On gün içerisinde 288 cephede çıkan veya çıkarılan orman yangınları ile havadan ve kar...

On gün içerisinde 288 cephede çıkan veya çıkarılan orman yangınları ile havadan ve karadan yapılan mücadeleyle, 283 yangın kontrol altına alındı. Muğla bölgesinde 5 yangında söndürme çalışmaları devam ediyor. Bu bir başarıdır.        Muhalefet partilerini dinlerseniz Türk ekonomisi battı. Piyasa hareketli, döviz yüksek, faizler yüksek, ekonomik veriler kötü ama piyasaya bakarsanız, tatil, restoran, eğlence sektörü ve sokaklar böyle söylemiyor. Her yerde farklı farklı insanlar para harcamakta eğlenceye gelince kesenin ağzı açılıyor. Süreç farklı gitmekte iki farklı dünya var esas yüzde 60’lık alt ve orta kesim ve bunun yanında yüzde 40’lık üst kesim ayrımı ve arada açılan gelir dağılımındaki makas artık dengede olan orta kesimi de bu süreçte maalesef yok etme durumunda.         Diğer yandan da pandemi, kısıtlamasında çalışmayanlara paralarının ödenmesi, esnafa bir defaya mahsus, 5 bin lira ile 3 bin lira ödenmesi, depremde zara görenler, sel baskınları, orman yangınları, bu sel ve orman yangınlarında evlerini mallarını kaybedenlere yapılan yardımlar. Diğer yandan yatırımlar, diğer bir yandan da millileşme hizmetlerine harcanan paralar ve Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında ekonomiyi dimdik ayakta tutuyor…         Toplumun büyük bir bölümü geçim sıkıntısı içerisinde borç ve ötelemeler ile yaşamını idame ettirmeye çalışırken, diğer taraftan belli bir kesim ise aşırı bir tüketim ve harcama eğiliminde devam ediyor. Market alışverişleri, çöplere atılan ekmek ve yemekler.  Alışverişlerdeki yükseliş, araç satışları, trafik, salgın sonrası açılan kafe ve barlar dolmaya başladı. Ekonomi bu kadar düştüğü halde bu süreçteki canlılık nasıl ortaya çıktı…         Faizler ve kurlar derken enflasyon oranları yüzde 19,93 seviyelerinde ama döviz kurlarındaki artışa bakıldığı zaman enflasyon oranının en az yüzde 35 olduğu varsayılmış durumdadır. Bu süreçte daha da pahalılık gelmeden mevcut süreçte kişiler ellerindeki malları eşya, mobilya ve araç gibi değişim süreçlerini hızlandırmış durumdadırlar. Diğer taraftan reel faizin negatife doğru gitmesi süreçlerinden dolayı mevduatlar dışında gram altın, bono, tahvil ve gayrimenkul alımlarından dönüşüm devam etmektedir...         Diğer taraftan yurtdışından gelen yabancıların gayrimenkul alımlarındaki artışı devam ederken ülkemize döviz girdisinde artışlar meydana gelirken paralelinde devlete de alımlardan dolayı harçlar kasaya girmektedir…         Geçen her gün konut satışlarındaki kıpırdama, araç alımları, tatil yerlerinin doluluğuna bakıldığında başka bir senaryo ile karşılaşılıyor. 2020 yılındaki salgının etkileri ile asıl bozulma 2021 yılı ikinci çeyreğinde ortaya çıktı. Kısıtlamalar nedeniyle işlerdeki düşüş özellikle küçük esnafı vurdu…         İmalat sanayi ve hizmetler sektörü büyürken, tüketim azalma yerine artması imalat sanayinde de artış göstermiştir. Stok fazlası olan firmalar da bu şekilde dengeyi kurmaya çalışmaktadırlar…         Şimdi ekonomide “K” tipi toparlanma söz konusudur. Covid-19 ve resesyon sürecinden sonra K harfinde yukarı yönlü (teknoloji, perakende ve yazılım hizmetleri) var iken; aşağı K bacağında ise (seyahat, dışarıda yeme içme, restoran, turizm ve otelcilik) vardır.    Salgını kontrol altına almalıyız. Geç kalırsak, turizm ve yükseköğrenim, okulların açılması aksayacak, gelecek planlarını hazırlayıp düğmeye basmalıyız. Tabi ki reel sektörü de unutmamalıyız…