal medya ortamında tanışıp birbirine kitap yollayan, kitap değişimi yapan sayısız arkadaşım var. Bu insanlar kitap dostluğunu PTT Kargo aracılığıyla sürdürüyor. Bir devlet kurumu bu ortama katkı sürdürmeye devam etmeli. Kaldı ki kitapçı, yayıncı, yazar ya da okur-yazar kim olursa olsun diyelim ki kitap gönderimi para kazandırıyor olsun, bu insanlar günden güne kuraklaşan kültür ortamını ayakta tutan gayretlerinden dolayı desteklenmeliler. PTT Kargo eğer bizim yolladığımız kitaplardan dolayı zarar ediyorsa, açık söylüyorum bundan zarar etsin. Şu anda mikrofonu ülkemizin 100 yazarına uzatsak herhalde ancak 10 tanesi sadece yazarlıktan geçinecek kadar para kazandığını söyler. Buna bir de PTT’nin hiç de işimizi kolaylaştırmayan tutumu eklendi. Özetle, eli kalem tutanlar PTT’den bu kararını gözden geçirmesini istiyor. Hem de bu kararı güvenceye alacak bir yol bulmalı.