Çok değil yüzyıl önce savaştan işgallerle, harap ve bitap durumda çıkmıştık… Bu durumdan yine savaşarak çıktık… Bağımsız bir Cumhuriyet kurduk. Atatürk’ü, silah ve fikir kadrolarını anmadan g...

Çok değil yüzyıl önce savaştan işgallerle, harap ve bitap durumda çıkmıştık… Bu durumdan yine savaşarak çıktık… Bağımsız bir Cumhuriyet kurduk. Atatürk’ü, silah ve fikir kadrolarını anmadan geçemeyeceğim. O savaşlar devrini 1922’de kesin zaferimizle kapattık. Ta ki, NATO üyesi olarak 1950’de Kore’ye asker gönderdiğimiz zamana kadar. Bu tarihten, esasen İstiklal Savaşımızdan sonra ilk askeri harekâtımız da 1974 yılında gerçekleştirilen şanlı Kıbrıs Barış Harekatımız’dır. Şimdi yazarken dilimize kolay geliyor ama… Her ne kadar savaşmayı ve savaş meydanlarından zaferle çıkmayı çok iyi bilen bir millet olsak da acısını da çok iyi biliriz savaşların… O sebeple Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Dünyada Sulh” şiarımız çok kıymetlidir bizim için… *** Ama işte acılar… Ve etrafımızı çevreleyen düşman cephesi… ABD, İsrail ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin ittifakları… Fransa, Yunanistan ve Mısır ortaklıkları… Rusya’nın sessizliği… Bizi yalnızlaştırmış durumda. Hoş bundan 100 yıl önce de yalnızdık, 5 yüzyıl önce de bin yıl önce de… Tüm fikirler, tüm siyaset ekolleri ve hepimiz birlik olarak aşabiliriz ancak bu darboğazları… Ayrılığın zamanı ve yeri değil. *** Zaman geçiyor, kovid 19 salgını dolu dizgin ilerliyor. Ölüm, yoğun bakım ve bulaşım sayıları her gün artıyor. Ya kış mevsimi… Bu yayılım nasıl seyredecek… Lütfen daha fazla dikkat, daha fazla dikkat…