Geçtiğimiz günlerde Mardin’de denetim amacıyla görev yaparken şiddete uğrayan denetmenl...

Geçtiğimiz günlerde Mardin’de denetim amacıyla görev yaparken şiddete uğrayan denetmenlere geçmiş olsun diyoruz. Denetmenlik mesleği 5510 Sayılı Kanun’la yürürlüğe girmiş, kariyer meslekler alanında yer almıştır. a) İhbar ve şikayetlerde ilgililerin işyerinde çalışmaya devam ettiklerinin anlaşılması halinde, b) Yasal süresi dışında verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin işleme alınıp alınmayacağının tespiti bakımından cari 1 yıllık süre içinde olan belgeler için, c) İnşaat işyerlerine ilişkin tespitlerin yapılması amacıyla, d) Sahte sigortalılık bildirimleri ile sahte işyeri incelemelerinde, e) İşyerinin tesciline, işkoluna ve devrine ilişkin denetimlerde, f) Tarama ve sektörel denetimlerde, g) İş kazası - meslek hastalığı vakalarında olay mahallinin görülmesi amacıyla, h) Denetimin konusuna göre ihtiyaç duyulan diğer tüm hallerde yapılır. Denetmenler ifade alırken titiz davranır: a) Denetmen bilgi ve ifadesini aldığı yahut kendisine başvuran veya ihbarda bulunan kişilerin isimlerini ve kimliklerini açıklamamakla yükümlüdür. b) Tutanakta yer alan bilgiler ifade verenden başkasına açıklanmaz. c) İfadesi alınan kişinin sosyal ve psikolojik durumu göz önünde bulundurularak sorular sorulur; korkutmamaya, heyecanlandırmamaya, yönlendirmemeye ve doğru söylemesini sağlamaya özen gösterilir. d) İfade verenin baskı ve tehdit altında bulunduğu izlenimine varıldığında, durumun giderilmesi için gereken önlemler alınır. e) Şikayet ve ihbara bağlı denetimlerde, özellikle ve öncelikle incelenen konuya tanık olmuş kişilerin, işveren veya vekillerinin ve gerekiyorsa diğer kişilerin ifadelerine başvurulur. Tanık sayısının çok olması halinde ifadesi alınacak tanık sayısı, belli bir kanıya varıncaya kadar ve kanıyı değiştirecek özellikte tanık kalmayıncaya kadar artırılır. İfade alımında birinci derecede tanık olanlara öncelik verilir. f) Aynı konuda ifade verenlerin ifadelerinin karşılaştırılması, ifadelerin hangi delil ve belgelere dayandığının araştırılması, ifadelerin doğruluk derecesinin iyi değerlendirilmesi gereklidir. g) Denetim süreci tamamlanmadan kişi ifadesinde değişiklik yapmak isterse ya da denetmence eksikliği görülen konularla ilgili ifade almanın gerekli görülmesi durumunda yeniden ifade alınır. Kayıt dışı istihdamla mücadele sosyal güvenlik denetmenlerinin asli işlerinin başında gelmektedir. Sosyal güvenlik denetmenleri açısından kayıt dışı istihdamla mücadele, gerek ihbar ve şikayetler yoluyla alınan başvuruların incelenmesi, gerekse kurumun belirlediği dönem ve sektörlerde yapılan denetimler yoluyla yürütülmekte ve kayıt dışı istihdam edilenlere hizmet kazandırılması veya gerçek kazançları üzerinden kuruma bildiriminin sağlanması amacını taşımaktadır. Kayıt dışı istihdama ilişkin ihbar ve şikayetlerin kuruma iletilmesinin diğer bir yöntemi de, ALO 170 İhbar Hattı’na başvuru yapılmasıdır. CİMER, VİMER ve benzeri elektronik kanallardan yapılan başvurular ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarından intikal eden başvurular da bu kapsamda yer alır. - İlgililerin/tanıkların ifadelerinin alınması - İlgili kurum ve kuruluşlarla yazışma yapılması - Tespit edilen hususların değerlendirilmesi ve rapor tanzim edilmesi aşamalarından oluşur. Denetmenler,sahte işyeri,gereksiz yararlanılan iş göremezlikler, boşanmış kadınların eski eşleri ile yaşamaları, yetim maaşı almaları, asgari ücret göre yapılması gereken sosyal yardım vs araştırmalar, asgari işçilik, inşaat dosyaları, iş kazaları olmak üzere geniş yelpazede değerlendirilir. Kayıt dışı ile mücadele edildiğinde denetimler fiili olarak yapılır. Fiili denetim sonucu tutanak düzenlenir. Bundan dolayı işveren ya da çalışanları tarafından tutanağı düzenleyen SGK denetmene karşı baskı oluşturmak isteyebilir. Bu baskı aşırı olarak şiddet, tehdit ve cebir olarak da karşımıza çıkabilir. 5510 SS ve GSSK göre 102. maddesi (ı) bendinde belirlenmiştir (5510 SS ve GSSK/102 Maddesi). Şiddet ve tehdit yoksa; 5510 Sayılı Kanun’un uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. Şiddet, tehdit, cebir varsa; Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanunu’nun 265’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı tutarında idari para cezası uygulanır. TCK/265 ikinci fıkrasına göre; suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi hâlinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur (5237 TCK /265. maddesi). Burada en az 2 yıl en çok 4 yıla kadar hapis cezası ile yargılanacaktır.