Eskiden bir şarkı vardı, ‘Ah şu papatya falları…’ diye… Ne zaman bahara kucağımı açsam bu şarkı kulağıma dolar. Çünkü bahar demek papatya demek… Yeşilin ortasında pıtır pıtır açan umut demektir… Bazıl...

Eskiden bir şarkı vardı, ‘Ah şu papatya falları…’ diye… Ne zaman bahara kucağımı açsam bu şarkı kulağıma dolar. Çünkü bahar demek papatya demek… Yeşilin ortasında pıtır pıtır açan umut demektir… Bazıları gül sever, bazıları lale, bazıları ise orkide… Her çiçek birbirinden güzeldir lakin papatyanın masumiyeti, o hassas ve narin güzelliği benim için bir başka! Bazen üzerine basılsa da bazen ‘Seviyor’, ‘Sevmiyor’ denilerek yaprakları koparılsa da birçok kişinin de benimle aynı fikirde olduğu kanısındayım. O nedenle, gelin, bugün biraz papatyayı konuşalım… “Latince adı ‘Chamomillae Romanae’ olan papatya, papatyagiller familyasındandır. Dünyanın en kalabalık çiçekli bitkiler familyasıdır. Sadece Türkiye’de bin 156’dan fazla türü bulunur. Anavatanı Avrupa’dır. Tüm Avrupa’dan Hazar kıyılarına kadar yayılmıştır. Günümüzde buzullarla kaplı Antarktika kıtası dışında her coğrafyada yayılım göstermiştir. Ülkemizde Marmara, Ege, Trakya, Güneybatı Anadolu’da doğal koşullarda yetişir. Mayıs ve ağustos ayları arasında zarafeti temsil eden beyaz renkte çiçekler açan tek yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları hafif acı ve baharlı bir tattadır. Zengin C vitamini içerdiğinden papatya yaprakları, dünya mutfağında salataların hem görünümünü hem de lezzetini artırmak için kullanılır. Bal arılarının da çok sevdiği papatyalar bahar mevsiminin en parlak ve dikkat çekici yüzüdür.” Kimi çiçekler tek başına genel bir anlam ifade etmenin yanında, rengine göre de anlam alır. Papatya da bu örneklerden sadece bir tanesidir. Beyaz papatyalar saflığı ve masumiyeti simgelerken, sarı papatyalar içtenlik, cana yakınlık ve arkadaşlığı simgelemektedir. Papatya bitkisinden; papatya çayı, papatya yağı, papatya tentürü, papatya sabunu, papatya kolonyası, papatya ekstraktı, papatya ekstresi ve boya elde edilir. Papatyanın spazm çözülmesinde, gaz ve adet sancılarının giderilmesinde faydalı olduğu ifade edilmektedir. Papatyada bulunan Alfa bisabolol maddesi ülsere iyi gelmektedir; Azulene ise mide yanmasına karşı etkilidir. Gastrit ve ülseratif kolit tedavisinde kullanılır. Ayrıca ağız iltihaplarını iyileştirir. Karın ağrılarında deri üstü uygulamasıyla da ağrı kesici özelliği olduğu biliniyor. Bunun yanı sıra papatyayı en çok tükettiğimiz tür ise çay… Ben özellikle akşam yemeğinden sonra gece yatmadan 1 ila 2 saat önce tüketiyorum. Üzerime hafif bir dinginlik veriyor. Ayrıca papatya çayı uyku problemleri başta olmak üzere sinir, sindirim sistemi bozuklukları, kas ağrıları gibi rahatsızlıkların tedavisinde de kullanılıyor. Alman papatyası denilen tür ise kafein içermediğinden birçok kişi tarafından siyah ve yeşil çay niyetine günlük tüketimde de kullanılıyor. Papatyanın yemeklerle birlikte tüketildiğinde kan şekeri kontrolünü de sağladığı ayrıca antienlamatuar etkisi sayesinde bazı kanser türlerine karşı da koruyucu özellik gösterdiği söyleniyor. Papatya çayı, papatya bitkisinin çiçekleri kurutularak yapılır. Papatya çayı; kurutulmuş papatya çiçekleri sıcak suya atılarak demlenir. İhtiyaç sahibine şifa olması dileğiyle…