‘Ben sana güveniyorum ama çevreye güvenmiyorum’ ‘Seven insan kıskanır’ ‘Dozunda kıskançlık iyidir’ Cümleler size tanıdık geliyor ise bir haberim var. Kıskançlık o kadar da iyi bir şey olmayabilir!...

‘Ben sana güveniyorum ama çevreye güvenmiyorum’ ‘Seven insan kıskanır’ ‘Dozunda kıskançlık iyidir’ Cümleler size tanıdık geliyor ise bir haberim var. Kıskançlık o kadar da iyi bir şey olmayabilir! Kısmen kabul edilen ve ilişkiyi şekillendiren kıskançlık cümleleri ucunu alamadığınızda ilişkiyi zora sokabilir ve durumlar içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Bu yüzden kıskançlığın altında yatan düşünceye tam olarak bakalım. Başkasında olan bir özelliğin ya da nesnenin kendisinde olmasını istemek gıpta etmek, imrenmek, özenmek olarak adlandırılıyor. Gıpta etmenin kötüye doğru yol alabilecek bir potansiyeli yok gibi görünüyor. Ancak ‘bende yoksa başkasında da olmasın’ düşüncesi kıskançlığı tetikliyor ve güvensizliği beraberinde getiriyor. Othello sendromu… Shakespeare'in en önemli eserlerinden biri olan Othello'dan geliyor adı. Othello yakalandığı kıskançlık hastalığı nedeniyle, şüphelerinin içinde boğularak delice aşık olduğu karısını ve kendisini öldürüyor. Kıskançlığın en üst boyutu, patolojik versiyonu olarak düşünebiliriz. Kişi elindekini kaybetme korkusu üzerine bir kıskançlık kuruyor ve çaresizlik duygusu ile ne yapacağını şaşırıyor. Bir ilişkide düşünürsek ilişkide olduğu kişiyi herkesten ve her şeyden kıskanma, olmadık senaryolar kurma ve aldatılma korkusu, ayrılmayı fobi haline getirme, basit olaylara büyük tepkiler verme ve aşırı şiddet, saldırganlık eğilimi bu kişilerde görülebiliyor. İlişkide her gün kavga edilmesi, sürekli kendini tekrarlayan olaylar ve hayatı zehir etme gibi adlandırılan durumlar bu ilişkilerin temelinde olabilir. Yoğun olarak kısıtlamalar, ortada bir veri yok iken varmış gibi davranma ve sonuçlarına dair abartılı tahminlerde bulunma, takip etme ve müdahale etme, Othello sendromunda en çok görülen tepkilerden bazıları. Sonuçları tehlikeli olabiliyor… Sadece kıskançlık deyip geçmememiz gerektiğini ‘cinnet haberleri’ ile öğrenmiş olmamız gerekirdi ancak halen öğrenemediğimiz ve kendimizi geliştiremediğimiz bir noktada duruyoruz. Aşk cinayeti adı altında öldürülen binlerce kadın var. Othello hikayesinde olduğu gibi kıskançlığın aşırı ucu beraberinde şiddeti, cinayeti ve intiharı getirebilir. Bu yüzden kıskançlığın temelde ne olduğunu ve kendini nasıl gösterdiğini, neyin daha normal ve neyin tehlikeli olduğunu fark edersek, patolojik kıskançlığı ve beraberinde gelen sıkıntıları önlemeye bir adım daha yaklaşmış olabiliriz. Amacımız kıskanmayı kökünden engellemek olmasa bile sağlıklı kıskanmayı sağlamak, değersizlik ve çaresizlik duygularıyla baş etmek olabilir. Köyün delisinden kıskançlık sendromu şimdilik bu kadar.. Sendromsuz günlere…