Hararetli bir haftayı geride bırakıyoruz. Yükselen alevler, patlayan kozalaklar, küle bulanan yeşillikler, bekletile...

Hararetli bir haftayı geride bırakıyoruz. Yükselen alevler, patlayan kozalaklar, küle bulanan yeşillikler, bekletilen uçaklar, suları şişelerle sırtlayan köylüler… Hepsi gözlerimizin önünden bir film şeridi gibi geçiyor değil mi? Uykusuz kaldığımız gecelerde çok üzüldük, gerildik, korktuk, kızdık… Peş peşe tüm duyguları tattık. Derken nihayet ‘kontrol altına alındı’ haberleri yayılmaya başladı, sevindik, biraz rahatladık. Komşu şehirlerden gelen kahramanlara teşekkür ederek, onları gururla uğurladık günler süren uğraşları sonucunda. Ancak ben yazımı yazarken bile itfaiye araçları geçmeye devam ediyor Milas’ta. Ama yorulmak yok, tüten son duman sönene kadar mücadeleye devam! KRİZ YÖNETİLEMEDİ Hükümet, ciddi bir ‘kriz yönetimi’ sınavı verdi. Sınavı geçtiği söylenemez. Yangınlar çok geniş alanlara yayılmıştı ve hava desteği yetersizdi. Köylünün yanında asker yoktu, Kızılay yoktu, Venezuela’ya yardım kiti götüren koca yürekli isimler yoktu! Bununla birlikte, THK uçakları çürümeye terk edilirken, yardım için yurtdışından aynı tip uçaklar gönderildi, uçak krizi büyüdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çay fırlatması, ‘beyaz et’ gafı, Bakan Soylu’nun ‘Elimle mi söndüreyim!’ çıkışı, Gündoğmuş Belediye Başkanı’nın, ‘Evi yanmayanlar, keşke bizim de evimiz yansaydı diyecekler” değerlendirmesi de krizin tuzu, biberi oldu. Tabii, sosyal medya ayağa kalktı, burada yoğun bir bilgi akışı, fikir alışverişi oldu. Halk örgütlenmeye çalıştı, belediyelere destek olmaya gayret etti. Bazı siviller yangınlara müdahale etti, bazıları soğutma çalışmalarına katıldı, erzak dağıtanlar oldu. Bazı isimler yetkililere yardımcı olmanın yanında hava desteği için çok ciddi kamuoyu oluşturulmasını sağladı. Derken helikopterler yükseldi, yurtdışından uçaklar geldi, TOMA’lar görevlendirildi. Taşıma su ve kazma, kürek ile sürdürülen söndürme faaliyeti, yerini tonlarca suyun nokta atışı ile bırakıldığı profesyonel bir sürece dönüştü. Vatandaşın baskısı işe yaramıştı. Bu müdahalelerden sonra yangınların seyri değişti. Emeği geçenlerin eline sağlık. Ama söylemeden edemeyeceğim. Keşke havadan müdahale için bu kadar kargaşaya gerek kalmasaydı. Keşke yeterli sayıda ve donanımda yangın söndürme uçağımız halihazırda bekleseydi. Keşke devlet kurumlarına güven duyulsaydı, o kurumlar koordineli bir şekilde bilgi aktarıp krizi çözebilseydi. Keşke bakanlar da alanda, evet belki de yangına elleriyle müdahale ederek, köylünün yanında durabilselerdi. Keşke yönetenler, makam araçlarını yarıştırmaya harcadıkları parayı, enerjiyi, ülkeyi korumaya, geliştirmeye harcasaydı. Azerbaycan milletvekili gibi, çıkarıp maaşlarını ortaya koyabilselerdi mesela… Provokatörlere meydan vermeden söndürülmeye çalışılan yangınların ardından, ormanlık alanlar için, köylümüz için hayata geçirilecek her yeni işte ‘birlik’ duygusu içinde, siyasetin değil, ülke çıkarlarının ön planda tutulması gerekiyor. Lütfen kör tartışmaları bırakıp geleceğimize odaklanalım. AFGAN’A BAKIM, SOMALİ’YE PARA Güzel ülkemin güzel yürekli insanlarına sormak istiyorum, neden her yerden Afgan asker fışkırıyor, bilen var mı? Kadınsız, çocuksuz, askerlik çağındaki erkekler neden ülkemize akın ediyor? Sınırlardan yürüyorlar, otobanda tırdan iniyorlar nedir bunun amacı, tedirginiz ve kontrolsüz akını kesinlikle kabul etmiyoruz. Aklı başında bir Allah’ın kulu da çıkıp vatandaşa destek olur umarım. Öte yandan Somali’ye hibe veriyoruz. Elbette birlik, dayanışma güzel de yöntem hatalı güzel kardeşlerim. Paramızın değeri yok, işsiziz, emekli geçinemiyor, gençler kaçmak istiyor. Önce kendi belimizi bi doğrultsaydık. Kendi saçını tarayamayan gelin başı tararmış, gibi bir durum var ya, hakkımızda hayırlısı…  İYİ HABER: 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları, bu yıl pek çok ilke ev sahipliği yaptı. Olimpiyatlarda şampiyon olan milli sporcu Mete Gazoz, Türkiye'ye tarihinde okçuluktaki ilk madalyayı kazandırdı. Milli güreşçi Yasemin Adar, Tokyo 2020'de Bronz madalya kazanarak Türkiye'ye kadınlar güreşte olimpiyat madalyasını getirdi. Adar, kadın güreşinde ilk olimpiyat, dünya ve Avrupa madalyası kazanan sporcu oldu. Karatede erkekler kumite 67 kiloda Eray Şamdan gümüş madalya aldı. Karate, olimpiyat oyunlarına Tokyo 2020 ile birlikte dahil edilmişti. Eray, ülkemize karatedeki ilk madalyamızı getirdi. Milli cimnastikçi Ferhat Arıcan, paralel barda bronz madalya kazanarak Türkiye'ye cimnastik tarihindeki ilk olimpiyat madalyasını getirdi. Olimpiyat Oyunları'nın 13. gününde üç adım atlama finalinde yarışan milli atlet Necati Er, 6'ncı oldu. Necati, Londra 1948'de üç adım atlamada bronz madalya kazanan Ruhi Sarıalp'ten 73 yıl sonra bu branşta final gören ilk Türk atlet oldu. Milli boksörlerimiz Busenaz Sürmeneli ve Buse Naz Çakıroğlu final maçlarını yarın oynanacaklar. Başarılar kızlar!  GÜZEL İÇERİK YouTube kanalı Akademik Link, Doçent Dr. Osman olarak yayın yapan akademisyenin eğitim, kariyer planı ve iş hayatındaki tecrübelerini eğlenceli bir dille gençlerle paylaşıyor. Genç akademisyen, kanaldan elde ettiği geliri hayır kurumlarına yönlendiriyor.