Bu hafta köşemizde vücudumuzda ve ruhumuzda gördüğümüz hastalıklara değinelim biraz… ‘Hastalık’ isminden psikolojide uzak durmaya çalışırız hep. Bozukluk olarak adlandırırız, bir şey bozulmuş ve tami...

Bu hafta köşemizde vücudumuzda ve ruhumuzda gördüğümüz hastalıklara değinelim biraz… ‘Hastalık’ isminden psikolojide uzak durmaya çalışırız hep. Bozukluk olarak adlandırırız, bir şey bozulmuş ve tamir edilecekmiş gibi. Kişiler de danışanlardır, hastalar değil. Aslında hastalık kelimesine bakınca da aynı şey yazıyor bilgilerde, organizmadaki değişiklikler nedeni ile sağlığın bozulması durumu. Neler oluyor hasta olduğumuzda? Vücudumuzun belirli yerlerinde ağrılar, içte ya da dışta sıkıntılar, ara verme ihtiyacı, dinlenme, tedavisini alma… Yani vücut bizimle istediği gibi konuşup ara isteyebiliyor. Sen çok hareketlisin bu ara! Paydos! Diyebiliyor demek ki. Zihinlerimizde pek iyi bir yeri yok hasta olmanın. Acı çektiriyor, hayattan alıkoyuyor çünkü. Uğraş istiyor, insanın kendi bedenine detaylıca bakmasını, onun için endişelenmesini, üzerine gitmesini istiyor. Bakın dışarıdan gelmiyor bu etki, vücudun kendi içinde oluyor. Şu durumda Kovid salgını için de aynı şeyleri okuyorum, bağışıklık sistemi iyi değil ise vücut dışarıdan aldığı virüsle savaşamıyor. Yani içeride olup bitenler kıymetli. Vücut kısmını hallettik de, ruhsal kısma geldiğimizde herkesin en iyi bildiği kendine durumu oluşuyor. Zihnin konuşmasının, stresin belirtilerinin, rüyaların, dahası vücudunuza yansıyan ağrıların ruhunuzun sesi olduğunu ve sizinle konuşmaya çalıştığını hiç düşündünüz mü? Aynı vücudumuzda gördüğümüz hastalıklar kadar değer istiyor ruhumuz. Yaşadığımız olayların etkileri, hissettiklerimiz, paylaşamadıklarımız, utanç içinde kaldıklarımız, nefret ettiklerimiz, çok sıkıldıklarımız, suçluluk duyduklarımız bazı anlarda konuşmak, ortaya çıkmak istiyor. Sizden başka birine gidemiyor, anlam kazanamıyorsa vücudunuzda görülmeye başlıyor. Omuzlarınız ağrımaya sıkışmaya başlıyor mesela. Bir yük taşıyorsunuz çünkü. Mideniz konuşuyor size, hazmedemiyor çünkü yaşadıklarını. Deriniz kaşınıyor mesela, öfkeniz başka türlü gösteremiyor kendini. Bu tarz durumlarda kişiler ne yapıyor biliyor musunuz? Doktor doktor geziyor.. Bende bir şey yokmuş da, doktor psikolojik olduğunu söyledi. Ben de ne alaka olduğunu anlamadım. Çünkü canım doktorum, keşke azıcık bilgilendirmeyle anlatsaydı bunu, o kişide beş farklı yere daha gitmeseydi. Sanırım burada ruhun ve bedenin birbirinden apayrı yapılar olmadığını, aksine, birbirinin içine geçmiş, bütünleşince kocaman farklı bir yapı haline geldiğini görmek gerekiyor. Bunu göz ardına atmadığınız her dakika, vücudunuzun konuşmalarını daha farklı bir açıdan yakalayabilirsiniz. En azından size bir şey söyleyebilseydi o parçanız, ne derdi? Hangi derdinizi anlatırdı sizce? Hangi duyguyu hissediyor olabilir? Vücudunuzun neresinde hissediliyor olabilir? Gerekli parçaları yakaladığınızda bunları bir dosta anlatabilir, karmaşık geliyorsa da bir uzmanla paylaşabilirsiniz. Omuzlarınız bunu tek başına taşımak zorunda değil.. Keyifli paylaşmalar!