Toprak çok bereketli, su da bol. Bacaklarımı toprağa gömseniz oralarda, bekleyin 1 haftaya kalmaz ben bile dal budak veririm, yaprak açarım, mis gibi de kokarım. Öyle verimli, öyle cömert sahalar ki,...

Toprak çok bereketli, su da bol. Bacaklarımı toprağa gömseniz oralarda, bekleyin 1 haftaya kalmaz ben bile dal budak veririm, yaprak açarım, mis gibi de kokarım. Öyle verimli, öyle cömert sahalar ki, dağlarından ovalarından bal akar, akıyor. Aman gelin görün ki, futbol adı verilen sportif oyunda kullanılan sahalar çim değil, doğal değil, tohum atın kendi haline bırakın yemyeşil olur. Yapay, suni, doğal olmayan adı halı denen şeyle kaplı. Halı bile denmez, bildiğiniz betonun biraz yumuşak hali, yeşil renk sayesinde güzel görünüm verilen hali. Dışından makyaj yapılmış, içi bitmiş, içine bakılmayan bir hasta gibi. İçten içe eriyor. Böyle verimli topraklarda, suni çimin işi ne? Toprağımız olmaz, verimli olmaz, güneş açmasa, belki anlarım. Rüzgarla uçuşan cam parçaları bile halı denen zemine yapışıyor, sporcular düşüp yere elini, ağzını çiziyor. Ufak siyah parçalar da kopuyor, elin çizildi açık yara oldu mesela, o parçalar içeride dolaşıyor. Kanser yapıcı etkisi de malumunuz mikrop yuvası. Sahaya tükürmek, sümkürmek yasaklanmadığı için de hastalığa davetiye. Kurudu mu bir de hastalık kapıda, doğal çimde öyle mi ya. 10 yıldır kullanılmayan Karaburun Sahası tekrar hizmete açılacakmış. Kamyon garajı, mera, AVM olmaktan kurtulursa o da suni çimle kaplanacağı duyumunu aldık. Nedir bu yapay halı saha ısrarı, boşa olmaz vardır bir sebebi. İzmir merkez dahil olmak üzere, bereketli toprakların olduğu ilçe ve beldelerdeki sahaların tamamına yakını, suni çim. ‘HAKKINIZI ARAYIN’ Seneye COVİD19 nedeniyle oynanıp oynanmayacağı bile belirsiz iken, bir de şimdi vize konusu gündemde. Gelecek yıl oynanacak maçlar için ücret yatırılması gerekiyor. Hem kulüpler, hem ferdi olarak, aktarma bedeli, vize ücreti, katılım bedeli. Seneye de oynanacağını sanmıyorum, ama o paraların illa ki ödenmesi gerekiyor. Kocaman bir kitle var. Antrenörler, hakemler, sporcular. Derneklerine, federasyona ödeme yapmaları gerekiyor. Bir sene de almayıverin ne olur, ölür müsünüz. Dernek nedir ne işe yarar. Bu günler için değil mi. Geçen yıl zaten doğru dürüst oyun olmadı, maç oynanmadı, para da kazanılmadı. Biraz insaflı davranılsa da ücret alınmasa nasıl olur diye düşünüyorum. Antrenörlerin ve futbolcuların hiç sesi çıkmaz, çıkmıyor. Onların sahada sadece sesleri çıkar. Biraz hakkınıza sahip çıksanız diyorum. Hakemlere getireyim konuyu. Mart ayından sonra maç oynanmadı. Öncesinde hak dilmiş ücretler var ödenmedi. Oynanma ihtimali zor görülen lig için vize bedelinin zamanında ödenmesi isteniyor. Oradan alıp buraya yatırılacak ama, orada para yok, buraya nasıl verecekler, yer aynı yer. Bir bankadan para çekip diğerine yatırmak gibi. İlki ödeme yapmamış ki, cebinden borç harç bulup mu ödeyecekler. Süper Lig'de zamanında çatır çatır anında ödeniyor, aksama yok. Çok merak ediyorum Süper Lig hakemleri dernek kesintilerini günü gününe ödüyor mu, hiç sanmıyorum. Ama alt yapıdaki hakemlere ödeme yapılmadığı gibi, vize ücreti ödenmesi ısrarı yapılıyor. Aba altından sopa gösteriliyor. Nasıl olacak bu işler böyle. Üst taraf zengin, alt taraf gariban. Üstü rahat bırak, her imkanı ver. Bir gün gelecek üst taraftakileri vakti zamanı gelip süre bitince, geçince, alt taraftakilere gel diyecekler, böyle mi olacak. Bu mudur adalet. Şimdiden o çocukların psikolojisini düşünsenize. İnanılmaz günler yaşıyoruz. İşsiz kalan, işten çıkarılan, iş yerleri kapanan, okula gidemeyen gençlerden para isteniyor illaki. Askıda ekmek, askıda kredi var, askıda bedava vize de olsun, ne çıkar. Derneklerin paraları mı yok olmaz mı. Mesela yıllarca üyesi olmaktan gurur duyduğum, faal hakemliğe veda edince, gözlemci de olmayınca iyi ki TFFHGD'den istifa etmişim diye seviniyorum. Zor günler yaşadığımız şu günlerde trajikomik bir olay yaşadık. Hakem ücretlerini ödemeyen, ödettiremeyen, oynanma ihtimali zor görünen maçlara rağmen ısrarla da vize bedelini ödettirmenin yolunu arayan TFFHGD Genel Merkez, 3 bilmem kaç liralık süper lüks daire aldı kendine. Ne işe yarayacak diye düşünüyorum. Evrakları saklamaya gerek yok, bilgisayar ortamı var, hakemler zaten gitmez, gidemez, gerek yok, otel var iken. Ne anladım ben bu işten. Dostlar alış verişte görsün. Buzdolabında yiyecek yok, çocuklar, hanım aç yatıyor, ama kapıda son model süper benzinli araba var. Adalet nerede. Millete zengin görünsün ne olur, durumun ortada. Önce o çocuklara ücretlerini ödeyin, sonra vize bedeli almayın, o zaman o derneği helal ederim, yoksa eğer...