Bir yandan 12 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif, diğer yandan günde 60 binlere dayanan hasta sayısı ve 250’lileri geçen can kayıpları ile korona virüs salgını. Ramazanın başlamasına sayılı günler kala, vat...

Bir yandan 12 ayın sultanı Ramazan-ı Şerif, diğer yandan günde 60 binlere dayanan hasta sayısı ve 250’lileri geçen can kayıpları ile korona virüs salgını. Ramazanın başlamasına sayılı günler kala, vatandaşımız sağlık ve dini açıdan kısıtlarını belirleme uğraşı içinde. Salgının başından bu yana kahramanca mücadele eden Türk sağlıkçıları ise korona virüsün giderek büyüyen ve bir gerileme görülmeyen seyrine dikkati çekiyor. Sağlıkçılarımıza göre, kesinlikle bir araya gelinmemeli. Yani bu ne anlama geliyor hemen özetleyelim. Teravih namazları evde kılınmalı ki Hz. Peygamber döneminde bile bazı Ramazan aylarında teravih namazlarının evlerde kılındığı aşikar. İkinci olarak toplu iftar ve toplu sahurlar. Daha önce de garibanlara yönelik olmayan her türlü toplu iftarın ve sahurun karşısında olan ben buna ne kadar sevindim bilemezsiniz. Sadece beni üzen bu konuda iftar çadırlarının kurulamayacak olması. Boğazından sıcak lokma geçecek bimekan takımı dediğimiz sokaklarda yaşayan canlar için sıkıntı yine büyük. Belki belediyeler geçen Ramazan’da da olduğu gibi evlere yemek servisi yapacaklar ama bu kutlu ayda çok sayıda insanımızın bazı avantajları kaybedeceği de ortada. ASKIDA KOLİ Sadece esnaf kesiminin değil çoğu vatandaşımızın tanıdığı ve sevdiği isimlerden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken’in mübarek ay öncesi yaptığı çağrı da yerinde ve kayda değer. Açıklama şöyle: “Ekmeğimizi, soframızı, sevgimizi ve güzel duygularımızı paylaştığımız, paylaşarak bereketi artırdığımız Ramazan ayında, ihtiyaç sahipleri ile yardımda bulunmak isteyenlerin arasında önemli bir köprü olan, mahalleyi en iyi tanıyan esnafımızdan alışveriş yaparken askıya ekmek, pide, ramazan erzak kolisi bırakalım” Evet sadakaların ve hayırların artacağı bu mübarek ayda bu satırları okuyan sizlerin de hayır hasenatı artıracağınızı düşünüyor ve umuyorum. Sivil toplum kuruluşlarının da bu ayda çalışmalarına hız katacağına ve her düşküne, yardıma ihtiyacı olana el uzatacağına olan inancım tam. Her faaliyetin çevrim içine evrildiği bu günlerde dua ve ibadetin de teknolojinin nimetlerinden faydalanarak yapılacağını düşünüyorum ve tavsiye ediyorum. Rahmet, mağfiret ve bereket ayı Ramazan-ı Şerif’in fıtratına uygun yaşanması gerektiğini düşünen bir kul olarak, oruç sevabının mübarek ortamını aşırı yemek yiyerek bozmayalım. Normal bir şekilde yemeğimizi yiyerek sevap kazanmaya katkıda bulunalım. Unutmayalım ki her dakika dünyada açlıktan bir çocuk hayatını kaybediyor. Sadece can sıkıntısından, ihtiyacımız olmadığı kadar yemek yersek bunun hesabını da Allah bizden sorar diyorum. Ezcümle: Bütün Ege Telgraf okurlarının mübarek Ramazan ayını kutluyorum. Sağlık, sıhhat, afiyet, bereket ve mutlulukla bayrama ulaşmalarını temenni ediyorum.