Çocukluğumun ve meslekteki ilk yıllarımın da idolüydü o. Ablukadaki şehirlere girer, bombardıman altındaki hastanelere, okullara dalar.. Kimsenin görüşemediği liderlerle röportajlar yapardı....

Çocukluğumun ve meslekteki ilk yıllarımın da idolüydü o. Ablukadaki şehirlere girer, bombardıman altındaki hastanelere, okullara dalar.. Kimsenin görüşemediği liderlerle röportajlar yapardı. Milyonlarca kişiyi adeta ekrana kilitlerdi. 1966 Ankara doğumluydu. TED Koleji’nden mezun olmuş. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmişti. Ancak o diplomat olup, serin salonlardaki uzun toplantılar yerine Tozlu cephe hatlarını tercih etmişti. Hayalindeki gibi gazeteci olmuştu. Bosna, Kosova, Afganistan, Irak, Çeçenistan, Filistin’de görev yaptı. Namlular üstüne doğrulduğunda bile geri adım atmadı. Onlarca kez ölümle burun buruna geldi. Haber heyecanını hiç yitirmedi. Kimlere mikrofon uzatmadı ki. Nelson Mandela, Benazir Butto, Muammer Kaddafi, Yaser Arafat, Şamil Basayev, İzak Rabin Ebulfez Elçibey.. liste daha epey uzun. Eee! devir değişti. Artık ne “Pusula” var ne de Mithat Bereket gibi savaş muhabirleri. Hayatında tek habere gitmeden köşe yazarı olanlar, Tek kelime yabancı dil bilmeden dış haber editörü ilan edilenler Büyük laflar eden adı büyük kendi küçük yorumcular Şimdi hepsi cephe hattında.. Kimi Ukrayna’ya ayak basmadan Polonya sınırını savaş bölgesi diye anlatıyor, Kimi de Lviv’de kuruvasan kahve yapıp geri dönüyor. Sosyal Medya’da biraz takipçi kasayım diyen “cesur yürekler” ise soluğu Kiev’de alıyor. Elinde fotoğraf makinesi yok ama.. Kafaya bir kask, sırta emanet bir çelik yelek. Hoop ! Sen de oldun işte savaş muhabiri. Mithat Bereket’ten neyin eksik canım. Bağımsızlık meydanında birkaç poz. 200 metre yürü. Kreşatik caddesinin girişinden birkaç selfie. Oldu bitti. Akşam Kiev’de kalmak mı? Yok, daha neler. Savaş muhabiri dedik asker demedik. Hava kararmadan dön babacım sen Lviv’e oteline… Kahven soğumasın. Yolda barikat filan görürsen de sakın durma Hadi yaptın bir hata durdun. İngilizce konuşmayı asla deneme Malum “ Ukraynalılar İngilizce bilmiyor” zaten Kendini de boşa yorma! Kiev’de kalacaksan bağımsızlık meydanından ayrılma. En fazla 5 kilometre uzağa git, çabuk dön, kaybolma. Metro’ya inmene bile gerek yok. Halkla ne işin var canım. Harkov, Mariupol filan aklından bile geçirme. Kaç beğeni almışsın ona bak. Otur oturduğun yerde Canlı bağlantı mı? Yaparsın onu da otel odasından canım. Soğukta üşütürsün maazallah! Zelensky mi? Haa o mu ? Boşver kendini yorma. Hem o sana mı konuşacak. 1 aydır Türk gazeteciler hariç herkese konuştu zaten. İcat çıkarma. Takıl işte. Sahi şu barikatların önünde selfie çekmiş miydin? Çek çek…Işık kaçmasın. Usta savaş muhabiri Mithat Bereket şimdilerde hasta Yürümekte ve konuşmakta zorluk çekiyor. Eminim Ukrayna-Rusya savaşını uzaktan izliyor ve iç çekiyordur. “Keşke orada ben olsaydım” diye Keşke olsaydın be usta… Olsaydın da unuttuğumuz gazeteciliği bize biraz hatırlatsaydın!!! Not: Her şeye rağmen savaşın zorlu şartları altında sadece habercilik yapmaya çalışan gerçek gazetecilere selam olsun.