Putin, Şi, görüşmesinden siyasette ne anlamalıyız. ABD’ye gözdağı mı vermek istediler? Yoksa Yeni Dünya düzenini mi konuştular. Görüşmeler muamma olarak belki sonra açık...

 Putin, Şi, görüşmesinden siyasette ne anlamalıyız. ABD’ye gözdağı mı vermek istediler? Yoksa Yeni Dünya düzenini mi konuştular. Görüşmeler muamma olarak belki sonra açıklanacaktır sanıyorum…         Rusya Devlet Başkanı Putin, geçtiğimiz haftalarda Çin Halk      Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi’yi Kremlin’de ağırladı. Batı’nın karşısında dik bir duruş sergileyen Çin ve Rusya gibi iki büyük devletin bir araya gelmeleri dayanışma ve birliktelik imajı vermesi açısından son derece önemli bir buluşma olmuştur…             Putin ile Cinping Moskova’da “Yeni Bir Çağ İçin Rusya-Çin Kapsamlı Ortaklığının ve Stratejik İşbirliğinin Derinleştirilmesi” ortak bildirisini imzaladılar. Ortak bildiride, ‘çok kutuplu dünya düzeni’ somut bir şekilde işaret edilirken, ülkelerin birinin diğerinden üstünlüğü bulunmadığı, ülkelerin yönetim biçimlerinin evrensel olmadığı, ülkelerin uluslararası düzene dikte edemeyeceği ve uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesi yönündeki görüşler ortaya konmuştur…         Bilindiği üzere soğuk savaş sonrasında ABD hegemonyasında tek kutuplu dünya düzeni kurulmuştu. Günümüzde ise tek kutuplu dünya düzeni yerini Çin, Rusya, Hindistan, Brezilya, Türkiye, Türk Devletleri, Pakistan, İran, bazı Afrika ve Ortadoğu devletlerinin başlattıkları çok kutuplu dünya düzenine bırakmaya başlamıştır…             Şi Cinping de Moskova’dan ayrılmadan önce yeni bir döneme girildiğini ifade eder gibi “yüzyılın değişimini birlikte yapacağız” açıklamasında bulunmuştu. Yakın geçmişte, Batı karşısında bir blok oluşturan Rusya ile Çin’in yeniden yakınlaşmaları, önümüzdeki dönemde küresel çapta buluşması olarak adlandırıldı…         Putin-Cinping buluşmasının arifesinde 20 Afrika ülke temsilcisi “Çok Kutuplu Dünyada Rusya-Afrika 2. Parlamento Konferansı’na” katılmak üzere Rusya’da idiler. Konferansa katılan Güney Afrika Ulusal Meclisi Başkanı Nosiviwe Mapisa-Nqakula, Pretoria'nın     Moskova'yı desteklemeye devam ettiğini ve çok kutuplu bir dünya düzeni kurulmasından yana olduklarını ifade etmiştir. Söz konusu ülkelerin tavırları Çin ve Rusya’nın yanında yer aldıklarının işareti olmuştur. Çin, ‘Avrasya Ekonomik Birliği’ni’, Rusya ise ‘Kuşak ve Yol’ projesini desteklemektedir…         İki ülke, ayrıca Kuzey Kutbu’nun (Arktik Okyanusu) barış, istikrar ve yapıcı iş birliği bölgesi olarak korunmasını savunuyor. Rusya’nın, Kuzey Kutbu’nda üstün bir pozisyonu söz konusu iken ABD’nin ise kenar kuşak jeopolitiğinde ciddi sorunlar bulunduğu belirtilmektedir. Rusya, Kuzey Buz Denizi Rotasını aktif olarak kullanıyor…          Ocak 2021’de Çin/Jiangsu’dan çıkan Rus LNG tankeri Kuzey Deniz güzergâhını kullanarak 11 günde Rusya’nın Sabetta Limanı’na ulaşmıştır. Rusya, Kuzey Kutbu’nda, söz konusu güzergâhın yılın yaklaşık üç yüz günü kullanılabileceğini ispatlamıştır. Bahse konu yolculuğun en önemli yanlarından biri de ABD deniz gücünün kontrolü dışındaki bir bölge ilk kez deniz ulaşımında kullanılmaya başlamış olmasıdır…             ABD’nin, ivedilikle İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini istemesinin nedeninin bu bölgeyi kontrolü altına almak istemesidir.  Finlandiya’nın NATO’ya katılmasından memnun. Rusya ise bu ülkelerin NATO’ya alınmamasını savunuyor. ABD, çok kutuplu dünya düzeninden yana gördüğü devletlere karşı ‘rakip’ gördüğü devletlerin sonu gelmeyen savaşlar içerisine çekilmek suretiyle zayıf düşürülmesini istiyor. Ukrayna savaşı da bunun bir örneğidir...             Örneğin tek kutuplu düzeni savunan ABD ile AB, Ege ve Doğu Akdeniz’deki çıkarları gereği Yunanistan ve GKRY’yi yanlarına çekmiştir. Buna karşın çok kutuplu dünya düzenini savunan ülkelerin ise Ege ve Doğu Akdeniz’de ABD ve AB’nin karşısında tavır aldıklarını (açık/örtülü) olarak görülmektedir…