Çok üzgünüz… Her yaz döneminde çıkan orman yangınlarında, yanan binlerce hektar ormanımız, ormanın içinde yanan milyo...

Çok üzgünüz… Her yaz döneminde çıkan orman yangınlarında, yanan binlerce hektar ormanımız, ormanın içinde yanan milyonlarca canlı, yanan yerleşim yerleri ve yangında kaybettiğimiz hayatları düşündükçe üzülüyoruz. Kahroluyoruz. Uykularımız kaçıyor. Eğer bu yangınları kasıtlı olarak çıkaran biri, ya da birileri varsa, bunun cezasının, insan hayatındaki cezaların en ağırı olan cezayla cezalandırılması gerekir. Son günlerde, ülkemizin her bir köşesinde çıkan, ülkemizi kasıp kavuran, yangınlar, aklımıza bin bir çeşit sorunun gelmesine de sebep oluyor. Nasıl oluyor da, ülkemizin her bir köşesinden aynı anda onlarca farklı noktadan yangın başlayabiliyor? Bu yangınlar birileri tarafından kasıtlı mı çıkartılıyor? Aynı anda farklı noktalardan yangınlar nasıl çıkabilir? Gibi sorular eminim ki, hemen hepimizin aklına ilk gelen sorulardır. Bu arada terör örgütünden “Silahınız çakmak ve kibrittir” şeklinde gelen açıklamayı da unutmamak ta fayda var. Elbette iklimsel değişikliklerle birlikte, ülkemizde Temmuz- Ağustos aylarında nem oranının yüzde 10’lara düşmesi, ağaçların dibinde biriken kuru yaprakların hızla yanmasının da orman yangınlarını artıran sebepler olduğunu konun uzmanları ifade ediyor.. Orman yangınlarının çıkış nedenlerini bilimsel gözle değerlendirenler, orman yangınlarının yüzde 89’unun insan kaynaklı ve yüzde 11’inin ise yıldırım, eskimiş elektrik hatları, ormanın içine kadar girmiş olan yerleşim yerleri, ormanda yapılan gezintiler, ormana atılan çöpler vb. sebepler olduğunu ifade ediyorlar. Ormanda bırakılan bir cam parçasının, iyi söndürülmeyen bir sigara izmaritinin çoğu zaman yangına sebep olabildiğini biliyoruz. Birkaç gün önce Orman Bakanlığı mensubu bir arkadaşımıza, orman yangınları neden çok fazla diye fikrini sorduğumda bilinen sebepleri söyledi. Orman yangınlarına sebep olan gerekçelerden bir tanesi de eskimiş ve yıpranmış olan elektrik hatlarının da, sıcaktan genleşmesi, fırtınadan kopması sonucunda orman yangınlarının çıktığını ifade etti. Dedik ki, eskiyen yıpranmış olan elektrik telleri değiştirilsin neden değiştirmiyorlar ki? İlgili arkadaşımız, ilgili şirketler, yatırım yapmak istemiyorlar, yani para harcamak istemiyorlar dedi. Peki daha önce devlet eliyle verilen, sonraki süreçte özelleştirilen, kamuya hizmet sunan elektik dağıtım şirketi ve benzeri şirketleri denetleyen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın yani devletin bir denetleme birimi yok mudur? Ya denetleniyor takmıyorlar mı? Ya da denetlenmiyorlar mı? Mesela Osmaniye’de çıkan yangının elektrik hattından çıkma olasılığının yüksek olduğunu basın yayın organlarımızdan öğrendik. Orman yangınlarıyla ilgili kamuoyunda pek çok tartışmaya şahit oluyoruz. Tartışmaların en başında ise Türk Hava Kurumu’nun yangın uçaklarının yangında neden kullanılmadığı iddiaları var. Bir orman yanarken, milyonlarca canlı yangında can verirken, köylülerimiz karınca misali devasa yangınları söndürmek için çabalarken, yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımız varken, devletini, milletini düşünen hiçbir yetkili elindeki imkanları kullanmamazlık yapmaz. Yapmamalı. Yetkililer Türkiye’de 3 adet kiralanmış yangın uçağı var iken, Fransa’da 32, İspanyada 74, İtalya’da 88 adet yangın söndürme uçağının olduğunu söylüyorlar. Ne diyelim? Ormanlarımız cayır, cayır yanıyor. Biz seyrediyoruz. Ne diyeceğimizi, ne yapacağımızı, ne yazacağımızı bilemiyoruz. Maalesef.