Son haftalarda ele aldığım konulardan biri de bildiğiniz gibi 2020 yılı… Gerçi 2020 sadece benim değil, hepimizin konusudur. Korkularla, acılarla ve hüzünlü hatıralarla anacağız kendisini. Hikayele...

Son haftalarda ele aldığım konulardan biri de bildiğiniz gibi 2020 yılı… Gerçi 2020 sadece benim değil, hepimizin konusudur. Korkularla, acılarla ve hüzünlü hatıralarla anacağız kendisini. Hikayeleri yazılacak, romanlara konu olacak, senaryolarda işlenecek, belgeselleri çekiliyor, çekilecek… Ve biz ruhumuzda ve bedenimizde bıraktığı etkiyle anacağız… Giden gidiyor ama kalıcı sorunlarımız da var bizim. En fazla sorun da siyaset mekanizmamızın işleyişinde ve ahlakında. Önceki gün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu vergi konusunda hiçbir tarafında durulamayacak ifadeler kullandı. “Sen asıl alınması gereken yerlerden vergiyi alacaksın, uyuşturucu ticareti yapan adamdan vergiyi alacaksın, organ ticareti yapan adamdan vergiyi alacaksın, kara para aklayandan vergi alacaksın"diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu elbette büyük bir gaf ve büyük bir teknik hata yapmıştır. Belki de bu bir telaffuz hatasıdır. Asıl amacı bu suçları işleyenlere karşı gerekli mali müeyyidelerin uygulanması olabilir. Olabilir ama siyasetçiyi ilke, ahlak ve sorumluluk açısından bağlıyor işte… *** Bir de siyasetimizde bir ur halini alan “terör temsilciliği” sorunu var… HDP, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala çevresinde dönen terör sarmalımızdan bahsediyorum. Politik mecramız, Gazi Meclisimiz ve siyasi kurumlarımız bu konularda ikiye ayrılmış durumda. “HDP, PKK destek veriyor. Kapatılmalı mı kapatılmamalı mı?” “Demirtaş defalarca teröre destek açıklamaları yaptı. Cezaevinden çıkmalı mı yoksa cezalandırmalı mı?” “Osman Kavala etki ajanı ve gezi olayları destekçisiydi. Ne kadar ceza almalı?” İşte siyasetimizin terör açmazları. Yeni yıla devredilen konular. Tabii ki bu sorunları çözmek için siyasi ilke ve ahlak ortaya konmalı. Susması gerekenler susmalı. Hukuk ve kanunlar hüküm vermeli. Devletimizin ve milletimizin dirliği göz önünde tutulmalıdır. Evet, Türkiye jeopolitik ve jeostratejik konumu bakımından gerçekten çok önemli bir ülke. Bu ve buna benzer sebeplerle dünyanın geleceğini elinde tutan ülkelerden biri. Avrupa, Ortadoğu, Asya, Balkanlar, Afrika ve kültürel bağı olan bütün coğrafyalarda etkisi olan bir Ülke Türkiye… Bu bölgelerdeki itilaflar, çekişmeler ve çatışmalar Türkiye olmadan masaya yatırılıp çözülemeyecek bir durumda artık. O sebeple yeni yılda da dertlerimiz biraz fazla olacaktır. Ajan faaliyetleri, çeşitli yaptırım girişimleri, sözel saldırılar ve karalama kampanyaları yine bizi yoracaktır ama biz çok güçlü bir ülkeyiz. Dünya üzerinde çok etkili bir ülkeyiz. Bilinmeyen orduların, görünmeyen kuvvetlerin sahibiyiz. Biz bunları aşarız lakin insanımızın mutluluğu ve refahını da hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Biraz da insanımıza yönelsek hani, hani bir miktar da ona yansısa gücümüz hiç fena olmaz değil mi? Herkesi çok seviyorum. Nöbet tutan askerimi, polisimi, virüsle savaşan sağlık ordumuzu, komşusu aç iken tok yatmayanı, can dostlarımız hayvanlarımıza sahip çıkanları, çevremizi koruyup temiz tutanları, Soldakini-sağdakini, köydekini-kenttekini, İşçimi-memurumu, işverenimi-esnafımı, Ayyıldızlı Al bayrağımızı, Mustafa Kemal Atatürk’ü ve cennet vatanımı çok seviyorum… Herkese iyi yıllar diliyorum. Sağlıklı, başarılı ve mutlu bir yıl için Allah’a dua ediyorum. Daha ne yapayım canım…