Rivayet olunur ki, Berlin sokaklarında Amerikan tanklarını görene kadar Almanlar savaşı Almanya’nın kazandığını sanıyorlarmış. Çünkü ülkedeki tüm gazeteler her gün ballandıra ballandıra A...

Rivayet olunur ki, Berlin sokaklarında Amerikan tanklarını görene kadar Almanlar savaşı Almanya’nın kazandığını sanıyorlarmış. Çünkü ülkedeki tüm gazeteler her gün ballandıra ballandıra Alman ordusunun zaferlerini anlatan manşetlerle yayınlanırmış. Almanlar, okudukları haberlerin gerçek olmadığını ancak müttefik güçlerin tüm ülkede kontrolü ele geçirmelerinden sonra anlayabilmiş… Hitler’in medyayı kullanarak halkı uyutma taktiği ilerleyen yıllarda o kadar benimsendi ki… İnanamazsınız… Bugün pek çok ülkede siyasiler varlıklarını sürdürebilmek için medyayı en kullanışlı araç haline döndürdü… Elbette ki bu yöntemin kullanımında iktidarlar her zaman avantajlı oldu. Bugün Türkiye’deki durum da üç aşağı, beş yukarı aynen böyle. AK Parti, Türkiye’yi yönetiyor olmanın verdiği avantajla ulusal basının çok büyük bölümünü kontrolü altına aldı. Adına yandaş medya dedikleri o kesim AK Parti ve Erdoğan yanlısı yayınlar yaparken, üstlendikleri rol gereği CHP ve diğer muhalif görüşleri yerden yere vuruyor. Ana muhalefet partisi CHP, bu durumla başa çıkamayınca veya bilmediğimiz başka nedenlerden ötürü yandaş medya mahallesindeki CNN Türk’e karşı boykot kararı aldı. Karar gereği hiçbir CHP’li bu kanaldaki yayınlara katılmayacak, partililer de bu kanalı izlemeyecek. Galiba CHP bu yöntemle medyayı terbiye etmeyi amaçlıyor! Ama aynı CHP, yerel iktidarda olduğu büyük kentlerde de tıpkı AK Parti’nin ulusal anlamda gerçekleştirdiği bir yapılanma içinde. Kimsenin okumadığı gazetelere büyük destekler yağdırılıyor, yaşaması için ne gerekiyorsa yapılıyor, istediği desteği vermeyen yayın kuruluşlarına ise kan kusturuyor. Velhasıl kelam, siyasilerin baskısı yüzünden ulusalda da, yerelde de medya siyasilerin kurbanı oldu. Peki bu haliyle, siyaseten kimi desteklerse desteklesin medyanın inanılırlığı, kamuoyu oluşturma gücü kaldı mı dersiniz... Nerede? Güdümlü yayınları o yayını kontrol edenlerin dışında izleyen kalmadı desek yeridir. İzleyenler de inanmıyor zaten. Medyanın büyük bölümü bu hale getirilince insanlar haber alma ihtiyacı için sosyal medyaya başvurmaya başladı. Oysa yozlaşma sosyal medyayı da pençesine aldı. Orası da öylesine kirlendi ki… Neyin doğru, neyin yalan olduğunu kestirebilmek mümkün değil…