Sağlık çalışanlarımız doğumdan ölüme kadar hayatımızın her alanında olan tek meslek gur...

Sağlık çalışanlarımız doğumdan ölüme kadar hayatımızın her alanında olan tek meslek gurubudur. İçinden çıkamadığımız her sağlık sıkıntımızda, hastalandığımızda, yaralandığımızda, çaresiz kaldığımızda, sığınılacak limandır. Sağlık çalışanları. Pandemi sürecinde pek çok kesim için düzenlemeler yapılırken, pandemi sürecinde en çok sıkıntıyı çeken kesim olan sağlık çalışanları neden bu kadar görmezden gelindi ve gelinmektedir, anlayabilmiş değiliz. Sağlık Bakanlığı’nda görev yapan 39 sağlık meslek grubu, yaklaşık iki yıldır devam eden, son 50 yılın en yoğun olan pandemi salgını sürecinde, sadece vaat ve alkışla yetindi. Verilen onlarca söze rağmen, geçen bunca sürede halen ortada somut bir şey yok. Yetkili sendikanın yetkilileri, bakanla görüştük, yetkililerle görüştük, sorunları ilettik gibi ifadelerle, mevcut hükümet yetkilileri ise, komisyon toplandı, görüşülüyor, yapılacak, edilecek gibi ifadelerle sağlık çalışanlarını yıllardır oyalayarak, umut dağıtmaya devam ediyor. Geçen bu süre içerisinde sağlık çalışanlarının ellerindeki imkanlarda uçup gitti. Tabi geçen süreler süre öyle üç beş aylık gibi kısa süreler değil. Mesela Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinden sonra daha çok gündeme gelen sağlıkta şiddet yasasının çıkmasını en az 10 yıldan bu yana bekliyoruz. 3600 SÖZÜ Seçim meydanlarında verilen 3600 ek gösterge probleminin çözümünü, bu gün neredeyse özellikle hekim dışı sağlık çalışanlarının hemen hiç birinin almadığı ek ödeme düzenlemesini, Sağlık Bakanlığı dışındaki tüm memurlara ödenen sabit ödemeler genel bütçeden ödenirken, sağlık çalışanlarının da, sabit ek ödemelerinin neden genel bütçeden ödenmediğini, döner sermaye gelirlerinden ödendiğini yıllarca dile getirdik ve bekliyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, sağlık çalışanları yaptıkları iş, ve çalışma şartları olarak diğer memurlardan farklıdır. Sağlık çalışanlarımızın pek çoğunun yapabileceği bir hatanın karşılığı insan sağlığındaki bir olumsuzluk olabilir. Sağlık çalışanları 24 saat kesintisiz hizmet veren bir kesimdir. Kendilerine ait özel bir kanunlarının olması şarttır. Yapılacak düzenlemelerle ilgili sürekli taslak metinler yayınlanarak, alt komisyonda, üst komisyonda diyerek uzun süreler geçiyor ve ne hikmetse bir türlü kanunlaşmıyor. Sayın Sağlık Bakanımız diyor ki; sağlık çalışanları ile ilgili tüm çalışmalar bitti. 14 Mart’ta Sayın Cumhurbaşkanımız açıklayacak. 14 Mart’ta Sayın Cumhurbaşkanı açıklıyor ve çalışmalar halen devam ediyor. Hayata geçen bir şey yok. Tabi Sayın Sağlık Bakanımızın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada da, 29 ilde 185 göçmen sağlığı merkezine 787 hekim, 34 diş hekimi, 149 hemşire olmak üzere yaklaşık 4 bin Suriyeli sağlık çalışanı istihdam ettiklerini de açıklamıştı. Ne bilelim belki de, öncelik Suriyeli sağlık çalışanlarındadır. Sağlık çalışanlarımızın birlik beraberlik içerisinde olması gereken tam da bu ortamda, meslek gurupları arasında oluşturulmak istenen ayrımcılık tuzağına da düşmemek gerekir. Sağlık çalışanlarımız doktorundan, hemşiresine, teknisyenine, memuruna kadar bir ekiptir. Sağlık olmazsa iş hayatı olmaz. Eğitim hayatı olmaz. İbadet olmaz. Kısaca her şeyin başı sağlık. Sağlık olmazsa olmaz. Sağlık hizmeti sunucularımız, sağlık çalışanlarımız olmazsa da olmaz.