Sona saklayamam en baştan yazayım. İş bu yazı sadece bir maçı, bir derbi maçını, Beşiktaş - Trabzonspor maçını çok iyi, mükemmel derecede yönettiği için yazılmamıştır, hakkını teslim etmek için yazılm...

Sona saklayamam en baştan yazayım. İş bu yazı sadece bir maçı, bir derbi maçını, Beşiktaş - Trabzonspor maçını çok iyi, mükemmel derecede yönettiği için yazılmamıştır, hakkını teslim etmek için yazılmıştır. İzmir'in Selçuk ilçesinde doğdu, büyüdü, yetişti. Maaile Selçuk'ta yaşıyorlar. Babası, futbol oynadı, kulüp yöneticiliği yaptı. 'Oğlum sen hakem ol' dedi, baba nasihatini dinledi, hakemliğe başladı. Gurbet elde okudu, kendini yetiştirdi. BESYO mezunu, spor insanıdır Halil Umut Meler. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü'nden mezun oldu. 1986 doğumlu, Makedon göçmeni ailenin bir ferdi, evli, mutlu ve de çocuklu. Çocukluk aşkıyla evlendi, mesut bahtiyar. 18 yaşında hakemliğe Kütahya'da başladı, 4.sınıfta iken klasman yardımcı hakemi oldu. Çok yetenekli, futbolu bilir, hakemliğe yatkındır, yönetici kimliği, hakemlikte çok işe yaradı. Görevve gelen her MHK hata da yapar, yanlış da. Arada bir, çok iyi karar alırlar, çok da iyi olur, böyle bir ilginçlik, tezatlık da vardır, bu işin fıtratında. Mesela Süper Lig’e çıkma yaşını 22’ye düşürdüler Halil Umut Meler fırladı, gitti. Oysa klasmandan düştü, amatör küme hakemi oldu. Bilirim o psikolojiyi ama o ne yaptı, yılmadı, devam etti, çalıştı, tekrar yükseldi, hakkını söke söke aldı. BESYO'da okurken aldığı spor psikolojisi eğitimi, sahada çok işe yaradı. Zira hakemlik de bir felsefedir, yaşama biçimidir. 4 yıllık FİFA hakemi, tecrübe kazandı artık. Ligin sayılı isimlerinden oldu. Klasmandaki ilk yardımcı hakemliğini 2007'de Bursaspor - Konyaspor maçında yaptı, hakem Kütahya'dan Doğukan Çullu diğer yardımcı da Hüseyin Burak Tuğran idi. Klasmandaki ilk düdüğü 22 eylül 2007'de çaldı. Yardımcıları İsmail Kalaycı ile Orhan Yeğin idi. Hayatın her alanında çıkışlar olduğu gibi düşüşler de olacaktır. Önemli olan düşünce sızlanmak değil, ayağa kalkabilmektir. Halil Umut Meler de böyle yaptı. Okul bitti, klasmandan düştü, memleketi İzmir'e geldi, dosyasını aldırdı, sıfırdan başlar gibi hakemliğe başladı. Yılmadı, ilk günkü heyecanla maçlara çıkmaya devam etti. Hangi alanda olursa olsun biri yükselince, ünlenince, alakası olmayanlar bile hemen çıkar ortaya, pay çıkarırlar kendilerine. Halil için de dediler. 'Yeşilyurt'ta izlemiştim harika maç yönetti, kurulu aramıştım hemen', 'Yan sahalarda bir çocuk izlemiştim süperdi o da Halil idi' diyenler oldu. Şimdi de diyenler var doğru mu değil mi bilmiyorum ama o zaman diyenlerin çoğunu çok iyi hatırlıyorum. Atilla Güzeldemir, Hulusi Aldaç, Dr.Raci Köprülü, Recai Cengiz, Hakkı Öncü hatırımda kalan isimler. Kıskanmadan, gıpta ile sahip çıktılar, hem de klasman düşmüş, dışardan gelmiş hakeme. Kol kanat gerdiler, torpil filan değil, iyi hakemse sahip çıkacaksın işte böyle. Yeteneksiz, korkak, futbolu bilmeyen, hakemliğe de yatkın olmayanın arkasından itelemenin adı torpildir, adamcılıktır, hak yemektir, emek hırsızlığıdır. Yıl 2012, Foça'da bir amatör maç, gözlemcisi de yılların hakemi, B Klasmanda düdük çalan Hakkı Öncü'dür. Maçın bitiminde şöyle der, 'Halil tebrik ederim FİFA Kokartı takacaksın' der. Halil şaşırır sağına soluna bakar, 'Sana diyorum' der Öncü. Yıllar geçer FİFA olur Meler. Kusura bakmasınlar bu konuda, hakemlik konusunda mütevazilik yapamam, yapmayacağım. Halil için ben de demiştim, 'Çok iyi hakem olacak' diye. 10 dakika izleyeyim yeter, bu kadar açık ve net. Tabi araya kader, kısmet, talihsizlikler, torpil, adamcılık girmezse, bugüne kadar hiç yanılmadım. Evet, evet alem buysa kral benim. Devrem İsmet Arzuman için, Mustafa Çulcu için, Serdar Çakman için FİFA olacak demiştim vakti zamanında, oldular. Baki Tuncay Akkın için, Mustafa Emre Eyisoy için, Saygın Ögel için 'çok iyi yardımcı hakem olursunuz' demiştim, oldular. Hakkıyla, alınteriyle. Marifet bende değil, onlarda. 'Olmaz' dediklerim de oldu maalesef, oldurdular, ama hakkıyla değil. Bunları niye mi yazıyorum. Beni bilen bilir, tanıyan, tanır, niye bunları yazdım. Halil kardeşim için yazıyorum. Kaza bela olmaz ise, böyle giderse, nasip kısmet ise bu Halil Umut Meler Dünya Kupası'na gider. Daha önce uyarı niteliğinde yazılar kalem almıştım, üzülmüştü Halil. Aracılar da niyetimizi başka yerlere, çekerek şirin görünme adına, konuyu farklı taraflara çektiler. Bu yaşıma kadar, spor yazarlığı, futbolculuk, hakemlik alanında hiçbir kimseyi kıskanmadım, kuyusunu kazmadım, dedikodu yapmadım, ayağını kaydırmaya çalışmadım, yalan yazmadım. Allah herkesin gönlünce versin. Önemli olan vicdandır, ahlaktır, adalettir, herkes kendinden sorumludur. İyi hakem ama çok iyi hakem değil Cüneyt Çakır, Dünya Kupası'nda düdük çaldığına göre Halil Umut Meler hayli hayli gider, düdüğünü üfler. Benim umudum daha da arttı. İyi gidiyor maşallah nazarlardan saklasın Allah'ım Halil'imi, İzmir'imin umudu oldu. Bizim Selçuklu Halil Umut Meler, World Cup'a gitmesi gerek, gider, gitmeli, gidecek.