“Sorma! Nasılsın diye.

Sorma! Nasılsın diye. Memleket gibiyim işte. Bir yanımda kan var Bir yanımda gözyaşı Soğuk işliyor uzun Maraş gecelerinden içime. Bebeklerin ağıtları tırmalıyor kulaklarımı Üzerimde sanki tonlarca betonun ağırlığı Göğsüm daralıyor, yüreğim parçalanıyor. Sorma nasılsın diye Memleket gibiyim işte. Bedenim çaresiz, umudum yıkık. Bitik. Bıraktım artık saymayı Asinin kıyısında sönen ocakları. Kaç ana evlatsız kaldı, kaç evlat öksüz. Bilmiyorum. Geçemiyorum işte öyle kader deyip Çaresizlik onlarca özneye bölünüp öfke oluyor bazen. Cılız bir ışık arıyorum enkazın altındaki o çocuk gibi. Sesimi duyan var mı? diye bağırsın istiyorum biri. Bir ses bir umut versin yarınlara dair Yok işte. Kimse yok Enkaz başındakiler bile hala siyasi rant kavgasında. Gönüllüler bile bölünmüş, Kurtarma ekipleri ötekinin depremzedesine çöker olmuş. Şu milleti azıcık seviyorsanız Bırakın artık şu sen ben kavgasını Acılarımıza yenileri eklemeyin Birlik olun. Güçlü olun. Yeniden düzenleyin mesela sistemi Depremi mukedderat olmaktan çıkarın Vakti çoktan geldi. Şapkayı önüze koyup düşünmenin Uyanın artık Kurtuluş Savaşı, Kore, Kıbrıs ve teröre kurban verdiğimiz canların daha fazlasını göçük altında yitirdik biz. Yüzlerce yıldır bir savaştayız. Ama ordumuz yok Siper yerine koyduğumuz evlerimiz rant sevdasındaki 3-5 müteahhit tarafından sürekli delik deşik ediliyor. Yarın hangimizin göçük altında kalacağını hiç birimiz bilmiyoruz. Bırakın Suriyeli güzellemelerini artık Bu vatanın öz evlatlarının yarınlarına sahip çıkın. Neyi bekliyorsunuz? Birlik olun? 5 kattan yüksek bina yapılmasını yasaklayın mesela. Almanyada 3 bin 800 olan müteahhit sayısı bizde nasıl 350 bin olur? Müteahhitliği ipini koparanın yaptığı bir meslek olmaktan çıkarın. İnsaat mühendisi olmayan müteahhit olamasın. İşi bilen hak eden yapsın. Avrupadaki gibi yatay mimariyi özendirin. Ve mutlaka ama mutlaka evlere vize uygulaması getirin. Lastiği 1 milimetre eriyen arabayı 2 yılda bir götürüp vize yaptırıyoruz da 70 sene önce yapılan evimizin ne halde olduğuna bakmıyoruz. Alt kattaki market kolonu mu kesti? Komşu, mutfakla salonu mu birleştirdi? Karşıdaki balkonu içeri mi kattı? Kim denetliyor. Kim bakıyor. Tüm konutlara 5 yılda bir vize şartı getirilsin. Çürük olanlar boşaltılsın. Toplanan para kentsel dönüşüm için kullanılsın. Hadi bu kez birlik olun. Günü kurtarmayı, ihaleyi 3-4 müteahhite yıkıp perde arkasına saklanmayı bırakın. Elinizi bu kez taşın altına sokun. Uzaklardan da olsa bir ses bir umut verin. Dedim ya enkaz altındaki çocuk gibiyim Yarınlara dair bir umut arıyorum.