İyi hafta sonları sevgili okuyucular, bakalım bu hafta nelerle karşılaştım. Yetişen bir terapist olarak insanların terapi deneyimlerine eşlik ettiğimi fark ettiğim bir haftaydı benim için. Olay sad...

İyi hafta sonları sevgili okuyucular, bakalım bu hafta nelerle karşılaştım. Yetişen bir terapist olarak insanların terapi deneyimlerine eşlik ettiğimi fark ettiğim bir haftaydı benim için. Olay sadece bende ya da sizde bitmiyor dostlarım. Olay hangi terapi çeşidini kullandığımız, üzerine çalıştığımızla da bitmiyor. Olay ilişkide başlıyor. Tamamıyla güvenip kendinizi her yönünüzle birine açmayı denediniz mi hiç? Bu çok zor, bir o kadar da keyifli bir durum. Çok zor çünkü inanmayı, seçmeyi ve cesaret gösterip anlatmayı içeriyor. Bu yüzden ilk görüşmelerimizde teşekkür ediyorum görüştüğüm kişilere. Bir ilişki kurmaya cesaret ettikleri için, kendileriyle ilgili her şeyi bana anlatmaya karar verdikleri için, nihayet paylaşmaya başladıkları için. *** İnsanın hayatında alabileceği en sağlam adımlardan biri değil mi aslında. Kendisi için bir kaynağa başvuruyor olmak, sonunda yalnız olmadığını hissedebilmek, dinleniliyor olmak. İlk etapta bu nedenle bir karmaşa yaşanabiliyor. ‘Her şeyi verdim, anlattım haydi çöz! ‘ durumunu sık sık yaşıyorum. Yazıya başlangıcı da böyle yaptım ya zaten, olay ne bende ne sizde diye. Sadece benim ya da sadece sizin bir şeyleri çözümlemenizden daha değerli şeyler var terapi ortamında. Bunları kaçırmamak lazım. *** Örneğin birkaç terapiste uğramış, kendini sürekli olarak anlatmış birini düşünün. Çözüm bekliyor kişi. Karşısındaki onu anlasın, derdine ortak olsun, hatta üstüne alsın, çözüp atsın istiyor. Ancak bu sorun çözüldüğünde bitmiyor ki, bir diğeri geliyor, sonra diğeri. Değişim sürekli sürüyor, kişi çözüm yollarını göremeden ayrılıyor ortamdan. Buna odaklanmak yerine sadece gelişime odaklanabilsek nasıl olurdu acaba? Sadece bu sorunla değil, ne gelirse gelsin üstlenebilir, analiz edebilir seviyesine kendimizi taşıdığımız, geliştiğimiz bir yere geçebilseydik, terapi deyince akıllara bunlar gelseydi, o zaman daha anlaşılır olur muydu? *** Var olan dizilerdeki ya da filmlerdeki terapi sahnelerine bakın. Birbirlerinden farklı bir sürü terapi sahnesi göreceksiniz. İnternette açılan tartışmaları okuyun mesela. Birbirlerine giren terapistler dolu oralarda. Hepimiz bir şekilde en iyisini düşündüğümüzü, en iyisini yaptığımızı düşünürüz. Bize göre doğru olan şey mutlak doğru olmalıdır değil mi? Ben bu kadar katı bir inanca inanmamayı seçiyorum. Yarın ne getirir bilemiyorum. En nihayetinde bir kişinin hayatına girdiğiniz zaman, orada mutlaka bir değişim oluyor zaten. Çözüme sürüklemek ya da sürüklenmek yerine biraz daha gelişime ve kat edilen yola odaklanmak neler olduğunu ve nasıl geliştiğinizi daha rahat görmenizi sağlar. Hali hazırda bir terapi alıyorsanız ya da başlamayı düşünüyorsanız, kendinizi bu şekilde sakinleştirmek ve gelişime çevirmek çok daha faydalı olacaktır… Bu haftalık karşılaşılanlar şimdilik bu kadar, haftaya görüşmek dileğiyle!