Her gün okuyorsunuz, izliyorsunuz vaka sayısındaki artışı. Süper Ligi 'her şeye rağmen' başlattılar, devam ediyor. her şeye rağmen, hem de seyircisiz bir şekilde. 1.Lig de öyle. Canlı yayın ve para, b...

Her gün okuyorsunuz, izliyorsunuz vaka sayısındaki artışı. Süper Ligi 'her şeye rağmen' başlattılar, devam ediyor. her şeye rağmen, hem de seyircisiz bir şekilde. 1.Lig de öyle. Canlı yayın ve para, bunda çok etkili. Amatör kümeleri başlatmıyorlar, bir türlü başlatamıyorlar. Çünkü ülke çapında düşünürsek, hiç de kolay değil. Kocaman ve de çok geniş bir aile. 1 kişi 30 kişiye bulaştırıyorsa, bulaşma zamanı 1 dakikaya kadar indiyse, bir de çetrefilli çeşidi mutantı, mutasyonlusu çıktıysa, yayılıyorsa vay halimize. Seyirciye, takipçiye, taraftara da yasak getiremezler. Gider, girer onlar bir şekilde. Herkese PCR testi yapılamaz. HES kodu uygulaması olmaz. En iyisi toptan oynatmamak. Süper Lig'i 1.Lig'i oynatıp, amatör kümeyi es geçmek, trajikomik bir uygulama. Ya hep ya hiç olmalıydı. YA HEP YA HİÇ OLSA İDİ Aynı gökkubbenin altındayız hepimiz. Güneş aynı güneş, hava aynı hava. Bitersek hepimiz biteriz. Yok ki öyle ayrımız gayrımız. Önlemler de eşit ve adaletli olmalı. Ona yasak buna serbest olmaz. Salgın hava yoluyla geçtiğine göre, hava da hepimize aynı. Pandeminin ilk gününden beri yazıyoruz, uyarıyoruz. Amacımız akıl vermek, ayar çekmek değil, sadece görünen köyü göstermek, o kadar. Bu salgın bitmedi, bitmeyecek, geçmedi, geçmeyecek. Dalganın sayısı önemli değil ki. Geliyor işte sık sık. Başladığı ilk gün kapanacaktık ki. Onu kapat bu devam, bunu kapat onu aç olmaz. Gelinecek nokta bu işte. İSYAN ETTİLER SEVİNÇ KISA SÜRDÜ Amatörler kolay kolay isyan etmez. Belki de ilk kez isyan ettiler. Seslerini çıkardılar. Toplandılar, liglerin başlama isteklerini aktardılar. Yetkililer çok düşündü, beklediler, tarttılar ve beklenen karar geldi. 17 Nisan'da başlama kararı alınmıştı. İdmanlar, transferler, haberler başladı, umutlar yeşerdi. Herkes çocuklar gibi şendi. Madalyonun bu tarafı çok güzel olsa da. Diğer tarafı çok çirkindi, karanlıktı, belirsizdi. Bilemiyorum neden böyle yaptılar. İnsanları umutsuz bırakmaktansa, hoşlarına gidecek karar vermek, umut vermekti. Bir parmak bal çaldılar, tadı damağımızda kaldı. Başlangıç yine ertelendi. Mayıs sonuna kaldı. MAYIS'TA DA BAŞLAMAZ Gün bile verilmedi, verilemedi, tam tarih belirsiz. Mayısın kaçı, hangi gün ? Mayıs ayının son haftası dendi. O kadar. 17 nisanda da başlamayacak demiştik, yazmıştık. Mayıs sonunda da başlamayacak, başlayamaz, başlatılmayacak. Umutlar başka pazara kaldı. Bu illeti hep beraber yaşıyoruz. Sana var ona yok, gibi oldu. BAL denilen Bölgesel Amatör Lig, eski adıyla 4.Lig, Deplasmanlı Amatör Lig, 3.Lig'in bir altında yer alan ligler yine ertelendi. BAL kolay kolay bozulmaz ama tadı kaçtı. Haydi hayırlısı, ortada oyun kalmadı, oynatmaya az kaldı... ŞEHİDİMİN OĞLU MİLLİ TAKIMDA O bir kahraman. Uyanıklığı, dikkati sayesinde onlarca, yüzlerce insanın canını kurtardı. Kendini feda etti. Allah gani gani rahmet eylesin, mekânı cennet, ruhu şad olsun Fethi Sekin şehidimizin. Oğlu bizlere yadigâr kaldı. Tesellimiz oldu. Fethi Sekin’imizi unutmuyoruz. Oğlu Burak Tolunay Sekin, Altay’ın alt yapısında oynuyor. İzledim de biliyorum, çok iyi futbolcu, harika sporcu. U-16 Milli Takımımıza davet edildi. 12-21 Nisan 2021 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak hazırlık kampı aday kadrosuna davet edildi. Hayırlı uğurlu olsun. Şehit babaya rahmet, evladımıza bereket olsun. Seviyoruz seni Burak Tolunay, tıpkı babanı sevdiğimiz gibi. Yolun bahtın açık olsun evlat. Ümit Milli Takım Teknik Direktörü ve Genç Milli Takımlar Sorumlusu Tolunay Kafkas ile Teknik Direktör Soykan Övünç Başar yakından ilgileniyor her gencimizle. Burak Tolunay Sekin’i yetiştiren, emek veren antrenörü Serhat Alpay'ı da kutlarım emeğine yüreğine sağlık. EFE'YE FORMA VEREN İTALYAN FARİOLİ 19 yaşındaki Efe Tatlı, Karagümrük'ün pırıl pırıl ismi, cengaveri. İlk 11'de sahaya çıktı, 67 dakikada ter döktü. İyi de oynadı, formasının hakkını verdi. Kadroya alan hem de Galatasaray maçında saha süren, güvenen de yabancı teknik adam. İtalyan Francesco Farioli. Yabancılarla dolu ligimizde, bizim gencimize güvenen bir İtalyan, var olsun. Gaziosmanpaşa doğumlu Efe. Arnavutköy Belediyespor'da ilk lisansı çıktı. Arnavutköy Yaylaspor, Bollucaspor, İstanbul Gençlerbirliği forması giydi, Galatasaray'da amatör takımda oynadı. 3 yıldır da Karagümrük'te forma giyiyor, Süper Lig'e çıkma sevinci de yaşadı. Bizden olan, yerli, Türk futbolcuyu mumla aradığımız liglerimizde ilaç gibi geldin Efe, teşekkürler Farioli, sakın bize benzeme. Hak edene forma vermeye devam. MERT'ÇE MAÇ OLDU Çok iyi gidiyordu Altay, ilk 2'ye girme şansı bile vardı. Boluspor'a yenildi iyi olmadı, umarım ders alınır. İzmir takımlarının Süper Lig'e çıkmasını çok isterim. Altınordu da nazire yaparcasına beklenmedik yenilgi aldı. Nazara geldiler, diyelim. Altay'ın çıkmasını istiyoruz diye de adaletten kaçacak halimiz yok. İyi olduğunu bile bile de yenilgiyi hakem yüklemek bize yakışmaz, Altay'a hiç yakışmaz. Altay - Boluspor maçının hakemi Mert Güzenge'yi terli alnından öpüyorum. Üst üste yaşanan Altay'ın lehine vermediği (yok zaten) ve de aleyhine verdiği golle sonuçlanan penaltı kararı da çok doğru. Hem de VAR'sız karar. Anında, şak diye helal olsun. Mentörlüğü kaldırdı TFF iyi olmadı. Beynelmilel hakem Yahya Diker mentörü olarak yıllarca ilgilenmişti, Mert ile sonuç ortada işte. Tebrik ediyorum bu yolda devam Mert, aman sakın bozulma emi evlat. BAYRAK KALDIRMAK DEĞİL Kİ MARİFET Hayretler, dehşetler içinde izledim ekrandan. Tekrarını izlemeye gerek bile duymadım, net ofsayt. Bayrak kaldırdı yardımcı hakem, hakem de şartsız koşulsuz uydu. Gol iptal, yazık, çok yazık. Hakemlik de bu değil, yardımcı hakemlik de. Yazık oldu Balıkesirspor'a ve de diğer takımlara. İptal edilen gol, sonucu etkiledi, hatta 5 takımın puan tablosundaki yerini değiştirdi. Samsun’daki maçta Balıkesirsporlu Mert Örnek takımını 1-0 öne geçiren golü attı. Yardımcı hakem Utku Tunavelioğlu, kesinlikle ofsayt olmayan bu pozisyonda ofsayt bayrak kaldırınca, hakem Burak Pakkan da kolunu kaldırmakla yetindi. İptal edilen sadece gol değil, alın teri, emek. Hata da değil bu gaflet ve dalalet yazıklar olsun. Bir de seneye VAR geliyor 1.Lig'e, daha kötü gelmesin aman ha. Yerini vermeyeyim, Ege'de bir yerde bir profesyonel lig maçı, son dakikalar. Aynı pozisyon yardımcı hakemim bayrak kaldırdı, yok ofsayt, oynattım, bayrağı indirttim, gitti gol oldu. Maç da o golle bitti, sahada mahsur kaldık, yarım saat çıkamadık. Sağlam basınca yağan taş değil, çiçek gibi geliyor. Sağlık olsun, yeter ki adalet olsun. Nerdesin ey vicdan... SİZ DE BİRAZ CESUR OLSANIZ Sosyal medyaya bakıyorum. Hata yapan, yanlış yapan hakemler için hemen, anında yorum yazılıyor, sallıyorlar da sallıyorlar. Bildiklerinden değil topluluk psikolojisiyle, sözüm ona forma aşkıyla. Berabere kalınca, yenilince hep saldırıyorlar. Bir kere olsun, toplu halde, yendiklerinde bile olsa iyi hakemi öveni, yazanı hiç görmedim. Harika ve çok cesur maç yöneten hakemleri de görün lütfen. Bence tek bir nedeni var. Kuralları bilmediklerinden, iyi yorum yapamayacaklarından susmayı tercih ediyorlar, kafalarını kuma görüyorlar. Bir de hakemi beğenmeyen çıkan olursa diye, onun tepkisinden korkuyorlar. Hakem korkmadı, korkmuyor işte. İyi hakemler de var, çok cesur hakemler de. Top onların yüzü suyu hürmetine dönüyor. Asıl cesur olmayan sizsiniz, farkında bile değilsiniz.